Bu çalışmada sivil toplum kuruluşlarının gerçekleştirmiş olduklarıiletişim faaliyetleri; kadınların toplumumuzdaki dezavantjlıkonumları, maruz kaldıkları şiddet, temsiliyet düzeylerinin düşüklüğügöz önünde bulundurularak kadın odaklı STK’lar özelindeincelenmiştir. Çalışmada, Türkiye'de faaliyet gösteren kadın odaklıSTK’ların iletişim faaliyetleri, Türkiye'nin kadın istatistikleri vesağlanan internet kullanım verileri dikkate alınarak incelenmiştir.Söz konusu kadın istatistikleri göz önünde bulundurularak belirlenenörneklem kümesinde yer alan üç STK’nın gerçekleştirdiği faaliyetler;yıllık raporlamaları, broşür, ilan, poster, etkinlik, konferans, basınbültenleri, web sayfası kullanımı, mobil uygulamalar ve sosyal medyakullanımı perspektifinde karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Sözkonusu başlıklar altında gerçekleştirilen faaliyetler ve iletişimçalışmaları, çalışmanın konusunu ve amacını oluşturmaktadır. Buamaç doğrultusunda söz konusu sivil toplum kuruluşlarınıngerçekleştirdikleri iletişim faaliyetleri ve dijital ortamdaki 8 MartDünya Kadınlar Günü sebebiyle yaptıkları paylaşımlar üzerindenirdelenmiştir. İçerik analizi yöntemi ile söz konusu STK’larınöncelikle gerçekleştirdikleri iletişim faaliyetleri sınıflandırılmış dahasonra ise sosyal medya hesapları incelenmiştir. 8 Mart DünyaKadınlar Günü paylaşımları da içerik türü ve beğeni/paylaşımoranları çerçevesinde incelenmiştir. STK’lar tarafındangerçekleştirilen iletişim çalışmaları; hem amaçların kamuoyunaaktarılması, farkındalık, yasa koyucuları ve güç sahipleriniyönlendirici gibi işlevler üstlenmesi hem de bağışçı ve gönüllükazanım noktasında da önemli bir görev üstlenmektedir. Bu nedenleSTK’lar iletişim faaliyetlerine gerekli önemi vermelidir.
|
Bu çalışmanın amacı, sosyal medya platformu olan YouTube’ta yayınlanan reklamlara ilişkin tüketici tutumlarını etkileyen faktörlerin satın alma davranışı üzerine olan etkisini belirlemektir. Çalışmada, sosyal medya ve Youtube reklamcılığının önemi ve tüketicilerin reklamlara yönelik tutumları kavramsal olarak açıklandıktan sonra literatürdeki benzer çalışmalar irdelenmiştir. Türkiye’deki YouTube kullanan 18 yaş ve üstündeki tüketiciler araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. YouTube reklamlarına yönelik tüketici tutumlarının satın alma davranışına olan etkisini tespit etmek için ise anket tekniği kullanılmıştır. Bunun için Türkiye genelinde kolayda örneklem yöntemi kullanılarak Facebook, Twitter, LinkedIn ve WhatsApp gibi sosyal platformları yoluyla, YouTube kullanıcılarından verilerin toplandığı çevrimiçi bir anket gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre; tüketicilerin YouTube reklamlarına yönelik tutumlarını etkileyen faktörlerin (Eğlence, bilgi vericilik, güvenilirlik ve rahatsız edicilik) satın alma davranışını doğrudan ve anlamlı bir şekilde etkilediği görülmektedir. Tüketicilerin satın alma davranışı üzerinde en çok etkiyi sağlayan faktör ise eğlence faktörüdür. Rahatsız edicilik ile tüketicilerin satın alma davranışı arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır. Reklamlardaki rahatsız edicilik azaldıkça satın alma davranışa yönelik olumlu tutum artacaktır.
|
Stratejik iletişim literatüründe gündeme gelen yeni kavramsal vekuramsal arayışların ve yaklaşımların konu edildiği bu çalışmada,alanın önde gelen uluslararası dergileri arasında kabul edilenBusiness and Professional Communication Quarterly, CorporateCommunications: An International Journal, International Journal ofStrategic Communication, Journal of Applied CommunicationResearch, Journal of Communication Management, Journal ofCommunication Inquiry dergilerinde Ocak 2015 ile Mayıs 2020tarihleri arasında yayımlanan makaleler, sistematik incelemeyöntemi ile analiz edilmiştir. Bu dergilerde yer alan ve stratejikiletişim alanı için yeni kavramlar, kuramlar ve yaklaşımlar önerenmakaleler belirlenmiş, bu makaleler alanın yeni yönelimlerinibelirlemek amacıyla değerlendirilmiştir. Bulgular, mevcut stratejikiletişim anlayışının örgüt merkezliliğinin ve yönetsel kontrol üzerinekurulu mantığının günümüzde özellikle dijital dönüşümlerle geçersizhale geldiğini göstermektedir. Günümüz toplumlarında,kurumlarında ve kamularında yaşanan dönüşümler, stratejikiletişimi daha katılımcı, açık, esnek ve etkileşimli olarakkavramsallaştırmayı zorunlu kılmaktadır. Alanın temel kavramlarıolan ‘strateji’ ve ‘iletişim’ anlayışları gözden geçirilmeli; stratejikiletişimin mikro ve makro düzeyleri arasındaki ilişkisellik dikkatealınmalıdır.
|
Bu çalışma, erken Cumhuriyet dönemi entelektüellerinden İsmayıl HakkıBaltacıoğlu’nun Türkiye’de iletişimin henüz müstakil bir araştırma alanıolarak tanımlanmadığı dönemde yaptığı çalışmalarıyla, iletişimaraştırmalarına sunduğu katkıyı konu edinmektedir. Cumhuriyet’in ilkdönemlerinde toplumbilim alanında çalışmalar yapan pek çok erkendönem entellektüel gibi İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu da kendi uzmanlıkalanında düşüncelerini ortaya koyarken iletişim bilimine ve iletişimaraçlarına dair yol açıcı fikirler sunmuştur. Baltacıoğlu, yeni toplumunyaratılmasında ananeci ve kültürcü modernleşme üzerinde durmuştur.Kültürcü modernleşmenin özünü medeniyet ve kültür ikiliğiyleaçıklamıştır. Toplumun medenileşmesinde kitle iletişim araçlarınınkurucu rol oynadığından bahsetmiştir. Kültür üzerine detaylı çalışmalaryapmış, kültürün hızla üretilip tüketilerek yozlaşmasını ‘değer anarşisi’kavramıyla tanımlamıştır. ‘Değer anarşisi’nin oluşma nedenleri arasınagazete, dergi gibi iletişim araçlarını da dâhil etmiştir. Gazetenin, haberyanında fikirleri de aktarması nedeniyle tarafsız olamayacağındanbahsetmiştir. Kültürcü fikirleri içinde dil meselesine önem vermiş, bunoktada gazetelerin okunma oranlarının arttırılabilmesi için,kullandıkları dilin öz Türkçe olması gerektiğini vurgulamıştır. Eğitimciperspektifinden bakarak, gazetelerin saygınlığını sürdürebilmeleri içinçalışanlarının eğitimli olması gerektiğine değinmiştir. Türk basıntarihini ‘öğretici, hava atma ve eksperler’ olarak üç döneme ayırmıştır.Ananeci toplum anlayışından yola çıkarak, folklorun korunması vegeliştirilmesinde yerel basını önemli bir unsur olarak görmüş ve bugazeteleri ‘il gazeteleri’ olarak tanımlamıştır. Dergiyi, konularaderinlemesine yoğunlaşmadığı için kitaptan ve günceli kovalamadığı içinde gazeteden ayırmıştır. Yukarıda bahsedilen düşüncelerden yolaçıkarak, araştırmada, semptomal okumayla İsmayıl HakkıBaltacıoğlu’nun iletişim bilimlerine katkıları, ortaya koyulmayaçalışılmıştır. Çalışma, Baltacıoğlu’nun gazete ve dergiye dair fikirlerinikapsamaktadır.
|
Postmodernizm, literatürde modernizmden sonra tartışmalı bir konu olarak yerini almıştır. Bu dönemde yapılmış pek çok çalışma içerisinde Jean Baudrillard’ın fikirleri dikkat çekmektedir. Baudrillard özellikle hipergerçek anlayışıyla postmodern döneme yeni bir kapı aralamıştır. Geliştirdiği simülasyon ve simülakr kavramları hipergerçek anlayışını pekiştirirken, gerçeğin değiştirilebilir yanına vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla günümüz koşullarında gelişen teknolojiyle birlikte hipergerçeğin derinlik kazanmaya başlaması önemli görülmektedir. Çalışmada postmodernizm çerçevesinde Baudrillard’ın görüşlerine yer verilmiştir. Özellikle konu bağlamında açığa çıkarılmak istenen temel sorunsal, hipergerçeğin teknolojiyle birlikte daha karmaşık bir yapıya sahip olması olarak belirlenmiştir. Bu yüzden konunun işlerlik kazanması için Başlat: Ready Player One filmi amaçlı örneklem olarak seçilmiştir. Örneklem olarak seçilmiş olan filme Roland Barthes’ın fikirleri doğrultusunda göstergebilimsel analiz uygulanmıştır. Yapılan analiz sonucunda hipergerçeğin, teknoloji dünyasıyla ilişkilendirilebilir çoklu sistem düzeninde giderek karmaşık bir yapıya sahip olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca gelişen sanal gerçeklik/VR teknolojisiyle hipergerçeğin de ötesinde yeni bir dünyanın izleri okunmuştur. Gerçek yerini hipergerçeğe bırakırken, hipergerçek yerini hipergerçek ötesi yeni bir boyuta bırakmaya başladığının yorumlanması yapılmıştır.
|
Brands are partnering with celebrities in both traditional and new media. Instagram is one of the widely used social media platforms where brands are trying to reach their target audiences. Celebrities are using this platform not only to connect with their fans, but also partner with brands. This study examines the posts made by Turkish celebrities on Instagram and aims to reveal the ways brands are featured in these posts. In addition, this study aims to reveal the level of sponsorship disclosure on these posts. 354 posts of 36 celebrities were found to include a visible or audible brand name, logo, slogan or an identifiable product and product package. Most prominent way of featuring a brand in a post was found to be “@mention” with 62,7%. It was also found that in 66,9% of the posts, celebrity was pictured with the brand. Out of the 354 branded posts made by celebrities, only 3,7% found to be including a sponsorship disclosure although regulations prohibit covert advertising and stipulates disclosure of product placement.
|
Uluslararası iletişim düzenindeki asimetrik karşılıklı bağımlılık, reform tartışmalarına yol açmaktadır. Alanyazında bu sorun sıklıkla eleştirel kuram bağlamında özellikle ekonomi politik açıdan ele alınmıştır. Uluslararası İlişkiler’in temel paradigmaları realizm ve liberalizme göre yapılandırılmış olan ve güç ilişkilerine dayalı bu düzende, reforma yönelik çabalar beklentileri karşılamaktan uzaktır. Bu çalışmanın amacı, soruna farklı bir açıdan yaklaşarak, iki baskın teorinin uluslararası iletişim düzeninde reforma yönelik katkı potansiyellerinin incelenmesidir. Neorealist ve neoliberal analizlerde sosyolojik ve normatif unsurların giderek daha fazla dikkate alınmasının gerekçesi yine küreselleşmeyle artan karşılıklı bağımlılıktır. Dolayısıyla bu teorik çalışmada, karşılıklı bağımlılık ve reform kavramlarının, uluslararası iletişimin farklı analiz düzeylerini içeren (1) enformasyon toplumu, (2) kültürlerarası iletişim ve kamu diplomasisi ve (3) küresel yönetişim unsurları bağlamında betimsel ve karşılaştırmalı bir analizi yapılmaktadır. Teorik çerçeve olarak realizm ve liberalizmin seçilmesinin nedeni, realist ve liberal temellere dayalı iletişim düzeninde reformun yine bu teorilerin kavramları üzerinden tartışılmasının faydalı olacağı tezidir. Reform ve çözüm çabalarında politika üretilmesi ve harekete geçilmesi beklenen alanlar; küresel bir enformasyon toplumu, ortak değer ve çıkarlar için uluslararası kamuoyunun oluşturulmasını sağlayacak kamu diplomasisi uygulamaları ve uluslararası kuruluşlar aracılığıyla daha etkin ve adil bir küresel yönetişimdir.
|
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hız kesmeden gelişen teknoloji çalışmaları eğitimde de kendini göstermektedir. COVİD19 pandemi nedeniyle eğitimin ulusal çapta zorunlu olarak uzaktan yapılmasıyla eğitimde teknoloji kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Bu süreç dijital yerli olarak adlandırılan günümüz öğrencilerine sürece uyum sağlamasının kendini geliştiren ve teknolojiyi derslerde kullanabilen öğretmenler ile mümkün olduğunu göstermiştir. Bu durumda öğretmenlerin dijital okuryazarlık becerileri uzaktan eğitimin verimliliği açısından önemlidir. Bu çalışmada, sınıf öğretmenlerinin dijital okuryazarlık becerilerinin çeşitli değişkenlere bağlı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya Türkiye’nin yedi bölgesinden toplamda 41 ilde görev yapan 329 sınıf öğretmeni gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi Formu” ve “Dijital Okuryazarlık Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre araştırmanın birinci alt problemine ilişkin bulgularda sınıf öğretmenlerinin kendilerini yüksek düzeyde dijital okuryazar gördükleri sonucuna ulaşılmıştır. Cinsiyet değişkenine göre dijital okuryazarlık düzeylerine bakıldığında kadın ve erkek öğretmenlerin benzer düzeyde dijital okuryazar oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Sınıf öğretmenlerinde yaş arttıkça dijital okuryazarlık düzeyinin azaldığı görülmüştür. Ayrıca lisans üstü eğitime sahip öğretmenlerin dijital okuryazarlık düzeyleri diğer öğrenim düzeyindeki öğretmenlere kıyasla daha yüksek bulunurken, 21-25 yıl kıdeme sahip öğretmenlerin dijital okuryazarlık düzeyleri diğer kıdemdeki, öğretmenlere göre daha düşük bulunmuştur. Öğretmenlerin günlük internet kullanım ve günlük dijital araçları kullanım sürelerine bakıldığında anlamlı bir farklılaşma görülmemiştir.
|
Covid-19 pandemisi, 2019 yılı aralık ayında dünyada ilk kez görülmüştür. Pandemi birkaç ay içerisinde tüm dünyaya yayılmıştır. Pandeminin tüm dünyayı etkisi altına alması uluslararası alanda işbirliği yapılmasını zorunlu kılmış, pandeminin ortadan kaldırılması için ortak politikalar üretilmiş, farklı ülkelerin katılımıyla aşı çalışmaları başlatılmıştır. Kamu diplomasisi olağan süreçlerde olduğu gibi pandemi gibi olağandışı süreçlerde de önemli bir araçtır. Olağan zamanlarda proaktif kamu diplomasisi öne çıkarken, olağandışı zamanlarda reaktif kamu diplomasisi anlayışı benimsenmektedir. Bu çalışmada da Türkiye’nin pandemi sürecindeki kamu diplomasisi pratikleri analiz edilmiştir. Çalışmanın problemi; olağandışı süreçlerde etkin kamu diplomasisi pratiklerinin nasıl işlerlik kazandığıdır. Çalışma ile Türkiye’nin pandemi sürecindeki kamu diplomasisi faaliyetlerinin irdelenerek bu doğrultuda yeni medyanın nasıl bir işlev gördüğünün ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışma pandemi gibi güncel bir konu temelinde kamu diplomasisine odaklanarak literatüre katkı yapması bakımından önem taşımaktadır. Çalışmada veri toplama tekniği olarak içerik/veri taraması tekniği, analiz yöntemi olarak ise betimsel analiz yöntemi benimsenmiştir. Çalışmada Türkiye’nin kamu diplomasisi faaliyetleri “Çin’den tahliye” ve “tıbbî yardım” konu başlıkları altında analiz edilerek Twitter üzerinden somut örneklere ulaşılmış ve bunlar değerlendirilmiştir.
|
Duygu ÜNALAN
Duygu ÜNALAN
Zamanı ve mekânı ortadan kaldıran bilişim teknolojilerinde görülen alabildiğine hızlı değişim ve dönüşüm, pek çok alanı olduğu gibi iletişim teknolojilerini de etkilemiş, devrim niteliğinde gelişmeler yaşanmıştır. İletişim teknolojilerindeki gelişme ve değişmelerle küresel bir kente dönüşen dünyada gazetecilik faaliyetleri de değişmiş, yeni medya sistemlerinin sağladığı olanaklarla geleneksel gazetecilik pratikleri internet ortamına taşınmıştır. İnternet gazeteciliği ile başlayan bu dönüşüm, günümüzde sosyal medya ortamlarına da taşınmıştır. Bugün artık ulusal gazetelerin hemen hepsi sosyal medya mecralarında habercilik yapmaktadırlar. Bu bağlamda bu çalışmada, Facebook, Twitter ve Instagram’da en çok takipçisi olan Habertürk, Sözcü ve Yeni Şafak gazetelerinin hesaplarının sosyal medya gazeteciliği yönünden incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle 16 Kasım 2020 tarihinde üç sosyal medya hesabında hangi gazetelerin takipçi sayısı açısından birinci sırada olduğu belirlenmiştir. Sonrasında ise belirlenen üç gazetenin genel tarama modeli çerçevesinde 16-22 Kasım 2020 tarihleri arasındaki Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarındaki takipçi sayıları, haber paylaşım sıklıkları, takipçi artış oranları ve paylaştıkları ileti türleri sosyal medya gazeteciliği açısından karşılaştırmalı olarak betimsel analize tabi tutulmuştur. Yapılan analizde, üç gazetenin de Facebook ve Twitter’ı sosyal medya haberciliği açısından daha etkin bir biçimde kullandıkları ve okuyucu geri bildirimlerini alma noktasında bu mecralardan daha fazla yararlandıkları sonucuna varılmıştır.
|