Bu çalışmayla bireylerin gelişimsel ve ruh sağlığı açısından önemli bir kavram olan toplumsal ilgilerini belirlemeye yönelik ölçek geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada 5’li likert türünden 46 maddeden oluşan ölçeğe geçerlik kanıtı amacıyla açımlayıcı (AFA) ve doğrulayıcı (DFA) faktör analizleri uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda 4 faktörlü ve 46 maddeden oluşan bir yapı elde edilmiştir. Uzman görüşleri ve alan yazın doğrultusunda oluşturulan ölçeğin birinci faktörü 13 maddeden oluşan “Toplumsal Düzen Eğilimi”, 12 maddeden oluşan ikinci faktörü “Toplumla Özdeşleşme”, 9 maddeden oluşan üçüncü faktörü “Toplumsal Duyarlılık” ve 12 maddeden oluşan dördüncü faktörü “Toplumsal Etkileşim” olarak isimlendirilmiştir. Ölçek toplam varyansın %39.3’ünü açıklamaktadır. DFA dan elde edilen sonuçlara göre modelin iyi uyum gösterdiği söylenebilir. Ölçeğin genelinin ve alt boyutlarının güvenirliği için ise Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin geneline yönelik güvenirlik katsayısı 0.92 olarak belirlenmiş olup, her bir alt boyuta ilişkin güvenirlik katsayıları ise sırasıyla 0.81, 0.83, 0.84, 0. 82 olarak bulunmuştur. Genel olarak çalışmadan elde edilen bulgulara göre 4 faktörlü yapıdan oluşan ölçeğin geçerli ve güvenilir olduğu belirtilebilir.
|
The aim of this study was to investigate the effect of prosocial behaviours of high school students on some variables. The sample group of the study consisted of 1401 high school students. Research is one of the quantitative research methods; this is a descriptive study conducted through correlational scanning to investigate the relationship between two or more variables and to obtain clues about cause and effect. According to the findings of the study, variables that have a significant relationship between at least one of the subdimensions of the Prosocial Tendency Scale (PTM-R) are as follows; gender, number of siblings, family and teacher help thinking status, grade level and type of high school. According to the meaningful differences found, the importance of prosocial tendencies is seen in students' lives. There are many variables that affect prosocial behaviours in general.
|
Günümüz Sosyal Bilgiler dersi öğretim programı, yapılandırmacı yaklaşım temelinde yürütülmektedir. Söz konusu yaklaşım temelinde kullanılan öğretim araçlarından biri, sözlü ve yazılı edebi ürün yelpazesidir. Bu araştırma, Sosyal Bilgiler öğretiminde sözlü ve yazılı edebi ürünlerin kullanımı konusunda yapılmış lisansüstü tezlerin incelenmesine ilişkindir. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden doküman incelemesi ile yürütülmüştür. Çalışma kapsamında Türkiye’de araştırma konusuna yönelik yapılmış tüm lisansüstü tezler incelenmiştir. Veri toplama süreci, 13 değişken kapsamında yürütülmüştür. İncelenen tezlerin belirlenmesinde herhangi bir örneklem seçim tekniği kullanılmamış, ulaşılan tüm tezler veri kaynağı olarak işe koşulmuştur. Verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz ve içerik analizi teknikleri bir arada kullanılmıştır. Ulaşılan bulguların bir bölümü frekans ve yüzde hesapları kapsamında tablolaştırılmış, diğer bölümü ise açıklamalar biçiminde ifade edilmiştir. Araştırmanın sonunda; Türkiye’de Sosyal Bilgiler öğretiminde sözlü ve yazılı edebi ürünlerin kullanımı konusunda yapılmış bilimsel çalışmaların çeşitli açılardan yetersiz olduğu tespit edilmiş ve bu bağlamda önerilerde bulunulmuştur.
|
Göç hareketleri, mekân üzerinde çeşitli etkilere neden oldukları için coğrafya biliminin de çalışma alanına girmektedir. Bu çalışmanın amacı, Bursa-Osmangazi sınırları içerisinde Bulgaristan kaynaklı göçlerin meydana getirdiği mekânsal etkilerden birisi olan yer adlarını ortaya koymaktır. Bu çalışma, nitel araştırma yönteminin etnografik deseni kullanılarak hazırlanmıştır. Çalışma çeşitli veri toplama süreçlerinin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Göç ile ilgili bazı kamu kurumları ve göçmenlerin kurduğu sivil toplum organizasyonlarından tarihi bilgi, belge ve istatistikler temin edilmiştir. Saha çalışmalarında ise coğrafi gözlem çalışmaları ve mülakat uygulamaları ile veriler toplanmıştır. Bu araştırma ile Bulgaristan kaynaklı göçlerin Bursa İli Osmangazi İlçesi’nde belirgin bir takım mekânsal etkilere neden olduğu ve özellikle yer adlarında önemli sayıda göçün izinin yaşatan cadde, sokak, mahalle gibi kentsel yerleşim isimleri tespit edilmiş ve bunlar haritalanmıştır. Böylece uluslararası bir göç niteliğinde olan Bulgaristan Türklerinin Anadolu’ya göçlerinin önemli noktalarından birisi olan Bursa’da göçmenlerin geldikleri ülke ile kültürel açıdan yüksek uyumu ortaya konmuştur.
|
Türkiye Türkçesi ağızları üzerinde yapılan bilimsel inceleme ve araştırmalarda pek çok malzeme derlenmiştir. Ancak bu çalışmalarda söz varlığından çok bölgenin veya yörenin ses bilgisi ve şekil bilgisi özellikleri üzerinde durulmuştur. Bazen de ses değişimine uğrayan sözcüklerden oluşan metin sözlüklerine yer verilmiştir. Bu sözlükler, ilgili ağız bölgesinin bütün söz varlığını yansıtmaktan uzaktır. Derleme Sözlüğü’ne ve diğer bilimsel çalışmalara henüz girmemiş sözcükler, kalıp ifadeler, deyimler ve atasözleri vardır. Bunların tespit edilip kayda geçirilmesi, sadece ağız bilimine değil, aynı zamanda Türk dilinin değişim ve gelişim aşamalarının tespit edilmesine de önemli derecede katkılar sağlayacaktır. Bu çalışma, Kütahya merkez ağzı söz varlığına ait yapılan tespitler ile ilgilidir. Metin dışı derlemelerde kaydedilen sözcükleri içermektedir. Çalışmada yer alan fiiller, çeşitli zamanlarda aile fertlerimin ve arkadaşlarımın konuşması sırasında not alınan ve aynı zamanda çoğu tarafımızdan bilinen sözcüklerdir. Amacımız, ağız araştırmalarına, ağız atlası ve ağız sözlüğü oluşturma çalışmalarına katkıda bulunabilmektir. Çalışma; tarama, derleme, listeme ve tanımlama olmak üzere dört aşamada gerçekleştirilmiştir. Üç bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümünde Kütahya merkez ağzında yaşadığı hâlde Derleme Sözlüğü’nde bulunmayan altı fiil, ikinci bölümünde Derleme Sözlüğü’nde bulunan ancak Kütahya merkez ağzında farklı anlamda kullanılan altı fiil; üçüncü bölümünde Derleme Sözlüğü’nde bulunan ancak Kütahya merkez ağzından derlenmeyen elli fiil incelenmiştir.
|
Türk edebiyatının şair kimliğiyle ön plana çıkan önemli isimlerinden biri olan Orhan Veli, şiirlerinin dışında kaleme aldığı öyküleriyle de düzyazı türündeki başarısını ortaya koyar. Orhan Veli’nin hacimli olmayan ancak niteliksel yönü ağır basan biri serbest çeviri olmak üzere toplam yedi öyküsü bulunmaktadır. Garip akımıyla Türk şiirine yeni bir soluk getiren yazar, bu akım çerçevesinde ortaya koyduğu sanat anlayışıyla dönemindeki ve kendisinden sonraki pek çok şairi etkiler. Garip akımının etkisini Orhan Veli’nin öykülerinde de görmek mümkündür. Şiirlerinde işlediği deniz tutkusu, sıradan insanların gündelik hayatı, tabiat, aşk, yaşama sevinci, toplumsal eleştiri, İstanbul gibi konulara öykülerinde de yer verir. Sıradan insanın hayata karşı duruşu, yaşamdan anlık kesitler sade ve akıcı bir üslupla öykülerdeki yerini alır. Çehov tarzında kaleme aldığı, hayattan mülhem kurguladığı öyküleri hayatın içindendir ve halkın arasında yürüyormuşçasına bir gözlemle yazıldığı izlenimini uyandırır. Çalışmada yalın ve duru bir kalemin şairliğinin yanı sıra öykücü kimliğiyle de Türk edebiyatına olan katkısı ortaya konulmuştur.
|
Duygu, düşünce ve hayallerin dil aracılığıyla ifade edildiği edebiyat eserlerinin tek bir boyutu yoktur. Bu eserlerin temel amacı, okurda estetik zevk uyandırmak olsa da aslında birden fazla amaca hizmet edebilirler. Okur, bir eseri okuduğunda o eserin ait olduğu döneme, topluma ve yazarın zihniyetine de ulaşır. Christin Nöstlinger’in ergenlik dönemindeki çocuklara seslenen “Hadi Ama Baba (Einen Vater hab ich auch)” ve Gülten Dayıoğlu’nun 14-15 yaş grubuna önerilen “Yeşil Kiraz” eseri de ait oldukları toplumu ve zihniyeti çeşitli yönlerden yansıtmaları bakımından önemlidir. Hadi Ama Baba’da olayları Feli isimli bir kız çocuğunun gözünden görürüz. Feli’nin anne babası ayrı yaşamakta ancak arkadaş olarak görüşmeye devam etmektedir. Feli’nin ve ailesinin yaşanan olaylar ve güncel konular hakkındaki düşünceleri samimi bir şekilde ifade edilmiştir. Diğer taraftan Yeşil Kiraz eserinin kahramanı Kiraz ise içinde yaşadığı çevreye yabancılaşmış ve yalana başvurabilen bir karakter olarak karşımıza çıkar. İki kahramanın da sosyoekonomik konumları, bulundukları ülke ve dâhil oldukları eğitim sistemi farklıdır. Ancak cinsiyetleri ve içinde bulundukları çocukluktan gençliğe geçiş döneminin ruhsal özellikleri ortaktır, her iki kahraman da gençlik dönemine geçişte yakın çevrelerinden kaynaklanan sorunlar dolayısıyla ciddi problemler yaşarlar. Bu çalışmada her iki eser, kahramanların eğitim öğretime yönelik tutumları, karşılaştıkları sorunlar, aile içi ilişkiler ve yaşadıkları toplumla olan ilişkiler bağlamında değerlendirilmiştir. Eserler karşılıklı olarak incelenerek ortaya çıkan benzerlik ve farklılıklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman analizi yöntemi kullanılmıştır.
|
Farklı eğitim ortamlarının eş zamanlı kullanıldığı bir öğrenme modeli olan harmanlanmış öğrenme birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de tüm öğretim kademelerinde yaygın şekilde kullanılmaktadır. Çalışma kapsamında, Türkçeyi ikinci/yabancı olarak öğreten öğretmenlerin harmanlanmış öğrenme ile ilgili görüşleri incelenmiştir. Katılımcılarla gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmelerden elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışmanın sonuçları; geleneksel öğrenme ve harmanlanmış öğrenme arasında en çok farklılaşan konuların öğretmen sorumlulukları, kullanılan yöntem ve teknikler, öğrenme çıktıları, öğrenen-öğreten rolleri ve öğrenme materyalleri olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, harmanlanmış öğrenme bileşenlerinin öğrencilere anında ve sürekli geri bildirim sağlanması, bireysel farklılıkların dikkate alınması, ders dışı etkileşimin ve iletişimin artırılması, öğrenme kaygısının azaltılması, derse olan ilginin artırılması, öğrenilenlerin pekiştirilmesi ve kullanılması gibi önemli avantajlarının olduğu da çalışmanın sonuçları arasındadır. Genellikle teknik imkânsızlıklardan kaynaklanan birtakım sorunlar yaşansa da harmanlanmış öğrenme modelinin yetişkin mültecilere Türkçe öğretimi için uygun olduğu; bu bağlamda harmanlanmış öğrenme modelinin tüm öğretim kademelerinde ve Türkçe derslerinin yanında diğer dersleri de kapsayacak şekilde uygulama alanlarının yaygınlaştırılması yönündeki sonuçlar dikkat çekicidir.
|
Bu çalışmanın amacı, Türk dili ve edebiyatı öğretim programının, ders kitaplarının; okulun ve sınıfın fiziki koşullarının, öğrencilerin derse karşı tutumlarının Türk dili ve edebiyatı dersinin işlenişine olumlu ve/veya olumsuz yansımalarının olup olmadığını belirleyebilmek, olumsuz yansımalar varsa, bunlarla ilgili öğretmenlerin çözüm önerilerini alabilmektir. Olgubilim (fenomenoloji/phenomenology) deseninde tasarlanan araştırmanın örneklemini Adıyaman merkez ilçesinde görev yapmakta olan 25 Türk dili ve edebiyatı öğretmeni oluşturmaktadır. Bu öğretmenlerden yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanan veriler, içerik çözümleme yöntemi ile çözümlenmiştir. Çalışmaya göre, Türk dili ve edebiyatı derslerinin işlenişine birçok değişken, olumlu ve olumsuz yansımakla birlikte öğretmenler, daha çok olumsuz yansımalar üzerinde durmuştur. Öğretmenler tarafından en sık değinilen olumsuz yansıma, “Türk dili ve edebiyatı dersleri için ayrı dersliklerin bulunmaması” iken; sunulan çözüm önerileri arasında en sık değinileni ise “Türk dili ve edebiyatı dersleri için özel dersliklerin hazırlanması gerektiği”dir.
|
Proje tabanlı öğrenme, öğretme-öğrenme sürecinin proje odaklı olarak sürdürülmesidir. Belli bir zaman diliminde yürütülen proje çalışmaları, temelde öğrencinin merkezde olduğu, aktif rol aldığı, kendi öğrenmelerini kendisinin oluşturduğu, sorumluluk aldığı ve arkadaşlarıyla iş birliği içerisinde bulunduğu bir anlayışa dayanmaktadır. Proje tabanlı öğrenme ile ilgili olarak daha ziyade fen ve matematik alanında çalışmalar yapılmıştır. Ancak, özellikle son zamanlarda Sosyal Bilgiler eğitiminde de bu alanda yapılmış çok sayıda çalışmalarla karşılaşmak mümkündür. Bu araştırmada ise, Sosyal Bilgiler eğitiminde proje tabanlı öğrenme ile ilgili yapılmış tez, makale ve bildirilerin meta-sentez yöntemi kullanılarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmada, Sosyal Bilgiler eğitiminde proje tabanlı öğrenme ile ilgili ilgili yapılan çalışmaların nitel yöntemler kullanılarak analiz edilmesi ve bu bağlamda genel eğilimlerin tespit edilmesi hedeflendiği için, nitel araştırma desenleri kapsamında değerlendirilen meta-sentez yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, proje tabanlı öğrenme ile ilgili çalışmaların; amaçları, yöntemleri, örneklem grupları, veri toplama araçları, sonuçları ve önerileri bağlamında analiz edilmiştir. Toplanan veriler, tablolar ve şekiller ile görselleştirilip yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, Sosyal Bilgiler eğitimde, proje tabanlı öğrenme ile ilgili çok sayıda çalışmanın yapıldığı ve bu çalışmalarda genellikle konu ile ilgili öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve öğrencilerin görüşlerini belirlemeye yönelik olarak gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
|