Senay OTO, R. Pars ŞAHBAZ
Senay OTO, R. Pars ŞAHBAZ
Yaşam kalitesinin devamlılığının sağlanmasında ve artırılmasında önemli etkenlerden biri
sağlıklı beslenmedir. Günümüz araştırmalarının önemli bir kısmı gıda üretiminde
verimliliği artırmak maksadıyla kullanılan her türlü kimyasal ve genetiği değiştirilmiş
organizmanın canlı sağlığı ve ekolojik sürdürülebilirliğe olumsuz etkileri konusunda önemli
bir eleştirel bakış acısı getirmektedir. Bu durum tüketicilerin bir kısmının sağlık endişesi,
çevresel duyarlılıklar gibi sebeplerle konvansiyonel üretim yöntemlerine alternatifler
aramasına sebep olmaktadır. Organik gıda, konvansiyonel yöntemlerle üretilen gıda
ürünlerine alternatif olarak ortaya çıkmış gıda üretim yöntemlerinden biridir. Yapılan
araştırmalar organik gıda ürünleriyle beslenen tüketicilerin giderek büyüyen bir kitleyi
oluşturduklarını işaret etmektedir. Bu nedenle de birer tüketici olarak beklenti ve
tercihlerinin yakından tanınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu araştırma organik gıda
tüketicilerinin, beslenme alışkanlıklarının tatil konaklaması tercihlerine etkisini incelemek
üzere gerçekleştirilmiştir. Araştırma dâhilinde organik gıda kavramı irdelenmiş ardından
hipotezler doğrultusunda özgün bir anket formu geliştirilerek hipotezler analiz edilmiştir.
Araştırma sonuçlarına göre, organik gıda tüketicilerinin tatil sürecinde de organik gıda
tüketimini sürdürmeyi istedikleri ve bu durumun konaklama tercihinde önemli bir etkisi
olduğu tespit edilmiştir.
|
Ceyhun UÇUK, Ayşe Gülnihal KAHRAMAN, Sami Sonat ÖZDEMİR
Ceyhun UÇUK, Ayşe Gülnihal KAHRAMAN, Sami Sonat ÖZDEMİR
Bu çalışma, görünümü sebebiyle tüketimi tercih edilmeyen yemeklerin estetik değeri
bulunan sunumlar yoluyla kabulünün artırılmasını ele almaktadır. Bu kapsamda kötü
görünümlü yemekleri temsilen şırdan dolması, yenilikçi sunum teknikleri kullanılarak 5
farklı şekilde sunulmuştur. Sunumların değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan anket formu,
Türk tüketicilere çevrimiçi olarak iletilmiştir. Araştırma kapsamında hazırlanan 5 sunum
özelinde renk, görsel doku, şekil ve genel sunum (komposizyon) parametreleri belirlenerek
beğeni testi uygulanmıştır. Şırdan dolmasını görsel özelliklerinden dolayı tüketmek
istemediğini ifade eden 215 katılımcıdan elde edilen veriler sonucunda, şırdan dolmasının
bütün halde sunulmasının beğeni puanını olumsuz etkilediği ve şırdandan alınan kesitlerin
yatay sunumunun tüm parametreler bazında daha fazla beğeni puanı aldığı tespit edilmiştir.
Bunun yanı sıra şırdan dolmasına yönelik en fazla beğeni toplayan tabakların sunumları
incelendiğinde, renk çeşitliliği ve canlı renk kullanımı, sos veya baharat kullanımı, şırdan
dolması miktarı, tabak doluluk oranı ve tabağın odak noktasının şırdan dolması olmaması
gibi unsurların etkili olduğu dikkat çekmiştir. Araştırma bulgularından hareketle, şırdan
dolması ve temsil ettiği yiyeceklerin yenilikçi sunum teknikleriyle tüketici nezdinde kabul
görme oranının artırılabileceğine ve görsel manipülasyonun tüketici tercihlerinde sahip
olduğu etkiye yönelik önemli sonuçlara ulaşılmıştır.
|
Gizem DURAN, Selma Meydan UYGUR
Gizem DURAN, Selma Meydan UYGUR
Küreselleşmenin bir sonucu olarak sektörler/uluslar ve hatta şehirler arası artan rekabet
nedeniyle pazarlama faaliyetleri her alanda çok daha önem kazanmış ve kazanmaya da
devam etmektedir. Diğer sektörlerde olduğu gibi küresel alanda yaşanan bu rekabette yer
edinebilmek için turizmde de pazarlama faaliyetlerinin etkin şekilde yürütülmesi
gerekmektedir. Bu anlamda destinasyonların tanıtılmasında araç olarak kullanılabilecek
yeteneklerden bazıları gastronomi unsurları ve gastronomi kimliği olarak nitelendirilebilir.
Çalışmanın yöntemini nitel araştırma yöntemlerinde sıklıkla kullanılan doküman analizi
oluşturmaktadır. Bu bağlamda ilk olarak, Smith ve Xaio’nun (2008) “Mutfak Turizmi
Kaynakları Tipolojisi” modelinden yola çıkılarak UNESCO Gastronomi Şehri olarak
Yaratıcı Şehirler Ağı’na Türkiye’den dahil olmuş olan Hatay, Gaziantep ve Afyonkarahisar
destinasyonlarının gastronomi unsurları incelenmiştir. İkinci olarak ise bu destinasyonların
Harrington’ın (2005) “Gastronomi Kimliği” modelinden yola çıkılarak gastronomi
kimlikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bunun için, öncelikle gastronomik unsurlar ve
gastronomi kimliği kavramsal açıdan ele alınmış; sonrasında ilk modele dayalı olarak
karşılaştırmalı bir tablo düzenlenmiş ve ikinci modele dayalı olarak gastronomi kimlikleri
ortaya konmuştur. Çalışmanın sonuç kısmında ise üç destinasyonun sahip olduğu
gastronomi unsurları ve ortaya çıkan gastronomi kimlikleri karşılaştırılmış ve
destinasyonlara yönelik öneriler getirilmiştir.
|
Emrullah ERUL, Abdullah USLU
Emrullah ERUL, Abdullah USLU
Yerel halk, turizm gelişmelerinin başarısında önemli bir rol oynar. Bu noktada yerel halkın
turizm gelişmelerine yönelik tutumlarını ölçmek için literatürde birçok akademisyen
ekonomik ilişkilere (algıladıkları pozitif ekonomik turizm etkileri, bireysel ekonomik
çıkarlar, vb.) odaklanırken, bazıları ise kişilerarası duygusal ilişkilere (bağlılık, duygular,
hisler, vb.) vurgu yapmışlardır. Fakat yerel halkın turizm gelişmelerini destekleme niyetini
öncüllerini araştıran bir çalışmaya hâlâ ihtiyaç vardır. Dolayısıyla bu çalışma turizm
gelişmelerini destekleme niyetini belirlemek için üç farklı yapıyı birlikte kullanıp (topluluğa
bağlılık, duygusal dayanışma ve sosyal değişim) parasal ve duygusal ilişkileri
harmanlayarak literatürdeki boşluğu doldurmayı hedeflemektedir. Bu araştırmada yapısal
eşitlik modelinden faydalanılmıştır. Elde edilen çalışma sonuçlarına göre topluluğa bağlılık
ile algılanan pozitif etkileri arasında anlamlı bir ilişki yok iken, duygusal dayanışma hem
algılanan pozitif etkileri hem de turizm gelişmelerine tutumsal destekleri anlamlı bir şekilde
belirlediği tespit edilmiştir. Aynı zamanda duygusal dayanışma, turizm gelişmelerine
tutumsal destek ve topluluğa bağlılık ile beraber turizm gelişmelerini destekleme niyetini
anlamlı bir şekilde açıkladığı belirlenmiştir. Turizm otoriteleri bizim bulgularımıza
başvurarak yerel halkın turizm gelişmelerini desteklerini elde etmek adına yerel halk ile
turistler arasındaki dayanışmayı arttıracak turizmle ilgili daha çok etkinlik düzenleyebilir.
Çalışmanın sonunda araştırmayla ilgili öneriler, sınırlılıklar ve gelecekteki çalışmalara
yapılacak tavsiyeler daha detaylı bir şekilde sunulmuştur.
|
Yeliz PEKERŞEN, Gürkan ALAGÖZ, Eda Nur KARAKAŞ
Yeliz PEKERŞEN, Gürkan ALAGÖZ, Eda Nur KARAKAŞ
Yöneticiler fikirlerini ifade eden çalışanlara ihtiyaç duymaktadır. Örgütlerde fikirlerini ifade
eden ve bilgilerini paylaşan çalışanlar, işletme performansını olumlu şekilde
yükseltmekteyken, sessiz kalmayı tercih eden çalışanlarda, aidiyet duygusu azalmakta ve
işten ayrılma niyeti ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, otel işletmeleri
çalışanlarının örgütsel sessizlik düzeylerinin işten ayrılma niyetleri üzerindeki etkisini
incelemektir. Araştırma Konya ilinde faaliyet göstermekte olan 3, 4 ve 5 yıldızlı otel
işletmelerinde yiyecek ve içecek bölümünde çalışan 194 kişi ile gerçekleştirilmiştir.
Araştırma sonucunda örgütsel sessizlik ve işten ayrılma niyeti arasında anlamlı bir ilişki
olduğu tespit edilmiştir. Örgütsel sessizliğin alt faktörlerine bakıldığında kabullenici ve
korunma amaçlı sessizliğin işten ayrılma niyetiyle ilişkisi varken, koruma amaçlı sessizlik
işten ayrılma niyetiyle ilişkili değildir. Örgütsel sessizliğin işten ayrılma niyetini %11,6
oranında açıkladığı tespit edilmiştir.
|
Duygu EREN, Ahmet Tuğrul KARAMUSTAFA
Duygu EREN, Ahmet Tuğrul KARAMUSTAFA
Destinasyon çekiciliği birçok bileşene bağlıdır ve genel olarak doğal ve insan yapımı olmak
üzere iki ana boyutta değerlendirilebilir. Bu bileşenler içerisinde hem doğal hem de insan
yapımı bileşenleri içeren gastronomik unsurlar, her geçen gün daha da önem kazanmaya
başlamıştır ve destinasyon çekiciliğinde hem doğrudan hem de dolaylı etkiye sahiptir. Bu
bağlamda, bu çalışma, gastronomik unsurların destinasyon düzeyinde pazarlama
faaliyetlerinde kullanılmasına ilişkin ilgili bilgi birikimine katkılar sunmayı
amaçlamaktadır. Bu çerçevede, Kayseri İli örneğinde değerlendirmeler yapılarak,
Kayseri’nin tanıtımına ilişkin materyallerde yerel gastronomik unsur olarak yerel yiyecek
ve içeceklere yer verilme düzeyi araştırılmıştır. Tanıtım materyallerinde sunulan yiyecek ve
içecekler, içerik analizi yöntemi ile incelenmiş ve ilgili bilgi birikimine katkılar sunulmaya
çalışılmıştır. Sonuç olarak, Kayseri’nin bir gastronomi destinasyonu olarak tanıtılabilmesi
için pazarlama çabalarında yerel mutfak kaynaklarının daha iyi nasıl kullanılabileceğine
ilişkin öneriler ortaya konulmuştur.
|
Ömer Ceyhun APAK, Hami ÜNLÜ, Miraç İlyas KIVANÇ
Ömer Ceyhun APAK, Hami ÜNLÜ, Miraç İlyas KIVANÇ
Mutfak kültürü bir destinasyonun veya bir ülkenin en önemli miraslarından birisidir.
Tüketim alışkanlıklarının ve beklentilerin değişmesi mutfağa verilen önemi son dönemlerde
artırmaya başlamıştır. Bu doğrultuda yöresel yemeklere olan ilgi giderek artmaya başlamış
ve insanların bir destinasyonu ziyaret etmesinde önemli bir faktör olarak ortaya çıkmıştır.
Doğal güzellikler ve kültürel çekicilikler açısından zengin bir birikime sahip olan Bayburt
yöresel yiyecekler bakımından da zengin bir kültüre sahiptir. Coğrafi işaretli yiyeceklerinin
olması da bunun bir göstergesi olarak düşünülebilir. Bu açıdan unutulmaya yüz tutmuş
yöresel yiyeceklerin ortaya çıkarılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması önemlidir. Bu
çalışma ile de Bayburt mutfağına özgü unutulmaya yüz tutmuş yiyeceklerin gün yüzüne
çıkarılması hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşabilmek için ilk olarak bir literatür taraması
yapılmış ve toplanan verilerden hareketle bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir. Nitel
araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği, veri toplama yöntemi olarak
kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Bayburt ilinde 10 ev kadını ile görüşmeler yapılmıştır.
Elde edilen bulgulara göre görüşme yapılan ev kadınlarının %70’i yöresel yiyeceklerin
unutulduğu görüşündedir. Ayrıca gençlerin yöresel yiyecekleri öğrenmede istekli
görünmedikleri düşünülmektedir.
|
Muhammet ERBAY, D. Gökçen SABUR
Muhammet ERBAY, D. Gökçen SABUR
Turizmde önemli atılımların yaşandığı 1990’l ı yıllar itibariyle deniz-kum-güneş konseptli
turizm aktiviteleri günümüzde farklı turizm trendleriyle yarış halindedir. Gastronomi
turizmi ise her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı bir alternatif turizm çeşididir.
Gastronomi turizmi turistlerin merak edilen yerel mutfak kültürlerini yakından tanıma fırsatı
elde ettikleri özel ilgi turizmidir. Bu çalışmada gastronomi turizmi ve pazarlama
kavramlarının ilişkisi üzerinde durulmuştur. Gastronomi turizmi, destinasyonların
cazibesinin arttıran önemli bir faktördür. Destinasyonların taşıdığı gastronomi turizmi
potansiyelinin açığa çıkartılmasında, başarılı pazarlama stratejilerinin katkısı büyüktür.
Destinasyon pazarlanmasında gerçekleştirilen pazarlama faaliyetleri incelenerek mevcut
durumun analizi gerçekleştirilmiştir. Avrupa’da gastronomi turizmi kapsamında
gerçekleştirilen pazarlama faaliyetleri araştırılmıştır. Bu bağlamda Türkiye’deki pazarlama
faaliyetleri de incelenerek Avrupa’yla farklılıkları üzerine durulmuştur. Çalışma
kapsamında ülkemizde gastronomi turizmine ilişkin gerçekleştirilen pazarlama
faaliyetlerindeki eksikliklerin tespit edilerek geliştirilebilmesine olanak sağlaması
amaçlanmıştır. Nitel yöntemin tercih edildiği çalışmada betimsel analiz tekniğinden de
yararlanılmıştır. Derleme türündeki bu makalenin gelecek çalışmalara yol gösterici olacağı
düşünülmektedir.
|
Mustafa DAŞKIN, Kübra AŞAN
Mustafa DAŞKIN, Kübra AŞAN
Bu çalışmanın amacı, Sinop destinasyon imajının araştırılması ve destinasyon imajının
destinasyon aidiyeti, tavsiye etme davranışı ve öznel iyi oluş üzerindeki rolünü
araştırmaktır. Araştırma verileri Sinop ilini ziyaret eden turistlerden yüz yüze anket tekniği
ile toplanmıştır. Araştırma lokasyonunda toplam 143 adet kullanılabilir anket elde
edilmiştir. Verileri test etmek için çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Mevcut çalışmada
tüm hipotezler desteklenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, destinasyon imajının aidiyet ve
tavsiye etme tutumlarının yanı sıra öznel iyi oluş üzerinde olumlu etkileri olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Ancak ortalama değerler, katılımcıların DEİM6 (Alışveriş imkanları yeterlidir),
DEİM7 (Gece hayatı yeterli), DEİM8 (Sinop’ta yeme-içme seçenekleri çok çeşitlidir) ve
DEİM10 (Gelişmiş altyapıya sahiptir) hususlarında hemfikir olmadıklarını göstermektedir.
Bu bulgular, turistlerin mevcut algılarını ve imajını anlamak ve gerekli aksiyonları hayata
geçirmek açısından destinasyon için oldukça önemlidir. Araştırma öncülleri ve bulguları
açısından yeni olan bu çalışma turizm literatürüne katkı sağlamakta ve turizm
uygulayıcılarına da faydalı öneriler sunmaktadır.
|
Cemil GÜNDÜZ
Cemil GÜNDÜZ
This study aims to present a model for halal concept travel agencies operating in Turkey. In this
study, data were collected using qualitative research techniques. In addition, corporate web pages
of related agencies will be examined. Face to face meetings with tourism academicians,
theologians and customers will be held. The data obtained from the interviews will be coded and
themes will be created. Halal tourism has become a common concept in recent years. People who
adopt a conservative lifestyle want to make their holidays within the framework of their beliefs.
Although Halal tourism is the first concept that comes to mind with halal concept, travel agencies
have started to create package tours according to the wishes of conservative customers in recent
years. However, there is no generally accepted halal package tour standard in this area. As a result
of the study, it is envisaged to present a model halal package tour model for travel agencies and
academicians. The biggest limitation of this study is that there are not too many halal concept
travel agencies in the field of travel.
|