Yapı temelleri altında taşıyıcı tabaka olarak kullanılan zemin, her zaman istenilen özelliklere sahip olmayabilir.
Böyle durumlarda, inşaat yerinin değiştirilmesi, istenilen özelliklere sahip olmayan tabakaların kaldırılarak uygun
zeminlerin yerleştirilmesi gibi çözümler genelde ekonomik değildir. İstenilen özelliklere sahip olmayan zeminler,
farklı katkı maddeleri kullanılarak yerinde iyileştirme ile daha ekonomik çözümler sunabilir. Pomza patlamalı
volkanizma sonucunda oluşmuş, boşluklu, süngerimsi bir kayaç olup, patlamalı volkanik faaliyetlerin bulunduğu
dünyanın birçok bölgesinde bulunur. Özellikle ülkemiz pomza rezervi açısından iyi bir potansiyele sahiptir. Bu
çalışmada Bitlis, Manisa Kula ve Isparta bölgesine ait pomzaların yüksek plastisiteli kile etkisi araştırılmış ve
karşılaştırılmıştır. Kile %10, %20, %30 oranlarında Isparta Gelincik ve Bitlis pomzası, %10, %20, %25
oranlarında Manisa Kula pomzası ilave edilerek pomza-kil ikili karışımları hazırlanmıştır. Kireç (%6) sabit
tutularak %10, %20, %30 oranlarında Isparta Gelincik ve Bitlis pomzası, kireç (%5) sabit tutularak %10, %20,
%25 oranlarında Manisa Kula pomzası ilave edilerek pomza-kil-kireç üçlü karışımlar hazırlanmıştır. Bu karışımlar
kullanılarak kompaksiyon, kıvam limitleri, serbest basınç ve şişme deneyleri yapılmıştır. Pomza-kil ikili
karışımlarda ideal pomza oranları Isparta Gelincik, Manisa Kula ve Bitlis pomzaları için sırasıyla %30, %20, %20
olarak belirlenmiştir. Pomza-kil-kireç üçlü karışımlarında ise Isparta Gelincik pomzası için ideal oranın olmadığı,
Manisa Kula pomzası için %25 ve Bitlis pomzası için %10 olarak belirlenmiştir.
|
Bu çalışmada sülfametiyazol-2,2′-bipiridin tuzunun sentezi, spektroskopik özellikleri (IR, UV-Vis ve termal)
açıklanmaktadır. Birim hücrenin asimetrik biriminde, bir sülfametiyazol, bir 2,2′-bipiridin içermektedir.
Karakterizasyon için tek kristal X-ışını kırınımı tekniği kullanılmıştır. 296 K' de tek kristal X-ışını kırınımı
sonucuna göre P21/n monoklinik uzay grubunda a = 8.658 (3) Å, b = 24.686 (6) Å, c = 9.927 (4) Å, α = 90º, β =
103.61 (3)º, γ = 90º ve Z = 4 olarak kristallendiği görülmüştür. Molekülün FT-IR ve UV-Vis spektroskopileri
teorik ve deneysel olarak karşılaştırılmıştır. Teorik hesaplamalar ve optimize edilmiş geometrik parametrelerin
tümü, yoğunluk fonksiyonel teorisi (DFT), B3LYP hibrit yöntemi 6-31G (d,p) baz seti kullanılarak hesaplanmıştır.
TGA ile termal özellikler incelenmiştir. Kompleksin Staphylococcus aureus, Bacillus subtilis, Escherichia coli,
Pseudomonas aeruginosa, Candida albicans ve Aspergillus flavus’a karşı antimikrobiyal çalışmaları yapılmıştır.
Optimize edilmiş kompleks, 5J9B, 5BMM, 5HTG, 1ZUV, 4F0V ve 4YNU’ya yerleştirilerek biyolojik aktivitesi
teorik olarak incelenmiştir.
|
Bu çevreci çalışma, daha derin bir bakış açısı kazandırmakla mevcut çesitli toluen adsorbsiyonu teknolojijisine
katkı sunmaktadır. Bu çalışmada, hayati risk oluşturan toluenin adsorpsiyonu için nano-teknolojiden
faydalanmıştır. Etilendiamin tetraasetik asit (EDTA) daha önce direkt Fe3O4’e bağlanmış olsa da bu çalışma da
Fe3O4, önce aktif karbonla, sonra SiO2 ile daha sonra da EDTA ile kaplanmış, böylelikle toluen adorbsiyonu için
sentezi çok basit ve adsorbsiyon kapasitesi pekiyi, literatürde rastlanmayan nano manyetik adsorbent sentezlenmiş,
sentezlenen bu nano manyetik adsorbent toluen adsorbsiyonunda başarılı ve verimli bir şekilde uygulanmıştır.
Toluenin gaz adsorpsiyonunda kullanılan manyetik nano-adsorbent, birlikte çökeltme ve sol-gel yöntemiyle
sentezlendi. Sentezlenen manyetik nano-adsorbentin karakterizasyonu ise FTIR ve TGA/DTA analizleri ile
gerçekleştirilmiştir. Adsorpsiyon işleminde önemli bir rol oynayan adsorpsiyon süresi, girişteki toluen
konsantrasyonu ve adsorpsiyon sıcaklığı gibi adsorpsiyon koşulları, Merkezi Kompozit Tasarım (MKT) yaklaşımı
temelli Yanıt Yüzey Yöntemi (YYY) kullanılarak optimize edilmiştir. Deneysel tasarımda, MKT ve YYY,
adsorpsiyon koşulları ile adsorpsiyon kapasitesi arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için bir yaklaşım geliştirmek
üzere başarıyla uygulanmıştır. MKT ve YYY kullanılarak bulunan 53.36 dk adsorpsiyon süresi, 18.02 ppm
başlangıç konsantrasyonu ve 26.21°C adsorpsiyon sıcaklığı gibi optimum adsorpsiyon koşulları altında, toluen
için maksimum adsorpsiyon kapasitesi 484.16 mg/g olarak belirlenmiştir. Sonuçlar, manyetik
Fe3O4/AC@SiO2@EDTA nanopartiküllerinin, toluenin gaz adsorpsiyonunda uygulanabileceğini göstermiştir.
|
In the current study, we introduce an analytical form of the solution for the potential family 𝑽(𝒓) =
𝑨
𝒓
𝟐 −
𝑩
𝒓
+ 𝑪𝒓
𝜿
.
The method which combines the perturbation theory (PT) and supersymmetric (SUSY) quantum theory results in
an abstract equation of the energy eigenvalues (which can be named as closed analytical form method (CAFM)).
The results of the asymptotic iteration method (AIM) and CAFM will be compared with the numerical method
(NM) to test the validity of our approximation at the end of the work.
|
Bu çalışma; perlit köklendirme ortamında farklı IBA dozlarının (kontrol, 1000, 1500, 2000, 2500, 3000, 3500,
4000, 4500, 5000 ve 5500 ppm) Lavanta, (Lavandula angustifolia Mill.), yağ gülü (Rosa damascena Mill.),
kadıntuzluğu (Berberis thunbergii DC) ve biberiye (Rosmarinus officinalis L.) bitkilerinin çelikle
köklendirilmeleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Mardin Büyükşehir Belediyesi
Fidanlığından 2018 yılında anaç bitkilerden alınan çelikler, 11 farklı IBA dozunda maruz bırakılarak perlitte, sera
ortamında dikimleri yapılmıştır. Köklendirmeye bırakılan çeliklerde; kök sayısı, kök uzunluğu ve köklenme
oranları hesaplanmıştır. Çalışmada; IBA dozlarının kadıntuzluğu bitkisinde köklenme oranları ve biberiye
bitkisinde ise kök uzunlukları üzerine etkisi önemsiz, diğer özellikler üzerine etkileri istatistiksel yönden önemli
bulunmuştur. En yüksek kök sayısı lavanta bitkisinde 25.10 adet/bitki ile 4500 ppm, yağ gülü bitkisinde 24.86
adet/bitki ile 4000 ppm, kadıntuzluğunda 15.95 adet/bitki ile 3000 ppm ve biberiyede 33.31 adet/bitki ile 5000
ppm IBA dozu uygulamalarından elde edilmiştir. Kök uzunluğu değerleri, biberiye hariç olmak üzere, lavantada
24.80 cm ile 4000 ppm, yağ gülünde 23.99 cm ile 3000 ppm ve kadıntuzluğu bitkisinde 13.75 cm ile 4000 ppm
IBA dozlarında tespit edilmiştir. En yüksek köklenme oranlarının, kadıntuzluğu bitkisi hariç olmak üzere,
lavantada 3500 ve 4000 ppm IBA dozlarında %90.00, yağ gülünde 4500 ppm IBA dozunda %76.67 ve biberiyede
5000 ve 5500 IBA dozlarında %93.33 olduğu saptanmıştır.
|
Bu çalışmanın amacı, çift indisli kesirli fark dizilerinin istatistiksel yakınsaklığı, (𝜆, 𝜇) − istatistiksel yakınsaklık
ve Cesaro, kuvvetli p-Cesaro, De la Vallée-Poussin, kuvvetli p- De la Vallée-Poussin toplanabilirlik tanımlarını
vererek bunlar arasındaki ilişkileri incelemek ve istatistiksel yakınsaklık kavramını genişletmektir.
|
Bu çalışmada, yeni 1,2,3-triazol bileşiklerinin (4 ve 5) sentezi, karakterizasyonu, ksantin oksidaz enzimi üzerine
in vitro inhibisyon etkilerinin incelenmesi ve moleküler doking çalışmaları gerçekleştirildi. Bu amaçla öncelikle;
hedef ürünler (4 ve 5), bütadien sülfondan çıkılarak çeşitli kimyasal transformasyonlarla sentezlendi. Sentezlenen
bütün bileşiklerin yapıları spektroskopik yöntemlerle aydınlatıldı. İkinci aşamada; 4 ve 5 bileşiklerinin ksantin
oksidaz enzimi üzerine in vitro inhibisyon etkileri incelendi. Enzim inhibisyon sonuçlarına göre 4 (IC50 = 0.609
µM) ve 5 (IC50 = 0.901 µM) bileşiklerinin, ksantin oksidaz enzim inhibisyonu için ilaç olarak kullanılan
allopurinolden (IC50 = 1.143 µM) daha güçlü inhibisyon etki gösterdiği tespit edildi. Son olarak; 4 ve 5
bileşiklerinin, ksantin oksidaz eziminin (PDB ID:3NVY) aktif kısmına bağlanma modları, moleküler doking
çalışmaları ile açıklandı.
|
In this article, we theoretically investigate the electronic band structure of monolayer graphene in the presence of
trigonal warping and photo-induced effects. The total Hamiltonian of the system has been written and the optical
absorption of circularly polarized light for the high frequency regime have been modelled by the Haldane
interaction. The relation between trigonal warp aspects and optical absorption of circularly polarized light has been
overviewed through the model. Additionally, theoretically analyzed the versatile electronic properties of trigonal
warped-graphene under circularly polarized light. We have concluded that photo-induced effect which induced
circularly polarized light leads to the opening of energy gap between valance and conduction bands while raises
electron-hole asymmetry in the system.
|
The use of renewable energy sources in the production of electricity has become inevitable in order to reduce the
greenhouse gases left in the atmosphere that cause the Earth to warm up. Although countries on a national basis
have implemented a number of policies to support electricity generated from renewable energy sources,
investments to produce electricity without a license on a local basis are not desirable. According to the climatic
conditions of the power plant of 1 MW installed founded in Konya and power plant production data are monitored.
Machine learning is a sub-branch of artificial intelligence that deals with the design and development of algorithms
that allow computers to develop their behavior based on experimental data. In this study, Naive Bayes, Decision
Tree, CN2 Rule Induction, Random Forest, Support Vector Machine, k-Nearest Neighbor, Artificial Neural
Network, Logistic Regression and AdaBoost machine learning algorithms are used for prediction and
classification. Generally, energy investors are curious about the return on their investment. It is very important for
energy providers to predict how much electricity will be generated from existing solar power plants and
accordingly determine the measures they will take to meet the electricity demand in the future. ROC analyzes were
performed for machine learning models and performance evaluation was performed. In this study, the best
performance estimation value obtained from the solar power plant depending on the weather conditions was
obtained with 92.24% accuracy.
|
Tutucular, robot kol sistemlerinde gerçek işi yapan kısımlardır. Uygulamalarda kullanılan tutucular; hidrolik,
pnömatik ve mekanik tahriklidir. Bu çalışmada tasarlanan tutucu mekanik olarak tahrik edilir. Bir tarafta sağ trapez
vida ve diğer tarafta sol trapez vida parçalar aynı eksende rulmanların yardımı ile iki parça olarak tasarlanmıştır.
Dişliler, kasnak ve zincir kullanılarak birlikte hareket ettirilir. Kasnak zincir hareketlerinde sol ve sağ vidaların
açılması ve kapanması yönleri terstir. Zincir bir tarafa çevrildiğinde, dönüşleri engellenen vidalar üzerindeki
somunlar içe ve dışa doğru açılır. Tahrik sisteminde ise dik açılı bir matkap motoru kullanılmıştır. Vidalar,
mekanik güç kullanılarak hareket ettirilir. Parçayı kavrayan çeneler, somunlara yerleştirilen bir V bloğu şeklinde
iki karşıt parçadan oluşur. Motor hareketleri, parçanın alınması ve bırakılması sırasında mekanik sınır
anahtarlarıyla kontrol edilir. Motorun parçayı tutması sırasında sıkıştırmayı önlemek için yaylar çenenin bir
tarafına yerleştirilmiştir. Dişlilerin döndürülmesiyle tutucu, parçaları tutarak, kaldırarak ve istenen konuma
bırakarak çalışır. Bu çalışmada, tasarlanan tutucu kullanılarak silindirik ve prizmatik malzemeler bir yerden
alınarak başka bir yere bırakır. Tutucu, parçaların taşınmasına ek olarak ayrıca iki eksende hareket sağlayarak
parçanın alma ve bırakma pozisyonlarının artırılmasına da yardımcı olur. Üç eksende hareket eden mafsallı bir
robotun uçuna takılmasıyla robotun beş eksende hareket etmesi sağlanmıştır. Beş eksende hareket eden robot
endüstride, parçaların bantlar üzerinde taşınması işlemi ve hareketli bantlar üzerinde bulunan parçaları paketleme
gibi işlemlerde kullanılarak değerlendirilebilir.
|