Bu araştırmada Denizli’de tekstil sektöründe çalışan kadınların psikolojik güçlendirme düzeylerinin örgütsel sessizlik davranışları üzerinde etkisi olup olmadığını ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırma Denizli’de faaliyet gösteren 2 farklı tekstil firmasının kadın çalışanları üzerinde uygulanmıştır. Toplam 353 kadın çalışandan anket formları aracılığıyla toplanan veriler t-testi, ANOVA testi, korelasyon ve regresyon analizleri ile incelenmiştir. Araştırma sonunda elde edilen bulgulara göre psikolojik güçlendirmenin örgütsel sessizlik üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Boyutlar açısından değerlendirildiğinde ise, yalnızca etki boyutunun örgütsel sessizlik üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
|
Verilerin işlenmesi ile elde edilen enformasyonun, herkesin anlayacağı ve ondan yararlanacağı bir formda ortaya konulması noktasında veri gazeteciliğinde görselleştirme ve görsel hikâye anlatımı oldukça önemlidir. Ancak haber görselleştirmesi ile infografiğin, haberin okunabilirliği ve anlaşılabilirliğine katkısı üzerine yapılan çalışmalar kısıtlıdır. Ayrıca haberin etkili bir sunumu ve okuyucu için kolay anlaşılır olması çerçevesinde görsel öğeler ile infografik haberin hangi ilkelere bağlı kalınarak tasarlanacağı konusu belirsizlik taşımaktadır. Bu iki durumun açıklığa kavuşturulması amacıyla karma yöntem araştırmasına başvurulmuştur. Veri toplama yöntemi olarak gözlem, görüşme ve kavrama testinden yararlanılmıştır. Yapılandırılmış laboratuvar ortamında göz izleme cihazı ile infografik haber okuma çalışması gerçekleştirilmiştir. Bulgular doğrultusunda infografik haber tasarım ilkeleri ortaya konulmuştur. Farklı bir örneklem grubu oluşturularak geleneksel haber metni ile infografik haber okuma süreleri karşılaştırılmış ve kavrama testi uygulanmıştır. Sonuçlar infografik tasarımın haberin akılda kalıcılığını arttırdığı ve okuma süresini kısalttığını göstermiştir.
|
Lübnan, 1941 yılında bağımsızlığını ilan etmesine rağmen, ülkede siyasal istikrarı sağlayamamıştır. Lübnan’da yaşanan istikrarsızlığın temel nedeni ise siyasal sistemin çoklu güç paylaşımı üzerinden şekillenmesi olmuştur. Lübnan, Ortadoğu’da kendine özgü etnik ve siyasi yapısı ile farklı ulusların etkisinin yoğun bir şekilde hissedildiği bir ülke konumundadır. Bu doğrultuda, Lübnan üzerinde etkin bir güce sahip devletlerden biri de Suriye’dir. Suriye’de başlayan kriz Lübnan’ı derinden etkilemiştir. Suriye krizinin meydana getirdiği mülteci akını ve Lübnan siyasetinin önemli bir unsuru olan Hizbullah’ın Esad yönetimine desteği, Lübnan’da hassas bir denge üzerine kurulan mezhepler arasındaki gerilimi arttırmıştır. Bunun üzerine ülke ekonomisinde yaşanan bozulma ve mezheplerin Suriye politikasındaki farklı beklenti ve istekleri, Lübnan’da siyasal sistemin kilitlenmesine neden olmuştur. Bu çalışmada Suriye krizinin Lübnan üzerinde yaratmış olduğu etkinin anlaşılabilmesi için tarihsel sürece kısaca değinilerek Suriye krizinin Lübnan üzerinde yaratmış olduğu ekonomik, sosyal ve ulusal güvenlik alanlarındaki etkileri incelenmeye çalışılmıştır.
|
The aim of this study is to explain the institutionalization mechanisms of a focal institution of higher education and two spawning institutions. In this context, views of faculty members on institutional similarity of universities have been presented. Case study was employed in the research. This research design is also a comparative design as focal institution and spawning institutions were compared in terms of institutionalization in the research. The participants of this research is comprised of 27 faculty members who have been working in focal institution called X University Faculty of Education, and spawning institutions called Y University Faculty of Education and Z University Faculty of Education in Turkey. Focal and spawning institutions differ from other faculties within their universities due to the fact that their goal is to train individual with typical faculty of education culture. Faculties are under the pressure adhering to policies and standards established by the Council of Higher Education such as establishing which courses will be given and restructuring of departments. Spawning faculties are allowed to consult with X University when they are facing uncertainties. In the case of uncertainty, unethical behaviors that the spawning institutions copy or take as a model from the focal institutions need to be prevented.
|
Sovyet sineması daha çok propaganda amaçlı üretilen kurmaca ve belgesel filmleriyle bilinse de önemli bir animasyon ekolüne sahiptir. Sovyet animasyonları 1900’lü yılların başından itibaren ortaya çıkmaya başlamış, propaganda amaçlı üretilen animasyonların yanında halk hikâyelerine, masallara, efsanelere, eğitim ve öğretim faaliyetlerine, eğlenceye, mizaha, bilim kurgu ve fantastik anlatılara değinen yüzlerce animasyon da üretilmiştir. Türkçe literatürde Sovyet animasyonlarına yönelik çok az çalışma olmasından dolayı alana katkı sağlamak amacıyla bu çalışma oluşturulmuş, ağırlıklı olarak Rusça ve İngilizce kaynaklar derlenmiş, içerikler incelenmiş, bu kaynaklar üzerinden Sovyet animasyonlarına genel bir bakış oluşturularak betimleyici bir analiz yapılmıştır. Sovyetlerin sinemayla ilişkisinin ve bağının anlatıldığı ilk kısmın ardından Sovyet animasyonlarının 1900’lerin başındaki ilk örneklerinden Sovyetler Birliği’nin yıkılışına kadarki döneme kadar olan filmler incelenmiştir. Makalenin amaçlarından biri de bu alanda çalışmak isteyen akademisyenleri teşvik ederek onlara yardımcı olacak genel bir tarihsel anlatı sunmak ve yardımcı bir literatür özeti oluşturmaktır.
|
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden olan George Orwell, 1903-1950 yılları arasında yaşamış ve yazdığı eleştiri yazıları ile tanınmıştır. Roman, öykü, deneme gibi farklı türlerde pek çok eseri bulunmaktadır. Bu eserlerinden biri de 1945 yılında Birleşik Krallık’ta yayınlanan Hayvan Çiftliği adlı romanıdır. Eserde hayvanlar üzerinden kurgulanan daha adaletli daha eşitlikçi bir sistem hayalinin daha sonra nasıl bir diktatörlüğe dönüştüğü anlatılmaktadır. Bu dönüşüm, en başında haklı görünen eşitlik ve adalet istemleri üzerinden mevcut sömürü düzenine başkaldırı olarak doğmuştur. Bu başkaldırı ile daha sonra domuzların önderliğinde insanlardan daha da baskıcı ve daha zalimce bir diktatörlük kurulmuştur. Yaşanan gerçekliklerle beslendiği iddia edilen bu kurgu aynı zamanda Stalinizm eleştirisi olarak karşımıza çıkmaktadır. George Orwell, eserindeki olay kurgularını 1917 yılında yaşanan Rus Devrimi ile ve sonrasında ortaya çıkan yönetim biçimi ve lider olan Stalin ile bağdaştırarak oluşturmuştur. Stalin’in benimsediği ve uyguladığı idare biçimi romanda hayvanlar üzerinden anlatılmıştır. Daha iyi ve eşit bir yaşam isteyen hayvanlar bir lider etrafında toplanarak ideal düşüncelerini sistemleştirmişler ve onun etrafında birlik olmalarını sağlayan çeşitli unsurlar geliştirmişlerdir. İdeal düzen arayışı tıpkı Orwell’ın yaşadığı dönemde olduğu gibi insanları, onlara daha iyi bir hayat vaadi sunarak etrafında toplayan ideal bir ekonomik ve siyasal sistem gibi yayılmış ve nihayetinde inananları sistemin öznesi olmaktan çıkarmış ve sisteme hizmet eden birer araç haline getirmiştir.
|
Liberalleşme eğilimlerinin bir yansıması olan küresel sisteme entegrasyon çabalarının göstergelerinden biri ticari açıklığın derecesidir. 1991 yılından sonra bağımsızlığa kavuşan Türki Cumhuriyetlerde (Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan) ortaya çıkan ekonomi-politik yapı değişimlerinin ve artan küreselleşme çabalarının kamu harcamaları kanalı üzerinden kamu büyüklüğüne etkisi iktisat teorisinde etkinlik ve telafi hipotezi ile incelenmektedir. Çalışmanın odak noktası, bu ülkelerde söz konusu hipotezlerin geçerliliklerinin sınanmasıdır. Küreselleşmenin göstergelerinden biri olarak ticari açıklık ve kamu büyüklüğünün göstergesi olarak da kamu harcaması verileri kullanılmıştır. Analiz 1997-2017 dönemini kapsamaktadır. Ampirik sonuçlar Azerbaycan, Tacikistan ve Türkmenistan için etkinlik hipotezinin; Kırgızistan için ise telafi hipotezinin geçerli olduğunu ortaya koymuştur.
|
Innovations and developments in information and communication technologies are effective in the emergence of new approaches and innovative business models in tourism as well as in many other fields. Museums, which are among the most popular attractions for tourism destinations, are places that undertake the task of promoting and preserving culture and heritage. The application and use of developments in information and communication technologies in museums will contribute to the increase of interest in these places. In this study, technology applications in museums were discussed, and factors affecting the choice of the smart museum with interactive multi-criteria decision-making methods of application of technology in museums in Turkey has been determined. Alanya Archeology Museum, Çorum Archeology Museum, Ankara Anatolian Civilizations Museum, Burdur Archeology Museum, Antalya Museum, Ankara State Painting and Sculpture Museum, and Zeugma Museum were determined as the study area. The selected museums were evaluated according to the criteria of virtual reality, interactive exhibition, easy access in digital vehicles, and the devices used, and the applications in the museums were examined according to the multi-criteria decision-making method. According to the results of the research, it was determined that many factors affect the smart museum selection, but the most important factor affecting the smart museum selection is virtual reality applications.
|
Rusların Türkistan’ı işgali ile başlayan süreçte en önemli hadiselerden birisi 1916’da meydana gelen isyanlardır. Türkistan’ın birçok şehrindeki olaylar Ruslar tarafından kanlı şekilde bastırılmış olup bu süreçte özellikle Kırgızların yaşadığı kıyım ve zorunlu göç “ürkün” adı ile tarihe geçmiştir. Bu dönem Kırgız milli uyanışının, uluslaşmasının simgesidir. Makaleye konu olan ve ürkünü anlatan mektup ise Osmanlı arşivlerinde yer almakta olup 1917 yılına aittir. Müellifi belli olmayan mektup “rapor” adı ile arşiv kayıtlarına alınmıştır. Yaklaşık yedi sayfalık Almanca mektup ve ekinde yer alan Fransızca çevirisi bu manada özgün bir metindir. Zira hadiselere ve Rusya Müslümanlarına dair Batı dünyası nezdinde kamuoyu yaratmayı amaçlayan yabancı dilde hazırlanmış bu rapor bildiğimiz kadarıyla bir ilk olma vasfını taşır. Bu makalede mektubun içeriğine değinilecek olup mektubu yazan kişilerin kimlikleri de dâhil olmak üzere neden Papa’ya gönderildiğine dair tahminlerimiz de yer almaktadır.
|
Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı ile sosyal ortamlarda gelişmeleri kaçırma korkusu ve yaşamın anlamı arasındaki yordayıcı ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, üniversite öğrencilerinden basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmaya 564 kız ve 167 erkek, toplamda 733 üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın verileri Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği-Yetişkin Formu, Sosyal Ortamlarda Gelişmeleri Kaçırma Korkusu Ölçeği, Yaşamın Anlamı Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada; bağımsız örneklem t testi, One-Way Anova, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Tekniği ve çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Öte yandan üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı ile anne-baba beraberlik, sosyal medya kullanımının uyku düzenini etkileme durumu, sosyal medyayı kullanım amaçları, hafta içi günlük ortalama sosyal medya kullanım süresi, hafta sonu günlük ortalama sosyal medya kullanım süresi değişkenlerine göre anlamlı farklılık bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı ve sosyal ortamlarda gelişmeleri kaçırma korkusu arasında anlamlı ve orta düzeyde pozitif ilişki, sosyal medya bağımlılığı ve yaşamın anlamı arasında anlamlı ve düşük düzeyde negatif ilişki, sosyal ortamlarda gelişmeleri kaçırma korkusu ve yaşamın anlamı arasında anlamlı ve düşük düzeyde negatif ilişki tespit edilmiştir. Sosyal ortamlarda gelişmeleri kaçırma korkusu ve yaşamın anlamı, sosyal medya bağımlılığını %23 oranında yordamaktadır.
|