Günümüz bilgi çağında öğrencilerin hayatlarını daha sağlıklı sürdürebilmeleri için problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik etkinlikler yeterli değildir. Bunun yerine öğrencilerin çok boyutlu düşünmesine fırsat tanıyan, üst düzey düşünmelerini sağlayan eğitimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaçlardan dolayı öğrencilerin üst düzey düşünmelerini sağlayan yaratıcı birer problem çözücü olmaları gerekmektedir. Yaratıcı problem çözme etkinlikleri ile öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerinin geliştirileceğine olan inanç bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır.
Çalışma, Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde bulunan iki ilden rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen toplam 72 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Price (2006) tarafından geliştirilen bir yaratıcı problem kullanılmıştır. Verilerin analizinde, uygulanan problemlerin çözümleri Mumford ve diğ. (1991)’nin yaratıcı problem çözme adımları göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıştır.
Elde edilen bulguların sonucunda, ortaokul öğrencilerinin yaratıcı problem ile ilk defa karşı karşıya kalmaları sebebiyle biraz zorlandıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin problemi yapılandırma, kategori seçme ve bilgiyi kodlama basamağında zorlandıkları tespit edilmiştir.
|
Son yıllarda rutin olmayan problemleri, özellikle matematik alanında, çeşitli yönleriyle inceleyen araştırmalar mevcuttur. Bu çalışmanın amacı ise rutin olmayan problemlerle ilgili yapılmış ulusal ve uluslararası alanyazındaki araştırmaları çeşitli değişkenler açısından incelemektir. İlgili araştırmalar incelenirken temel olarak kullanılan araştırma deseni, yöntemi gibi süreçler ve bu süreçlere dayalı olarak elde edilen sonuçlar betimlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada betimsel analiz yöntemlerinden doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada analiz edilmek üzere kapsama dahil edilen çalışmalar, rutin olmayan problem çözme ile ilgili deneysel ve betimsel araştırmalardan oluşmaktadır. Araştırma örneklemine dahil edilen toplam 60 adet çalışmanın analiz edilmesinde 4 soru kullanılmıştır. Bu araştırmada sonuç olarak, incelenen araştırmalara katılan öğrencilerin genel olarak problemi birden fazla strateji24.10.2017 kullanarak çözme konusunda yeterli olmadıkları ve rutin soruları rutin olmayanlara göre daha kolay çözebildikleri görülmüştür. Öğrencilere problem çözme ve üst bilişsel öğrenme stratejileri gibi becerilerin kazandırılmasının başarılarını arttırabilir. Diğer taraftan, çeşitli öğretim yaklaşım, yöntem ve tekniklerin rutin olmayan problem çözmeye etkisini belirlemeyi amaç edinecek daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyduğu söylenebilir.
|
Emine Nur ÜNVEREN BİLGİÇ
Emine Nur ÜNVEREN BİLGİÇ
Araştırmanın amacı; öğretmen adaylarının Analiz III dersi kapsamında problem çözme süreçlerindeki matematiksel zihin alışkanlıklarının etkisinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda çalışma nitel paradigma takip edilerek gerçekleştirilmiştir. Eylem araştırması deseninde gerçekleştirilen çalışmanın katılımcılarını 79 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Katılımcıların seçiminde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Öğretmen adaylarına matematiksel zihin alışkanlıklarını tecrübe edebilecekleri yedi haftalık bir eğitim verilmiştir. Eğitim öncesinde ve sonrasında öğrencilere birer problem vererek problem çözme süreçlerinde matematiksel zihin alışkanlıkları incelenmiştir. Öğretmen adaylarının çözümleri betimsel analizin aşamalarına uygun olarak analiz edilmiştir. Araştırma; öğretmen adaylarının yüksek öğrenim sürecinde aldıkları alan derslerinin kavranmasında teorik düzeyde kaldıklarını ve bu eğitimin bilgiyi pratikte kullanmalarına izin verdiğini ifade ettiklerini ve matematiksel zihin alışkanlıklarının geliştirilmesinin öğretmen adaylarının problem çözme süreçlerine olumlu bir katkısının olduğunu ortaya çıkarmıştır.
|
Bu araştırmanın amacı argümantasyon tabanlı olasılık öğretiminin 8.sınıf öğrencilerinin matematiksel üstbiliş farkındalıkları ile olasılıksal muhakeme becerilerine etkisini belirlemek ve öğrencilerin argümantasyon tabanlı olasılık öğretimine yönelik görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada nicel ve nitel verileri beraber kullanma imkanı veren karma araştırma yönteminin sıralı açıklayıcı deseninden yararlanılmıştır. Araştırmanın örneklemi, 2014-2015 öğretim yılının ikinci döneminde Karadeniz Bölgesi’ndeki bir ilin bir devlet ortaokulunda öğrenim gören 51 sekizinci sınıf öğrencisidir. Bu öğrencilerden 26’sı deney grubunda 25’i ise kontrol grubunda yer almaktadır. Araştırmanın nicel kısmında ön-test son-test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel veri toplama araçları, matematiksel üstbiliş farkındalık ölçeği ile olasılıksal muhakeme beceri düzeyi belirleme ölçeğidir. Ayrıca deney grubundan seçilen öğrencilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılarak öğrencilerden uygulanan argümantasyon tabanlı olasılık öğretimine yönelik görüşleri alınmıştır. Öğretim sürecinde öğrencilerin ürettikleri tüm argümanlar Toulmin modeline göre analiz edilmiştir. Nicel verilerin analizinde betimsel ve kestirimsel analizden yararlanılmıştır. Araştırmanın nitel verileri ise betimsel olarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre matematiksel üstbiliş farkındalık bakımından argümantasyon tabanlı olasılık öğretimi ile mevcut öğretim yöntemi arasında anlamlı bir farklılaşma tespit edilememiştir. Olasılıksal muhakeme bakımından ise argümantasyon tabanlı olasılık öğretiminin mevcut öğretime göre daha etkili olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin süreç içerisinde kaliteli argümanlar üretme anlamında geliştikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin çoğunun uygulanan öğretim yöntemine yönelik görüşlerinin olumlu olduğu tespit edilmiştir.
|
Bu çalışmanın amacı, Frey, Ellis, Bulgren, Hare & Ault (2015) tarafından geliştirilen bilimsel argümantasyon testinin Türkçe’ye uyarlanmasıdır. Çalışmaya fen bilimleri öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 222 lisans öğrencisi, 350 lise, 321 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Uyarlanan testin güvenirlilik KR-20 değeri lisans öğrencileri için 0.78, lise öğrencileri için 0.68 ve ortaokul öğrencileri için 0.74 olarak bulunmuştur. Test ve madde analizleri sonucu lisans öğrencileri için 29 maddeden oluşan testin maddelerinin ayırt edicilik 0.21 ile 0.60 arasında değişirken, madde güçlük değerleri 0.31 ile 0.85 arasında değişmektedir. Lise öğrencileri için madde analizi sonucu 28 maddeden oluşan testin maddelerinin ayırt edicilik değerleri 0.19 ile 0.49 arasında değişirken, madde güçlük değerleri 0.35 ile 0.92 arasında değişmektedir. Test ve madde analizleri sonucu ortaokul öğrencileri için 30 maddeden oluşan testin maddelerinin ayırt edicilik değerleri 0.21 ile 0.61 arasında değişirken, madde güçlük değerleri 0.33 ile 0.76 arasında değişmektedir. Bu sonuçlar ışığında geçerli ve güvenilir bilimsel argümantasyon testinin fen bilimleri öğretmen adayları, lise öğrencileri ve ortaokul öğrencileri için uyarlandığı görülmektedir.
|
Bu araştırmada lamba parlaklığını nasıl değiştirebileceğimizin öğretiminde analoji kullanımının öğrenme ve kavram yanılgılarının giderilmesi üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 49’u deney, 49’u kontrol grubunda olmak üzere beşinci sınıfta öğrenim görmekte olan 98 öğrenci katılmıştır. Araştırmada eşitlenmemiş kontrol gruplu ön ve son test desen kullanılmış, yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Dersler deney grubunda analoji, kontrol grubunda analoji kullanılmadan işlenmiştir. İki sorudan oluşan veri toplama aracıyla toplanan veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda analoji kullanımının öğrenme ve kavram yanılgılarının giderilmesi üzerinde etkili olduğu saptanmıştır.
|
Ortaöğretim düzeyinde kimya dersinin temel amacı bilimsel düşüncenin temel ilke ve kavramlarını kimya bilim alanı bağlamında eğitim ve öğretimidir. Böylece öğrencinin kimyanın ilgi alanındaki olgu ve problemleri anlama bilgi ve becerisini kazanması sağlanır. Bu çalışmada kimya eğitiminin etkililiği makro boyutta kimya eğitiminin amaçları bağlamında analiz edilmiştir. Araştırma kapsamındaki öğretim programının analizi neticesinde kimya eğitiminin amaçları belirlenmiştir. Bu çalışmanın kapsamında kimya eğitimi amaçları olarak kimya okuryazarlığı, çalışma yaşamına hazırlık ve akademik ilerleme olarak belirlenmiştir. Çalışmada Balık Kılçığı Analizi, Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ve PROMETHEE (Preference Ranking Organization Method for Enrichment Evaluations) teknikleri kullanılmıştır. Araştırmanın kapsamındaki analiz birimi lise düzeyinde eğitim yapan bir okuldur. Kimya eğitimi amaçlarının göreli ağırlıkları AHP ile hesaplanmıştır. Balık kılçığı analizi ile lise 9. sınıf seviyesinde verilen kimya dersi eğitiminin etkililiğindeki olası faktörler literatürde yer alan çalışmalar esas alınarak belirlenmiştir. Uzman ekibin görüşüne göre kimya eğitimi etkililiğinde belirleyici olan faktörler altı grupta toplanmış olan 29 faktörden oluşmuştur. Balık kılçığı analizi neticesinde belirlenmiş olan faktörlere ilişkin veriler Decision Lab programına aktarılmış ve PROMETHEE tekniği ile analiz edilmiştir. PROMETHEE I ve PROMETHEE II analizi sonuçlarına göre kurumsal düzeyde lise 9. sınıf kimya dersi eğitimi etkililiğinde belirleyici olan faktörlerin kısmi ve tam sıralaması belirlenebilmiştir. Çalışmada öğretim programının güncelliği, öğretim program etkinlikleri, genel eğitim sistemi, yönetici yeterliliği, öğretim kadrosunun motivasyonu, öğrencilerin motivasyonu kimya eğitimi etkililiğinde birinci derecede önemli bulunmuştur.
|
Uzamsal yetenek; bir nesneyi ya da görsel imgeyi, zihinde hareket ettirme, başka bir şekle dönüştürme,
farklı açılardan görebilme gibi becerileri içerir. Bu araştırma, matematik, resim, fen bilimleri ve sınıf eğitimi
bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının uzamsal yeteneklerinin; yaş, cinsiyet, matematik başarısı,
öğrenim görülen bölüm, ve okul öncesi eğitim almış olma durumu açısından incelenmesini amaçlamaktadır. Bu
çalışma, ilişkisel tarama modelinin tercih edildiği nicel bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma grubu ölçüt
örnekleme yoluyla oluşturulmuştur ve çalışma grubunu Tokat ilindeki bir devlet üniversitesinde öğrenim gören
ilköğretim matematik, resim-iş, sınıf eğitimi ve bilgisayar ve öğretim teknolojileri eğitimi olmak üzere 192
öğretmen adayı oluşturmaktadır. Çalışmanın veri toplama sürecinde Yüksel (2017) tarafından geliştirilen
Uzamsal Görselleştirme Testi kullanılmıştır. 27 maddeden oluşan test, zihinde döndürme ve zihinde katlama
sorularından oluşmaktadır. Elde edilen bulgulara göre, öğretmen adayları Uzamsal Görselleştirme Testinde orta
düzeyde başarı göstermişlerdir.
|
Bu çalışmanın amacı Fen Bilimleri öğretmenlerinin EBA platformu hakkındaki fikirlerini ve beklentilerini ortaya koymaktır. Araştırmada görüşme tekniği ve amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Katılımcılar çeşitli şehirlerde görev yapan 20 teknoloji dostu Fen Bilimleri öğretmenidir. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu; elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre; dijital materyallerden faydalanabilmek için okullardaki fiziksel altyapının tamamlanması gerekliliği belirtilmiştir. EBA platformunun tanıtımı yetersiz bulunmuştur. EBA ile ilgili olarak yeterliliğin henüz beklenen seviyede olmadığı görülmüştür. EBA sosyal eğitim platformundaki materyallerin diğer dijital materyallere göre daha az kullanıldığı görülmüştür. Haberler ve süreli dergiler bölümleri EBA’ya özgü beğenilen ve en çok dile getirilen kısımlar olmuştur. EBA üzerine yapılan geliştirme çalışmaları öğretmenler tarafından beğenilmektedir.
|
Hacı Hasan YOLCU, Turgay HAN
Hacı Hasan YOLCU, Turgay HAN
Bu çalışmada, araştırmacılar tarafından Türkçeye uyarlanan Öğrencilerin Teknoloji Beklentileri ve Deneyimleri” (Gosper vd. 2009) anketi ile kuruluş tarihlerine göre Türkiye’de köklü (n=109), genç (n=352) ve yeni kurulmuş (n=108) üç üniversitedeki toplam 569 lisans öğrencisinin teknolojiyi sosyal ve öğrenme amaçlı kullanım alışkanlıklıklarını incelemiştir. Sosyal ve öğrenme amaçlı kullanım farklılıkları üniversite türüne göre kıyaslanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, öğrenciler sosyal amaçlı en çok WhatsApp gibi anlık mesajlaşma uygulamaları, SMS, cep telefonundan sesli görüşme ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanılırken, öğrenme amaçlı ise en çok kullandıkları teknoloji araç internet arama motorları olarak belirlenmiştir. Bu üç üniversite türündeki öğrencilerin teknolojiyi öğrenme amaçlı kullanım seviyeleri benzerlik göstermektedir. Öğrencilerin bu teknolojileri sosyal amaçlı kullanım seviyeleri öğrenme amaçlı kullanım seviyelerinin en az iki katıdır. Bu fark genç ve yeni üniversitelerde köklü üniversitelerdeki öğrencilere kıyasla daha fazla olduğu belirlenmiştir. Bu çalışma üniversitelerin öğrenme teknolojilerini planlamada ve kullanımında yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.
|