Açelyalar sahip oldukları etkileyici çiçekleri sayesinde geçmişten günümüze kadar insanların dikkatini çeken önemli süs bitkilerinden olmuştur. Dolayısıyla, bu türün üretilmesi, devamlılığının sağlanması ve nihayetinde özellikle halka açık alanlardaki bitkilendirme alanlarında kullanılması önem arz etmektedir. Vejetatif üretim tekniklerinden biri olan yarı odunsu çelikle üretim tekniği ile sera koşullarında gerçekleştirilen bu çalışmada, köklenmeyi teşvik eden oksin grubu hormonlarından İndol-3-Bütrik Asit (IBA), İndol-3-Asetik Asit (IAA) ve a-Naftalin Asetik Asit (NAA) 1000, 3000 ve 5000 ppm dozlarında, Polystimulin-A6 (POLY) ise 50, 100 ve 150 mg L-1 konsantrasyonlarında hazırlanarak kullanılmıştır. Yarı odunsu çeliklerde elde edilen en yüksek köklenme %67,7 ile POLY 50 mgL-1 işleminde elde edilmiştir. Kontrol uygulamasında %26,7 oranında bir köklenme yüzdesi elde edilmiştir. Açelya çeliklerinin köklenme yüzdelerinin belirlendiği bu araştırmada, oksin grubu hormonları (POLY, NAA ve IAA) kullanılarak yüksek köklenme yüzdesi değerlerinin elde edilmiş olması, bu fitohormonların açelyaların köklenmesinde etkili olduğunu göstermiştir.
|
Çalışmada, tomrukların hacimlendirmesinde kullanılan sekiz farklı hacim formülünün karşılaştırılması amaçlanmıştır. Orta Yüzey (Huber), Uçlardaki Yüzeyler Ortalaması (Smalian), Newton-Riecke, Uçlardaki Çaplar Ortalaması, Hossfeld, Bruce, Patterson-Doruska ve Centroid formüllerinden elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Üç farklı ağaç türünden (kızılçam (Pinus brutia), karaçam (P. nigra) ve sedir (Cedrus libani)) kesilmiş olan, 3’er metre (m) uzunluğundaki 115 adet tomruk kullanılmıştır. Tomrukların önce 0,5 m arayla çapları ölçülmüş; sonra her bir seksiyon hacmi Smalian formülü kullanılarak bulunmuş ve toplam tomruk hacmi elde edilmiştir. Ardından, 8 farklı formül ile hesaplanan tomruk hacimleriyle; gerçeğe en yakın olarak bulunan hacim değerleri karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda, her ağaç türü için Huber, Newton-Riecke ve Uçlardaki Çaplar Ortalaması formüllerinin hata değerleri sıfırdan farksız (p>0,05) çıkmıştır. Ayrıca, karaçam tomruklarını hacimlendirmede Centroid ve sedir tomruklarını hacimlendirmede de Smalian formüllerinin hataları da sıfırdan farksız olup (p>0,05) kullanılabilir olduğu belirlenmiştir. Bu formüller arasında, hacimlendirme hatasını minimize eden en uygun formüller ve hata değerleri sırasıyla (ortalama hata, ortalama mutlak hata yüzdesi ve toplam hata yüzdesi), kızılçam tomruklarında Newton-Riecke (0,441, 0,608 ve 0,111), karaçam tomruklarında Centroid (-0,444, 0.901 ve -0,141), ve sedir tomruklarında ise uçlardaki çaplar ortalaması (-0,104, 0.811 ve -0,038) şeklinde bulunmuştur.
|
Ormancılık sektörünün önemli bileşenlerinden birisi de orman endüstri kuruluşlarıdır. Bu kuruluşların hammadde ihtiyacının temini, sektörün önemli faaliyet alanlarından birisini oluşturmaktadır. Nitekim ülkemizde orman endüstri kuruluşlarının çoğalması ve büyümesi ile birlikte artan hammadde ihtiyaçlarının karşılanması için 1960’lı yıllardan itibaren özel çabalar başlatılmıştır. İzmit’te Kavakçılık Araştırma Enstitüsü’nün kurulması ile başlayan bu çabalar bazı hızlı büyüyen ağaç türlerinin ithal edilmesi, adaptasyon araştırma denemelerinin kurulması ve pilot uygulamaların yapılması ile devam etmiştir. Daha sonra 1971, 1982, 1998 ve 2003 yıllarında düzenlenen bilimsel toplantılarla konu derinlemesine analiz edilmiş ve endüstriyel ağaçlandırmaların başlatılması ile ilgili ciddi kararlar alınmış, ancak bu kararlar 2012 yılına kadar tam anlamıyla uygulamaya geçirilememiştir. Konu ile ilgili en önemli uygulama Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve 2013-2023 dönemini kapsayan “Endüstriyel Ağaçlandırma Çalışmaları Eylem Planı” ile hayata geçirilmiştir. Ancak bu konuda, özellikle bilinç eksikliğinden kaynaklanan ve halen yaşanmakta olan sorunlar vardır. Bu çalışma ile ülkemizde endüstriyel ağaçlandırma çalışmalar konusunda yaşanan süreç değerlendirilmiş ve mevcut sorunlar ile ilgili öneriler geliştirilmiştir.
|
Çalışmada, yarı kurak iklim ve tuzlu/jipsli toprak özelliklerine sahip bir bölgede ağaçlandırma ve erozyon kontrolü amaçlı uygulanan farklı toprak işleme yöntemlerinin fidan çap/boy gelişimi üzerine etkileri incelenmiştir. Örnekleme çalışmaları 400 m2 alanlarda veya bu alanlar içine giren 300 m teraslar üzerinde yapılmıştır. Beş farklı toprak işleme parseline dikilen dört farklı ağaç türüne ait fidanların çap/ boy gelişimi ve morfolojik özellikleri incelenmiştir. Yalancı akasya türünün en yüksek çap ve boy ortalamasına, BUROR teras arazi hazırlığının ise birim alanda yaşayan fidan sayısı ve fidan gelişimi bakımından en yüksek başarı ortalamasına sahip olduğu belirlenmiştir. Çukur dikim ile üst toprak işleme+çukur dikim aynı fidan gelişim özelliği göstermiştir. İbreli türler içerisinde sedir en düşük, kızılçam ise en yüksek fidan gelişimi göstermiştir.
|
Nihal ÖZEL , Hafize Handan ÖNER, Gıyasettin AKBİN, Nuran ALTUN, Kürşad ÖZKAN
Nihal ÖZEL ,
Hafize Handan ÖNER, Gıyasettin AKBİN, Nuran ALTUN, Kürşad ÖZKAN
Bu çalışmada Bursa ve Balıkesir illerinin arasında, Güney Marmara Bölümü’nde yer alan Karadağ’ın yakınındaki Kocaçay Deltası ve Yeniköy kumulu ile birlikte bitki örtüsü incelenmiştir. Bu amaçla egemen tür esasına dayalı olarak tüm dağ örneklenmiş, bitki toplulukları belirlenmiştir. Çalışma sonucunda 202 örnek alanda, 5 farklı vejetasyon tipi altında 28 farklı egemen tür topluluğu belirlenmiştir.
|
|
Ağaçlandırmalar dünya ormanlık alanının %7’sini oluşturmasına karşın, toplam odun hammaddesi üretiminin %50’sini karşılamaktadır. Bu kapsamda, ABD’nin güney eyaletlerinde 1950’lerden bu yana çok başarılı ağaçlandırma çalışmaları yürütülmektedir. Bu çalışmalar için özel kuruluşlar, devlet orman işletmeleri ve üniversitenin bir araya geldiği bir kooperatif sistemi oluşturulmuştur. 1950’lerden bu yana ağaçlandırma alanları yaklaşık 15 kat, yıllık ortalama artım ise beş kat artırılmıştır. Ayrıca yıllık ortalama artımda sağlanan bu başarının bir sonucu olarak da idare süreleri 50 yıldan 18 yıla inmiştir. Türkiye’de de yarım yüzyılı aşkın bir süredir ağaçlandırma çalışmaları yürütülmektedir. Ayrıca ağaç ıslahında da Türkiye’de en büyük yayılış alanına sahip kızılçam için iyi bir alt yapı olduğu görülmektedir. Türkiye’deki ağaçlandırma çalışmalarının, devlet ve özel sektör tarafından geniş ölçüde benimsenmiş, ormancılık yönetiminin ayrılmaz bir parçası haline getirilmiş, sürdürülebilir bir yapı gösteremediği düşünülmektedir. Bu kapsamda ABD’nin güney eyaletlerinde yapılan ağaçlandırma çalışmaları incelenmiş ve Türkiye için bir değerlendirme yapılarak, öneriler getirilmiştir.
|
Araştırmada Batı Akdeniz Bölgesindeki orman ürünleri sanayisine yönelik bir anket çalışması yürütülmüştür. Bu çalışmanın amaçları; sertifikalı ve sertifikasız imalatçıların arasındaki sertifikasyona yönelik görüşlerdeki farklılıkları belirlemektir. Bu amacın seçilme nedeni, sertifikasyonun gelişen bir olgu olması ve bazı yönlerden bilgi boşluğunun bulunmasıdır. Anket, sertifikasyon konusunda demografik ve görüşe dayalı bilgi toplamak amacıyla kullanılmıştır. Sertifikasız imalatçılar, sertifikalı imalatçılardan daha küçük ölçeklidir. İstatistiklerin tamamı, daha büyük ölçekli orman ürünleri imalatçılarının sertifikalı olmasının beklenebileceğini göstermektedir. Sertifikasyon ve çevresel konular kitle iletişim araçlarında daha fazla yer aldıkça ve toplumda bu konulara güçlü bir ilgi oluştukça, sertifikasız imalatçılar arasında sertifikasyon farkındalığında artış beklenebilir. Sertifikalı ve sertifikasız orman ürünleri imalatçıları sertifikasyon konusunda farklı görüşlere sahiptir. Bu farklı görüşler, her bir grubun yaptığı seçimleri etkilemektedir.
|
Orman yangın riskinin CBS temelli ve çok kriterli analizi; orman yangını riskini etkileyen en önemli kriterlerin tanımlanması, değer aralıklarının ve risk sınıflarının belirlenmesi, kriterlerin karşılaştırılması ve sonuç olarak risk endeksi ve risk haritasının üretilmesi aşamalarından oluşmaktadır. Bu çalışmada, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nde (OBM) orman yangını riskinin hesaplanabilmesi için son 10 yılda (2010-2019) meydana gelen orman yangınları CBS ile analiz edilmiş, bu analizler arazi çalışmaları ile desteklenmiş ve özgün bir risk kriterleri tablosu düzenlenmiştir. Sonuç olarak Muğla OBM için risk endeksi hesaplanarak bir orman yangını risk haritası oluşturulmuştur. Çalışmanın esas hedefi, Muğla OBM baz alınarak, Türkiye’de orman yangını riskinin analizinde daha doğru sonuçlar alınmasını sağlamak amacıyla ve arazi ölçümlerinin de yardımıyla mümkün olduğu kadar objektif kriter değerlendirmeleri yapılması konusunda bir model oluşturmaktır.
|
Türkiye odun dışı orman ürünleri (ODOÜ) bakımından zengin olmasına ve ürünleri işleyen sanayilerin önemi gün geçtikçe artmasına rağmen sanayi koluna yönelik geniş değerlendirmeler içeren ve alansal verilere dayalı bilimsel çalışma ve incelemeler oldukça sınırlıdır. Bu durum ürün grubunu işleyen sanayilerin incelenmesini ve araştırmaların artırılmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada, alan çalışmasına dayanılarak ODOÜ sanayisinin genel durumunun ortaya konulması, işletme yapılarının ve işletmeci özelliklerinin incelenmesi, sorunlarının ve beklentilerinin belirlenmesi, ODOÜ sanayisinin gelişimine yönelik bazı sonuçlara ulaşılması ve önerilerde bulunulması amaçlanmıştır. Çalışmanın kapsamını Ege Bölgesi örneğinde belirlenen illerdeki (İzmir, Manisa, Aydın, Denizli ve Muğla) ODOÜ sanayi işletmeleri oluşturmaktadır. Bölgede 105 firma ile yüz yüze görüşme yapılmıştır. İşletmelerin genel profilinin değerlendirilmesi ile %89,5’ini mikro ve küçük ölçekli işletmelerin oluşturduğu görülmüş ve incelenen işletmelerin genel olarak kurumsallaşma sürecinin başında oldukları belirlenmiştir. Ürün dağılımı itibarıyla en çok işlenen ürünler sırasıyla kekik (61), defne (55), adaçayı (46) ve biberiye (41) olarak belirlenmiştir. İşletmelerin %53,3’ünü limited şirketler oluşturmaktadır.
|