Amaç: Bu çalışma, hemşirelik ve tıp alanında eğitim gören öğrencilerin klinik öğretiminde 360° değerlendirmenin kullanımını kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Hemşirelik ve tıp alanında eğitim gören öğrencilerin klinik öğretiminin 360° değerlendirildiği çalışmaları incelemek amacıyla Academic Search Complete, MEDLINE, Complementary Index, Science Citation Index, Social Sciences Citation Index, ScienceDirect, Journals@OVID, Scopus®, ERIC ve ULAKBİM veri tabanlarında tarama yapılmıştır. 1999-2019 yılları arasında İngilizce ve Türkçe olarak yayımlanmış makaleler için belirlenen anahtar kelimeler ile yapılan tarama sonucunda 1110 çalışma bulunmuştur. Belirlenen kriterleri karşılayan 23 çalışma kapsamlı olarak incelenmiştir. Bulgular: İncelenen çalışmaların yedisi (%30.4) son beş yıla aittir. Çalışmaların on ikisi (%52.1) tanımlayıcı araştırma desenine sahip olup; yirmi biri (%91.2) tıp eğitimi alanında gerçekleştirilmiştir. 360° değerlendirme ile en sık iletişim becerileri (%65.2) değerlendirilmiş ve yirmi iki çalışmada (%95.6) hemşireler değerlendirici olarak yer almıştır. Sonuç: Çalışmaların çoğunun tanımlayıcı özellikte ve asistan hekimlerin değerlendirilmesine yöneliktir. Çalışmaların tamamına yakınında hemşireler değerlendirici olarak yer almıştır. 360° değerlendirme çoğunlukla klinik öğretimde teknik olmayan becerilerin değerlendirilmesinde kullanılmıştır.
|
Amaç: Bu çalışma, hemşirelerin mesleki tatmin, tükenmişlik ve eşduyum yorgunluğu düzeylerini ve ilişkili faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde Nisan-Mayıs 2017 tarihlerinde 118 hemşirenin verileri incelenerek yürütülen tanımlayıcı bir çalışmadır. Veriler “Kişisel Bilgi Formu” ve “Çalışanların Yaşam Kalitesi Ölçeği” (ÇYKÖ) kullanılarak toplanmış olup SPSS 20.0 paket programında analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, tek yönlü ANOVA ve t testi kullanılmıştır. Ayrıca ÇYKÖ alt boyutları olan mesleki tatmin, tükenmişlik ve eşduyum yorgunluğu arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Araştırmada hemşirelerin mesleki tatmin, tükenmişlik ve eşduyum yorgunluğu düzeylerinin, yaş, çocuk sahibi olma, mesleğini isteyerek seçme ve vardiyalı çalışma düzeniyle ilişkili olduğu bulunmuştur. Çalışmada ayrıca mesleki tatmin ve tükenmişlik düzeyleri arasında ters yönlü ve orta düzey bir ilişki olduğu (r=-0.618; p<0.001), tükenmişlik ile eşduyum yorgunluğu düzeyleri arasında ise pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (r=0.580; p<0.001). Sonuç: Bu çalışmada, çalışanların yaşam kalitesinin temel parametreleri olan mesleki tatmin, tükenmişlik ve eşduyum yorgunluğunun kişisel ve mesleki özellikler ile ilişkili olduğu saptanmıştır.
|
Aim: This descriptive and correlational study was conducted to determine the attitudes of the health care staff who work for the institutions providing primary health care services in Kayseri. Material and Methods: The study was conducted with 259 individuals who agreed to participate in the study. In the quantitative part of the study, a questionnaire form and the Ageism Attitude Scale were used. In the qualitative part of the research, in-depth interviews were conducted with eight health care personnel who had the highest and lowest scores on the Ageism Attitude Scale and agreed to interview. Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis, and chi-square tests were used to analyze the data. The statistical significance level was taken as 0.05 in all tests. Results: In the study, it was found that while male health care personnel wanted to live with the elderly, female health care personnel did not (p <0.05). In the mean score distribution of the ageism attitude scale, it was determined that physicians and health officers had higher positive discrimination scores towards the elderly. Nurses' and midwives' negative discrimination scores against the elderly were higher than the other groups (p<0.05). As the education level increased, the scores of positive discrimination against the elderly also increased. Conclusion: In the research, we can say that healthcare personnel discriminates elderly at different points. The important thing is to reveal the prejudices of the health personnel about the elderly and ensure that the health personnel serving the elderly are aware of these prejudices. We think that this research will give health care professionals an insight.
|
Amaç: Araştırma, ebeveynlerin sağlık okuryazarlığı düzeyinin çocukluk dönemi aşılarına yönelik tutum ve davranışlarıyla ilişkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte yapılan araştırma Kırıkkale ili merkez ilçesinde 0-12 aylık yaş grubunda çocuğu olan 279 ebeveynle yürütüldü. Örnekleminde lot kalite tekniği kullanıldı. Yazılı izin ve etik kurul onayı alındı. Araştırmanın verileri Tanımlayıcı Soru Formu ve Avrupa Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Türkçe Uyarlaması kullanılarak öz-bildirime dayalı toplandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler ve ki-kare kullanıldı. Bulgular: Ebeveynlerin ortanca yaşının 30 (25-34) olduğu, annelerin %45.1'inin, babaların %47.4'ünün üniversite ve sonrası eğitim düzeyine sahip olduğu belirlendi. Ebeveynlerin sağlık okuryazarlık puan ortalamasının 30.57±8.30 olduğu, %62.8'inin genel sağlık okuryazarlık düzeyinin yetersiz ve sorunlu-sınırlı olduğu belirlendi. Ölçek puan ortalaması ile anne-baba olma durumu ve en uzun yaşanan yer arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Ebeveynlerin %98.6'sının çocuklarına aşı yaptırdığı belirlendi. Sonuç: Ebeveynlerin sağlık okuryazarlık düzeyinin çocukluk dönemi aşılarına yönelik tutum ve davranışlarıyla ilişkisi olmadığı belirlendi.
|
Amaç: Bu sistematik derleme ile yoğun bakım hastalarında müzik uygulamasının hastalar üzerindeki fizyolojik ve psikolojik etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Konuyla ilgili 1 Ocak 2014-25 Eylül 2019 tarihleri arasında “intensive care units”, “music therapy”, “music”, “critical care” MesH terimleri ve Türkçe olarak “yoğun bakım”, “müzik terapi” ve “müzik” terimleri kullanılarak CINAHL, Pubmed, Medline, Ovid, Web of Science, Complementary Index, Science Direct, Academic Search Complete, Scopus, ULAKBİM Ulusal Veri Tabanları ve Google Akademik veri tabanlarında tarama yapılmıştır. Araştırma kapsamına 12 çalışma dahil edilmiştir. Bulgular: Müzik uygulamasının; sistololik kan basıncı değerlendirilen çalışmaların %85.7’sinde, diyastolik kan basıncı değerlendirilen çalışmaların %57.1’inde, ortalama arter basıncı değerlendirilen çalışmaların %33.3’ünde, nabız hızı değerlendirilen çalışmaların %70’inde, solunum hızı değerlendirilen çalışmaların %66.7’sinde, oksijen satürasyonu değerlendirilen çalışmaların %55.5’inde, anksiyete düzeyi değerlendirilen çalışmaların %87.5’inde, ağrı değerlendirilen çalışmaların %85.7’sinde olumlu etkisinin olduğu saptanmıştır. Müziğin hastaların; konfor düzeyi, sedasyon düzeyi, dispne durumu, ventilasyondan ayırma süresi, subjektif uyku kalitesi, serum kortizon değerleri üzerinde de olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Müzik uygulamasının yoğun bakım hastalarının yaşam bulgularına, anksiyete, sedasyon, ağrı, uyku kalitesi ve konfor düzeylerine olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir.
|
Nurgül KARAKURT, Hatice DURMAZ, Ayla KANBUR
Nurgül KARAKURT, Hatice DURMAZ, Ayla KANBUR
Amaç: Araştırmanın amacı öğretmenlerin çocuk istismarı veihmaline yönelik görüşlerinin ve farkındalık düzeylerininbelirlenmesidir.Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte yürütülen araştırmanınevrenini Erzurum Palandöken İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlıtoplam 26 okulda görevli tüm öğretmenler (N=805), örneklemini isearaştırmaya katılmayı kabul eden 494 öğretmen oluşturdu.Araştırmanın verileri 2018-2019 eğitim-öğretim yılı dönem başındaokullara gidilerek toplandı. Verilerin toplanmasında 63 sorulukanket formu kullanıldı.Bulgular: Araştırmaya katılan 494 öğretmenden 37 tanesininistismar vakası ile karşılaştığı belirlendi. Öğretmenlerin çocukistismarı risk faktörlerini bilme durumu puan ortalaması ise49.59±22.07 bulundu. Öğretmenlerin çocuk istismarı belirtilerinitanıma durumları değerlendirildiğinde; duygusal istismar puanortalamasının 62.09±32.11, fiziksel istismar puan ortalamasının72.57±32.22, cinsel istismar puan ortalamasının 62.68±34.07olduğu saptandı. Öğretmenlerin, fiziksel istismar hakkında kendiniyeterli görenlerin oranı %82, duygusal istismar hakkında kendiniyeterli görenlerin oranı %72.1, cinsel istismar hakkında kendiniyeterli görenlerin oranı %70.2 olarak bulundu.Sonuç: Öğretmenlerin çocuk istismar ve ihmaline yönelik riskfaktörlerini tanımaları açısından farkındalıkları 100 puan üzerindendeğerlendirildiğinde (49.59±22.07) orta düzeyde olduğu, en fazlafiziksel istismarı fark etme konusunda kendilerini yeterli gördüklerisaptandı. Sonuçlar doğrultusunda, konunun öğretmenler içinhizmet içi eğitime dahil edilmesi ve tüm eğitim kurumlarındaperiyodik eğitim programlarının düzenlenmesi önerilebilir.
|
Emine SALDIROĞLU, Gülengün TÜRK
Emine SALDIROĞLU, Gülengün TÜRK
Amaç: Bu araştırma, Hemşirelik Yeterliliğini Holistik DeğerlendirmeÖlçeği’nin Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirliğini incelemekamacı ile gerçekleştirilmiştir.Gereç ve Yöntem: Metodolojik tipteki bu araştırma etik kurul vekurum izinleri alındıktan sonra Aydın ilindeki bir üniversitehastanesi (n = 203) ile T.C. Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir devlethastanesinde (n = 181) çalışan toplam 384 hemşire ilegerçekleştirilmiştir. Araştırmanın geçerlilik analizleri kapsamında dilgeçerliliği, kapsam geçerliliği ve yapı geçerliliği (KMO and Bartlett'sTestleri, faktör analizi) değerlendirilmiştir. Güvenilirlik analizlerisonucunda ölçek maddelerinin tanımlayıcı özellikleri belirlenmiş veiç tutarlılık analizleri (madde analizleri, test yarılama analizi veCronbach Alfa katsayısının hesaplanması) yapılmıştır.Bulgular: Ölçekteki her bir maddenin kapsam geçerlilik oranı 0.8 veüzerinde olup, ölçeğin madde ortalamaları 5.89 ile 5.04 arasındadeğişmektedir. Ölçekteki maddeler üç faktör altında toplanmıştır.Ölçeğin madde-toplam puan korelasyon değerinin 0.51 ile 0.84 (p <.01) arasında değiştiği ve Cronbach Alfa katsayısının 0.98 olduğusaptanmıştır.Sonuç: Bu araştırmada Hemşirelik Yeterliliğini HolistikDeğerlendirme Ölçeğinin Türkçe formunun, hemşirelerinyeterliliğini değerlendirmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir birölçme aracı olduğu sonucuna varılmıştır.
|
Kevser ÖZATA, Şenay SARMASOĞLU KILIKÇIER
Kevser ÖZATA, Şenay SARMASOĞLU KILIKÇIER
Aim: The aim of this study is to determine health sciences students’readiness for interprofessional education and affecting factors.Material and Methods: The design of this study is descriptive andcomparative. The study sample consisted of 561 students from 11departments [Nutrition and Dietetics, Child Development, Speechand Language Therapy, Dentistry, Pharmacy, Occupational Therapy,Physiotherapy and Rehabilitation, Nursing, Audiology, andMedicine (Turkish/English)] of a public university in Ankara. Thedata were collected with the Socio-demographic Questionnaire andthe Readiness for Interprofessional Learning Scale. Numbers,percentage, mean, median, t-test, Mann-Whitney U, and KruskalWallis tests were used for data analyses.Results: The students had a median (min.-max.) Readiness forInterprofessional Learning Scale score of 73.0 (30-95). Students’readiness for interprofessional education significantly differed bydepartment (p<0.01), mother's education level (p<0.01),willingness to take classes with students from other departments(p<0.01), and previous hospitalization (p=0.04).Conclusion: Health science students’ readiness forinterprofessional education was high. The readiness of studentswas affected by departments and some socio-demographiccharacteristics of students. Further qualitative and mixed-methodresearch should be conducted to provide more in-depth insight intothe reasons for these effects.
|
Azime GÜNAYDINLI, Zeynep Karaman ÖZLÜ
Azime GÜNAYDINLI, Zeynep Karaman ÖZLÜ
Amaç: Araştırma, Mastektomi Sonrası Memenin YenidenŞekillendirilmesine Eğilim Ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanması,kültürel uyumu ve geçerlilik ve güvenilirliğini değerlendirmekamacıyla yapıldı.Gereç ve Yöntem: Metodolojik olarak yapılan araştırma, Erzurumilinde bulunan iki hastanede mastektomi ameliyatı olan hastalar ileyüz yüze görüşülerek yapıldı. Araştırmanın evrenini Nisan 2016-Eylül 2018 tarihleri arasında ilgili hastanelerde mastektomi olmuşve ameliyatının üzerinden en az 6 ay geçmiş olan hastalar,örneklemini ise bu tarihler arasında belirtilen evrende araştırmayakatılma ölçütlerini taşıyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 118hasta oluşturdu. Verilerin toplanmasında “Kişisel Bilgi Formu” ve“Mastektomi Sonrası Memenin Yeniden Şekillendirilmesine EğilimÖlçeği” kullanıldı. Ölçeğin, geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olupolmadığı dil, kapsam, yapı geçerliliği, iç tutarlılık güvenilirliği ve testtekrar test güvenilirlik analizleri ile değerlendirildi.Bulgular: Ölçeğin önce çeviri-geri çevirisi yapılarak dil geçerliliği,daha sonra ise uzman önerileri doğrultusunda gerekli düzeltmeleryapılarak kapsam geçerliliği sağlandı. Ölçeğin açımlayıcı faktöranalizi sonucunda 4 faktörlü bir yapı gösterdiği, ölçeğe ait bütünmaddelerin faktör yüklerinin 0.40’ın üzerinde ve uygun aralıktaolduğu saptandı. Ölçeğin Cronbach alfa katsayısı; MastektomiSonrası Memenin Yeniden Şekillendirilmesine Eğilim Ölçeği toplampuanı için 0.84, Ana Faktörler alt boyutu için 0.83, İkinci Faktörleralt boyutu için 0.82, Minör Bariyerler alt boyutu için 0.63 veKorkuya Neden Olan Faktörler alt boyutu için 0.82 olarak bulundu.Sonuç: Araştırma sonucu, ölçeğin orijinal ölçekle benzer yapıda veTürkiye’de kullanılabilir olduğunu göstermiştir. Ölçek geçerli vegüvenilir bir ölçüm aracı olarak kabul edilmiştir.
|
İrem AYVAT, Azize ATLI ÖZBAŞ
İrem AYVAT, Azize ATLI ÖZBAŞ
Yaşlanma süreci fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimleri bünyesindebarındırır. Yaşlanma sürecinin beraberinde getirdiği psikososyalsorunlara uyum sağlamak durumunda olan yaşlı, sürece kanserin deeklenmesiyle zorlu bir yaşantının içine girebilmektedir. Hem yaşlıkanser hastası hem de yakınları için zorlu bir mücadeleye dönüşenbu süreçte, yaşlı kanser hastalarının benzersiz ve karmaşıkihtiyaçları ortaya çıkabilmektedir. Bu ihtiyaçların karşılanmasındahastaların bakımında büyük yer kaplayan “destekleyici bakım”kavramı önem kazanmaktadır. Destekleyici bakım, hasta ve aileyimerkeze alarak, bütüncül bakımın sağlanmasını hedefler. Böylece,kanser hastalarının fiziksel olarak rahatlığı ve fonksiyonelliği yanısıra sosyal, bilişsel, ekonomik, psikolojik ve spritüal iyilik haliniarttırılmış olur. Destekleyici bakım, uyum süreci, bakımmemnuniyeti ve yaşam kalitesi ile sıkı bir ilişki içerisindedir. Sağlıkhizmeti ve iletişim, günlük yaşam aktiviteleri, cinsel ve psikolojikboyutlarını kapsayan destekleyici bakım gereksinimleri, sunulanhizmet, bireysel ve kültürel özelliklerle değişim gösterebilmektedir.Çok boyutlu, benzersiz ve karmaşık gereksinimleri olan bu özelgrubun ihtiyaç duyduğu bakımı alabilmesi, bakımı verecek olanhemşirelerin sistematik ve kanıta dayalı yaklaşımları benimsemesive hasta ve ailesine işbirlikçi bir tutumla yaklaşması ile mümkünolacaktır. Bu derlemenin amacı, yaşlı kanser hastasının benzersiz vekarmaşık olabilen destekleyici bakım ihtiyaçlarını incelemek vesağlık bakım vericilerin, yaşlı kanser hastalarının karşılanmamışbakım gereksinimlerini tanımaları ve ele almalarındayararlanabilecekleri metni Türkçe literatüre kazandırmaktır.
|