Bu çalışma, isminde de yer aldığı üzere, kamu politikalarının uzamı ve aracı olaraknesnelerin internetini karşılaştırmalı bir siyasa analizi üzerinden özellikle gelişmekteolan ülkeler bağlamında ele almaktadır. Ülkelerin bilgi toplumuna dönüşüm süreçlerininönemli bir bileşeni olarak nesnelerin interneti ekosistemini, gelişmiş ülkelere göre sosyal,siyasal, kültürel ve ekonomik bağlamlar öncelikli olmak üzere yapısal farklılıkları bulunangelişmekte olan ülkeler perspektifinden bakarak değerlendirmek anlamlı bir çaba olarakdeğerlendirilmelidir. Bu doğrultuda çalışma, nesnelerin interneti ve bileşen bilgiteknolojilerini Türkiye örneğinde bir “fırsatlar” ve “tehditler” alanı olarak tartışmaktadır.Çalışmanın sonunda, Türkiye için nesnelerin interneti yönetişimi bağlamında bir diziöneri geliştirilmiştir.
|
This research investigates the factors affecting the financial leverage of 52 servicefirms listed on Istanbul Stock Exchange during the period from 2008 to 2017. UsingOrdinary Least Squares (OLS) regressions, our results indicated that, as assumed by thepecking order model, leverage increases with investment opportunities and decreaseswith profitability, liquidity and tangibility. Furthermore, we find that larger firms tend tohave high leverage. However, contradicting the trade-off model, non-debt tax shields arepositively and significantly related to leverage.
|
1949 yılında Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri Mao Zedong, Çin Milliyetçi Partisi(Kuomintang) lideri Çan Kay Şek'i kesin olarak yenilgiye uğratmıştı. Mao, ülkeninyönetimini ele geçirmiş, Şek ise Tayvan adasına kaçarak yönetimini burada sürdürmüştü.Bu tarihten itibaren Çin ve Tayvan arasında düşmanlık dönemi başlamıştır. Bu aşamadaMao yönetimi, Çin kamuoyunda Tayvan'a karşı yoğun bir propaganda faaliyetineyönelerek, Tayvan'ı düşman bir ülke olarak yansıtmıştı. Çin yönetiminin Tayvan karşıtıfaaliyetlerinde en sık kullandığı kitle iletişim araçlarından birisi posterler olmuştu. Buçalışmada Çin propagandası tarafından Tayvan'a karşı kullanılan posterlerde, Tayvan'ınnasıl ve ne şekilde sunulduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla çalışmakapsamında Şanghay Propaganda Posterleri Sanat Müzesi'nden belirlenen altıpropaganda posteri, nitel araştırma yöntemleri içerisinde yer alan göstergebilimsel analizyöntemi kullanılarak incelenmiştir. Çalışmada belirlenen Çin propaganda posterleri,Fransız dilbilimci Roland Barthes'ın göstergebilim anlayışı üzerinden ele alınmıştır.Çalışmada ele edilen bulgularda Çin propagandası tarafından Tayvan'a yönelik doğrudannefret söylemi oluşturulduğu ortaya çıkarılmıştır. Diğer yandan Çin propagandasıposterler üzerinden Mao'nun ölümüne dek Çin'in Tayvan'ı ele geçireceği mesajını verdiği,bu yolla iki ülke arasındaki düşmanlığı canlı tutmaya çalıştığı sonucuna ulaşılmıştır.
|
Arap Baharı neticesinde geçtiğimiz yıllarda siyasi, ekonomik ve sosyolojik açıdan büyük değişimler yaşayan Ortadoğu ülkelerine coğrafi ve kültürel yakınlığı bulunan Türkiye, 2020 yılında Çin-Vuhan kentinden dünyaya yayılan ölümcül yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınıyla mücadele etmiştir. Son dönemde meydana gelen güncel gelişme, pandemi ve krizler başta turizm olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkilemiştir. Bu noktadan hareketle, araştırmanın temel amacı kokartlı turist rehberlerinin olumsuz güncel gelişmeler karşısında turizmin karakteristik özelliklerini nasıl değerlendirdiklerini ve hangi alternatif çözüm önerilerini sunduklarını ortaya çıkarmaktır. Keşifsel bakış açısını benimseyerek bütüncül çoklu durum deseninde tasarlanan bu çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda ülke imajının turistler nezdinde şekillenmesine büyük rol oynayan turist rehberleri nitel araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. 65 profesyonel turist rehberinden görüşme tekniğiyle elde edilen veriler, kodlama metodu kullanılarak betimsel analize tabi tutulmuştur. Bulgulara göre, olumsuz güncel gelişmeler ve krizler karşısında turizmin “kırılgan yapı, rekabetçi yapı, ikame edilebilirlik özelliği ve ülke imajının zedelenmesi” olmak üzere dört yapısal özellik gösterdiği ortaya çıkmıştır. Rehberlerin turizm sektöründe alınması gereken önlemlere ilişkin “güvenlik vaadi, tanıtım faaliyetleri, destinasyon markalaşması ve hedef pazar çalışmaları” başta olmak üzere toplam 14 ana tema ile bunlara bağlı 64 alt temada uygulamaya dönük sektörel çözüm önerileri sundukları ortaya çıkmıştır.
|
Bu çalışmada, 2016 yılında Botanik EXPO’suna ev sahipliği yapan Antalya’nın organizasyona adaylık, hazırlık ve planlama süreci ayrıntılı olarak incelenmiştir. EXPO, büyük ölçekli organizasyonlar içinde ev sahibi kente kısa, orta ve uzun vadede katkı sağlama potansiyeli ile ön plana çıkan önemli ve saygın organizasyonlardan birisidir. Bu çalışmada Antalya’nın EXPO tecrübesi, EXPO organizasyonunun sahip olduğu avantajlar ve EXPO’nun ev sahibi şehre bırakması beklenen diğer miraslar (altyapı ve ulaşım, parklar ve yeşil alanlar, alan ve mekan mirası, sosyal ve örgütsel kapasite ve uluslararası ilişkiler vb.) kapsamında incelenmiş ve Antalya’nın EXPO tecrübesinin olumlu ve olumsuz yönleri ayrıntılı olarak analiz edilmiştir. EXPO, ev sahibi kente önemli miraslar bırakabilecek ölçekte bir organizasyondur ve bu organizasyondaki başarı gelecekte düzenlenmesi muhtemel benzer organizasyonların planlanmasında önemli bir referans noktasıdır. Bu çalışma kapsamında elde edilen verilerin, benzer büyük ölçekli organizasyonların adaylık ve sahnelenmesi süreçleri ile ev sahibi şehirlerin geleceğine etkilerinin planlanması aşamalarında yol gösterici olması amaçlanmaktadır.
|
Sineklerin Tanrısı, Nobel Edebiyat Ödüllü İngiliz roman yazarı ve şair William Golding (1911-1993) tarafından yazılmış ve 1954 yılında yayımlanmıştır. Romanda, düşman ateşi sonucunda uçakları vurularak ıssız bir adaya düşen yaşları 6 ile 12 arasında değişen bir grup çocuğun yaşam ve umut macerası yanı sıra bu çocukların yanlarında hiçbir yetişkin olmadan adada hayatlarını devam ettirebilmeleri için kurdukları sistemler ve bu sistemlerin ne şekilde işledikleri anlatılmaktadır. Bu çalışma, Golding’in bu romanında liderlik ve güç savaşımının ne şekilde ele alındığına dair bir araştırmayı içermektedir. Bu doğrultuda ilk olarak romandaki ana karakterlere dair bir incelemeye yer verilmiş ve daha sonra liderlik ve güç konuları ele alınmıştır. Romandaki güç unsurları ve liderlik özelliklerinin incelendiği bölümleri, çalışmaya dair sonuçların yer aldığı bölüm izlemektedir. Çalışmanın sonuçları romanda denizkabuğu ve gözlüğün birer güç unsuru olarak kullanıldıklarını ve romanda serbesti tanıyan liderlikten önce demokratik daha sonra da otokratik liderlik tarzlarına geçiş yapıldığını ortaya koymaktadır.
|
Kişilik bozuklukları içerisinde üzerine en fazla çalışılan ve incelenen bozukluk sınır kişilik bozukluğudur (SKB). Bu çalışmanın temel amacı kimlik boyutlarının, depresyonun, anksiyetenin ve narsisizm özelliklerinin SKB özelliklerini ne yönde yordadığını incelemektir. Çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın araştırma grubu toplam 264 (141 erkek, 123 kadın) kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların yaş aralığı 18-24, yaş ortalaması ise 20.46±1.05 yıldır. Katılımcıların SKB özelliklerini belirlemek amacıyla Borderline Kişilik Envanteri, kimlik boyutlarını belirlemek amacıyla Utrecht Kimlik Bağlanma Ölçeği, narsisizm özelliklerini belirlemek amacıyla Narsisizm Ölçeği, depresyon puanlarını belirlemek amacıyla Beck Depresyon Envanteri ve son olarak da anksiyete düzeylerini belirlemek amacıyla Beck Anksiyete Envanteri kullanılmıştır. Regresyon analizi sonuçlarına göre cinsiyet, bağlanma yapma, narsisizm, depresyon ve anksiyete SKB’yi anlamlı olarak yordamaktadır. SKB’nin en güçlü yordayıcısı depresyonken en zayıf yordayıcısı ise cinsiyettir. Bu çalışmanın sonuçları cinsiyetin, kimlik boyutlarının, depresyonun, anksiyetenin ve narsisizm özelliklerinin SKB’da önemli değişkenler olduğunu göstermiştir. Bu sonuç ruh sağlığı uzmanlarının bu bozukluğu gösteren bireylerle ilgilenirken bu değişkenleri göz önünde bulundurmaları gerektiğini ortaya koymaktadır.
|
Bu araştırmanın amacı örtük programın, resmi programın ve okul dışı etmenlerin (aile, medya, okul dışı sosyal çevre) değerleri kazandırma etkililiğini öğretmen ve öğrenci görüşlerine göre incelemektir. Betimsel araştırma kapsamındaki genel tarama modeli uygulanan araştırmanın çalışma grubunu 155 öğretmen ve 740 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin analizi için Manova (çok değişkenli varyans analizi) ve Two-way Anova (iki yönlü varyans analizi) yapılmıştır. Araştırmayla hem öğretmen hem de öğrenci görüşlerine göre değerlerin kazanılmasında en etkili faktör okul dışı etmenler (aile, medya-sosyal çevre) olarak belirlenmiştir. Örtük program özellikle kişisel-evrensel değerlerin kazanılmasında resmi programın önüne geçmiştir. Değerlerin kazanılmasında öğrenciler örtük programı resmi programdan daha etkili görürken öğretmenler resmi programı örtük programdan daha etkili bulmuşlardır.
|
|
This study suggests a conceptual model of collaboration the between businessorganizations and social entrepreneurs for the co-creation of social value. The study isbased on a qualitative research. The data is obtained by semi-structured interviews withnine social entrepreneurs in Turkey. Deriving from the data, nine propositions aregenerated that identifies how these two distinct actors can collaborate. Findings revealthat social entrepreneurs can provide social mission, awareness of specific needs, a focuson various problems and innovative problem solving ability in this collaboration. On theother hand, organizations can ensure financial resource, business insight and recognitionto the social entrepreneurs. Additionally, our findings show that the network platformshave facilitator role in this collaboration. The findings of the study reveal that theengagement of organizations and social entrepreneurs may eliminate each other’sdisadvantages and may provide long term social value.
|