Myths include positive and negative elements, which the concept of modern social life is referred to, even though they seem to be the phenomena of ancient times. With its positive meaning, though it is a type of narrative which handles extraordinary subjects that happen to extraordinary people, the potential of this narrative to create a specific mystification leads myths to be interpreted as a carrier of “false consciousness”. Film texts are also a tool that constantly enables this double meaning and the element to the audiences.The relationship between mythography and cinema are analyzed within a specific film text in this study. Profound Desires of the Gods (Kamigami no fukaki yokubô), which was directed by Shohei Imamura and released in 1968, explicitly addresses to the Japanese creation myth. While the incidents experienced by the Futori family due to various crimes and the violations of taboos are handled in the forefront, concerns and fears about Japanese modernization are mentioned in the background. In this context, qualitative, structuralist mythographic analysis is made about this film in terms of the concepts of myth, taboo, violation, and modernization. In this film, which is analyzed under the conceptual opposites and titles such as nature/culture, taboo/violation, civilized/uncivilized, traditional/modern with the method of binary oppositions explained by Levi-Strauss, it is seen that the Japanese creation myth is tried to be revived, and the longing to traditional Japan against modern one emerge as a prominent discourse.
|
Bu makale, medya arkeolojisinin bir disiplin olup olmadığını tartışmaktadır. Medya arkeolojisinin bir disiplin olup olmadığını tartışmadan önce, üç farklı alana odaklanmaktadır. Bu üç farklı alan, medya arkeolojisinin üç farklı dalıdır. Ardından medya arkeolojisine dair dört farklı yaklaşıma odaklanır: Yeni içinde eski; eski içinde yeni; periyodik-döngüsel; kopuşlar ya da kırılmalar ve sürekliliği olmayanlar. Ayrıca, bu makale, Goddard (2015) tarafından geliştirilen iki temel varsayımı dikkate almaktadır. Birincisi, medya arkeolojisi, modern medya teorisinde ve medya tarihinde ‘epistemolojik bir kopuş ya da kırılma’ olarak düşünülmelidir. İkincisi, medya arkeolojisi, medya nesnelerinin, sistemlerinin ve süreçlerinin maddesel ekolojileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Alanyazında görülebileceği üzere, medya arkeolojisi hem modern medya teorisinde ve medya tarihinde ‘epistemolojik bir kopuşun ya da kırılmanın’ kanıtıdır hem de ‘materyalist bir epistemoloji’ olarak medya çalışmalarına katkıda bulunmaktadır. En nihayetinde, medya arkeolojisi bir disiplin olarak tartışmalı bir statüye sahiptir ve disipline edilmemiş bir disiplindir.
|
Gelişmekte olan uluslararası alanyazın görsel-işitsel korsana, kapsamı giderek genişleyen film pratiklerinin bir bileşeni, sadece ekonomik kayıp ve getiri düzleminde tartışılamayacak, mevcut endüstriyel yapılanma ve yasal düzenlemelerle olduğu kadar kültür ve temsillerle de ilişkili çok boyutlu ve kapsamlı bir konu olarak yaklaşır. Bu alanyazından yola çıkarak paralel dağıtım ağlarının Türkiye’de bizzat görsel-işitsel endüstri eli ile nasıl temsil edildiğini ve bu temsillerin toplumdaki korsan algısı hakkında bize hangi ipuçlarını verdiğini anlamayı amaçlayan bu çalışma, 2010-2015 yılları arasında yapılmış ve korsan film satıcısı karakterler içeren ikisi kısa metraj toplam yedi yerli filmi konu alır. Filmlerin korsanı öncelikle kendileri ve endüstri üzerine düşünmenin bir aracı olarak kullandığına işaret eden inceleme, korsan filmcilerin ağırlıklı olarak arthouse sinema ve sinefillikle ilişkili kültürel aracılar olarak betimlendiklerini ortaya koyar. Çalışmanın iddiası, bu temsil biçiminin Türkiye film endüstrisinin belli üretimleri erişilemez kılan tekelleşmiş yapısı ile doğrudan ya da dolaylı yoldan bağlantılı olduğudur.
|
|
Günümüzde sosyal medya araştırmaları iletişim disiplini içinde önemli bir yer işgal etmektedir. Bunun nedeni sosyal medyanın giderek yaygınlaşması ve iletişim araştırmacılarının dikkatlerini bu alana yöneltmesidir. Bir literatür incelemesi niteliğindeki bu çalışma, iletişim yönelimli sosyal medya araştırmalarını analiz ederek bu çalışmalarda kendisini gösteren araştırma eğilimlerini ve örüntülerini açığa çıkarmayı hedeflemektedir. Çalışmada, bu hedefe ulaşmak için Web of Science kataloğunda taranan dergilerde 2011-2020 arasında yayınlanmış, atıf sayısı yüksek iletişim yönelimli 120 makale niteliksel içerik analiz tekniği kullanılarak altı başlık altında incelenip kodlanmıştır. Kodlama başlıkları sırasıyla (i). incelenen araştırma konusu, (ii). kullanılan kuramsal çerçeve/model, (iii). odaklanılan örneklem/analiz birimi, (iv). benimsenen yöntem, (v) kullanılan sosyal medya platformu ve (vi). araştırma uzamı şeklindedir. Elde edilen bulgular, iletişim disiplini içinde yer alan sosyal medya araştırmalarındaki genel araştırma eğilimini anlamaya yardımcı olmaktadır.
|
COVID-19 pandemisinin yaygınlaşmasıyla birlikte, sosyal bilimler kapsamında yapılan saha araştırmaları, görüşmeci ile bilgisine danıştığı kişinin aynı mekânda buluşamayacağı bir nitelik kazandı. Daha önceden iletişim teknolojilerinin ve dijitalleşmenin yardımıyla uzaktan yapılan görüşmeler olsa da, yaygınlaşmaları bu dönemde gereklilik kazandı. Fiziksel mekânı birlikte deneyimlemenin ortadan kalkması ise öz-düşünümselliğin ilkeleri olan araştırmacının araştırma sahasını dönüştürücü niteliği, danıştığı kişiler ile arasında kurulması muhtemel hiyerarşiler ve görüşülenlerin sorumluluğunun alınması konularında yeni sorgulamaları beraberinde getirdi. Bu makale sorgulamalarını araştırma konusuna uygun olarak yazarın kendi araştırma deneyimlerinden pandemi öncesi ve sonrası karşılaştırmalar eşliğinde yeni dönemde feminist metodolojinin içerdiği noktaların geldiği noktayı paylaşıyor. Makale aynı zamanda feminist metodoloji içinde bulunduğu düşünülen sosyo-mekansal dinamiklerin fiziksel uzaklıkta nasıl işlediğini tartışıyor.
|
Bütün performanslar, o performansı gerçekleştirdiği düşünülen oyuncunun yanı sıra pek çok etkenle şekillenir ve seyredenin varlığı/bakışı bu etkenlerin başında gelir. Köçek performansını gerçekleştirenler de sadece köçekler ve takımları değil, aynı zamanda seyircilerdir. Köçekler, kıyafetleri ve koreografileriyle normatif cinsiyet kategorilerini sarsarak bir eşik yaratırlar ve bu eşik köçeklerin seyircilerle bedensel biraradalıkları üzerinden beslenir. Bu makale, bedensel biraradalıkla ilerleyen köçek performansını erkek seyircilerin konumu ve bakışı üzerinden okuma girişiminde bulunmakta ve köçeklere yönelik olumlu/olumsuz yaklaşımların altında yatan dinamikleri tartışmaya açmaktadır. Yapılan derinlemesine görüşmelerin ve video analizlerinin desteğini alarak köçeklerin günümüzde hem ilgi çekici ve kabul edilebilir olmasının hem de hoş karşılanmayıp kabul edilebilirliğin sınırlarını zorlamasının sebeplerini irdelemektedir.
|
Kişisel olarak deneyimlenmeyen olaylar dolayımlar üzerinden hatırlanmaktadır. Müzeler, anıtlar gibi mekânların yanı sıra her türlü medya ortamı geçmiş bilgisini edinmeye ve hatırlamaya yardımcı olmaktadırlar. Ancak medya ürettiği kurgulanmış geçmiş nedeniyle belleği bugünün esasına göre yeniden inşa etmektedir. Tarihsel olayların simülasyonlarını oluşturarak oyunculara ileten dijital oyunların bellek ile ilişkisi de diğer medya ortamlarına benzemekte, tarihi imge ve anlatı kaynağı olarak hatırlamaya yardımcı (mnemonic aids) olarak işlev görmektedir. Bu bağlamdan yola çıkan bu çalışmada Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ulusal tarih inşası çerçevesinde Nusrat Mobil Savaş Oyunu analiz edilmiştir. Oyunda Çanakkale Savaşı ile ilgili belleğe ilişkin unsurların hangi göstergelerle verildiği açıklanmıştır.
|
İnternetin yanı sıra GPS (Global Positioning System; Küresel Konumlama Sistemi) teknolojisi, konum temelli uygulamaları mobil iletişimin önemli bir ögesi haline getirmiştir. Günümüzde konum temelli uygulamalar, navigasyon ve harita bilgilerinden, filo takibi ve e-ticarete, arkadaşlık ve sosyal ağlara kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Son dönemde konum verisinin önem kazandığı bir diğer alan çevrimiçi konum temelli tanışma uygulamalarıdır. Fiziksel uzam ve dijital uzamı bir araya getiren konum temelli tanışma uygulamaları (KTTU) konum verisini birbirine yabancı kişilerin bir araya gelmesini hızlandıran, etkileşim kurulmasında filtre görevi gören bir araca dönüştürmüştür. Bu çalışmada, konum özelliğinin çevrimiçi tanışma uygulamalarına dahil edilmesinin flört deneyimine ne sağladığı, uygulamaların kentteki yabancılar arasında nasıl bir yakınlaşma bağlamı yarattığı sorusu kadın kullanıcıların bakış açısından ele alınmıştır. Tinder ve/veya happn uygulamalarını kullanan kadınlarla yapılan derinlemesine görüşmelerde, ilişki yaşamak, flört etmek üzere seçim yapılırken konum verisinin flört etmek istenen kişilerin özelliklerine dair güven verici bir temel oluşturduğu; uygulamaların konum verisi ile yabancılık durumunun aşılmasına, aşinalık hissinin oluşmasına aracı oldukları görülmüştür.
|
Bu çalışmada Netflix orijinal dizisi Stranger Things (2016- ), postmodern anlatının ana özelliklerinden metinlerarasılık ve pastiş aracılığıyla gerçekleşen nostalji kavramlarından yola çıkılarak analiz edilmektedir. Dizide yer alan metinlerarasılığın bir takım metinlerin dünyasına erişirken nostaljiyi aracı kılması, çalışmada iki kavram üzerinde durulmasına yol açmıştır. Stranger Things konusu, izleği, karakterleri ve görsel düzenlemeleri itibariyle 1980’li yıllara öykünmekte, bir bakıma 80’li yılların popüler kültür ürünlerinin, dizi ve film evreninin kolajını yapmaktadır. Çalışmanın amacı Netflix orijinal içeriğinin, gelişen teknolojiye koşut olarak metinlerarası ilişkilerden ve nostaljik motiflerden daha fazla beslendiğini ortaya koymaktır. Bu bakımdan çalışma, metinlerarasılık teorisi temelinde postmodern anlatının yeni televizyon mecralarındaki yayılımını örneklemek açısından önemlidir. Çalışmada betimleyici bir tutumla postmodern anlayışın değerler dizgesinden faydalanılmıştır. Sonuç olarak metinlerarası ilişkilerin ve nostaljinin metne çoğulcu ve kaotik bir bir yapı sağlamak amacıyla bilinçli bir şekilde eklemlendiği, eski ve yeni arasında bağ kurarak izleyicide haz duyumunu ortaya çıkardığı bulgulanmıştır.
|