Bu çalışmada, savonius tipi dikey rüzgâr türbini tasarlanmış ve çevresindeki havanın hız ve basınç dağılımı sayısal olarak incelenmiştir. Türbinin 0°, 45°, 90° ve 135° olmak üzere dört farklı açıda konumlandırılmıştır. Her açısal konum için 3 m/s, 6 m/s ve 9 m/s rüzgâr hızı ve basınç dağılımı grafikleri elde edilmiştir. En büyük hava hızı 9 m/s (0°) için kanat çevresinde en fazla hız 21,33 m/s olarak elde edilmiştir. Tüm basınç grafikleri için en yüksek basınç 0° ve 45° de 86,36 Pa olarak tespit edilmiştir.
|
Structural properties of InGaN/GaN solar cells (SCs) grown by metal organic chemical vapor deposition (MOCVD) technique are investigated by high resolution X-ray diffraction (HR-XRD) method. It is noticed that a- and c- lattice parameters of the structures showed small differences according to examined (hkl) planes. Fault percentage of the a- and c- lattice parameters are also calculated. It is seen that fault percentage is smaller than %2 for all samples. Investigations have been made for three different samples. Differences in crystal quality caused by growth conditions are seen in all three samples. At the same time, properties such as crystal size, strain and stress are determined. During determination of stress, two different methods including elastic constants, Young module and Poisson ratio are used. Results gained from these two methods are compared with each other. Thermal expansion coefficients of InGaN are calculated for (002), (004), (006) and (121) planes for 100 oC temperature difference (300-400 oC). It is seen that peak positions gained from HR-XRD are nearly the same with the ones in database. All the results obtained from calculations are given in tables in the following sections of this article. It can be seen that all these results are in accordance with previous works done by different authors and with the real values.
|
Bu çalışmada, basınçsız infiltrasyon yöntemiyle üretilmiş olan SiO2 takviyeli AA7075 matrisli kompozitlerin aşınma davranışları incelenmiştir. Çalışma kapsamında 7075 Al alaşımı içerisine %10, 20, 30 ve 40 takviye-hacim oranı oluşturacak şekilde farklı oranlarda SiO2 ilave edilerek infiltrasyon yöntemiyle üretilmiştir. Üretilen numunelerin yoğunluk ölçümleri Arşimet prensibine göre, sertlik ölçümleri ise mikro sertlik cihazında 2 N yük uygulanarak Vickers olarak ölçülmüştür. Aşınma testleri pin-on-disk tipi aşınma cihazında 1 ms-1 kayma hızında 15 N yük altında beş farklı kayma mesafesinde test edilmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda, takviye elemanı olarak AA7075 alaşımına ilave edilen SiO2 miktarı arttıkça, kompozitlerin yoğunlukları azalırken sertlikleri artmaktadır. Bununla birlikte, ilave edilen SiO2 miktarındaki artışa bağlı olarak alüminyum kompozitlerin ağırlık kaybının ve sürtünme katsayılarının da azaldığı belirlenmiştir.
|
An experimental study is carried out to investigate the pressure distribution and thermal performance of gravity assisted heat pipe charged with different working fluids. Methanol, water and Mono-Ethylene-Glycol (MEG) are chosen as working fluids which have different boiling point, density and viscosity. An experimental test apparatus is designed and produced including three heat pipes that heat input on the evaporator section are provided by solar energy. Measurements are conducted on the heat pipe surface for pressure and temperature variations. Pure antifreeze is chosen as working fluid, due to its high boiling point, along with water and methanol which are widely used in thermosyphon type heat pipes. Heat pipes are put into parabolic focused vacuumed glass tube and operated by solar energy for 11 days in order to achieve high temperatures. Data taken from 06.30 to 18.30 is taken into consideration for experimental results. Experimental results are evaluated for two days as (i) sunny and (ii) cloudy days by choosing days with the highest and lowest solar radiation. (i) As for the sunny day, the highest storage water temperatures for methanol, water and antifreeze were 90.0°C, 83.5°C and 86.7°C and the pressure values were 6.7 bar, 1.6 bar and 1.9 bar respectively. (ii) And for the cloudy day, the respective values of temperature and pressure were measured as; 43.9°C, 39.3°C, 29.0°C, and 2.0 bar, 0.2 bar and -0.3 bar.
|
Bu çalışmada, kriyojenik işlem ve temperleme işlemi uygulanmış millerin yuvarlanmalı ve kaymalı yataklarda aynı yükleme şartlarında ve çalışma hızlarında titreşim davranışlarının ne olabileceği ve nedenleri deneysel olarak incelenmiştir. Bu amaçla yapılan deneysel çalışmada yuvarlanmalı ve kaymalı yatak destekli millerden deplasman ölçerler aracılığıyla alınan veriler analiz edilmiş ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Yuvarlanmalı ve kaymalı yatak destekli millerden elde edilen sonuçlara göre; en düşük genlik değerleri kaymalı yatak destekli kriyojenik işlemli millerde görülmüştür.
|
Pasif güvenlik sistemi elemanlarından birisi olan çarpışma kutuları olası bir kaza durumunda hasarın minimum seviyede oluşmasını sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Yapılan bu çalışmada çarpışma kutusunun üzerine açılan oyukların çarpışma performansı üzerine etkisi sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Çalışmada farklı oyuk genişliklerine sahip çarpışma kutusu tasarımları gerçekleştirilmiştir. Oyukların genişlikleri 1 mm, 2 mm, 3 mm, 4 mm ve 5 mm olarak belirlenmiş ve çarpışma kutularının üzerine farklı sayıda açılmıştır. Her bir çarpışma kutusunun et kalınlığı 2 mm olarak alınmıştır. Tasarımları gerçekleştirilen çarpışma kutuları Hypermesh programı ile sonlu elemanlarına ayrılmış, Ls-PrePost programı ile malzeme kartları, kontaklar ve sınır şartları gibi özelliklerin belirlenmiş ve Ls-Dyna ile dinamik analizleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda çarpışma kutularının üzerine oyuk açmanın çarpışma performansı üzerinde olumlu etki gösterdiği tespit edilmiştir.
|
Otomobillerde kullanılan çarpışma kutuları olası bir kaza durumunda ortaya çıkan darbe enerjisini sönümleyerek otomobil içerisine en az seviyede iletilmesini sağlayan bağlantı elemanlarıdır. Bu görevlerinden dolayı çarpışma kutuları otomobiller üzerinde önemli bir komponent durumundadır. Yapılan çalışmada daire, kare, beşgen ve altıgen kesite sahip çarpışma kutularının içerisine alüminyum esaslı metalik köpük malzeme yerleştirilmiş ve sonlu elemanlar analizleri ile enerji sönümleme kapasitesindeki değişimler incelenmiştir. Yapılan tüm analizler Ls-Dyna programı ile gerçekleştirilmiştir. Gerçek kaza koşullarının canlandırılması amacıyla çarpışma kutularına 500 kg’lık kütle 17,7 m/s’lik bir hız ile çarptırılmıştır. Çalışmanın sonucunda içi boş çarpışma kutularının içerisine yerleştirilen alüminyum esaslı metalik köpük malzemelerin enerji sönümleme kapasitesini önemli derecede arttırdığı tespit edilmiştir.
|
This investigation is concerned with the unglazed transpired solar collector (solar wall) type. With this purpose, the optimum hole arrangement has been determined by investigating the effect of hole diameter and pitch on the thermal efficiency of the system for different environmental condition. A thermodynamic model is used to simulate the heating process within the system. As a result, for extremely small hole diameters or extremely large hole pitches, the system works as a Trombe wall (glazed thermal storage wall) rather than an unglazed transpired solar collector because of the fact that there is not enough air flow through the absorber.
|
Bu çalışmada, güç elektroniği devrelerinde yaygın olarak kullanılan geri dönüşlü (Flyback) DC-DC dönüştürücü devresinin analizi için etkili bir yöntem ileri sürülmüştür. Yöntemin etkinliği, dönüştürücü içerisindeki temel elemanların uygun şekilde modellenmesinden kaynaklanmaktadır. Dönüştürücü devresinin en temel parçası olan transformatör bağımlı kaynaklarla, anahtarlama elemanları ise iki değerli eleman yaklaşımı ile modellenmiştir. Anahtarlama elemanlarının konumlarına göre eşdeğer devredeki değişimler incelenmiştir. Analize temel oluşturan sistem denklemlerinin elde edilmesinde, genelleştirilmiş düğüm yöntemi kullanılmıştır. Sayısal sonuçlar, kalıcı hal bölgesindeki geleneksel analitik sonuçlarla karşılaştırılarak, ileri sürülen yöntemin üstünlüğü gösterilmiştir.
|
In this comparative study, ballistic impact responses of various aluminum alloys hybridized with Kevlar/Epoxy composite is investigated numerically. The numerical models were developed using the explicit finite element module of ANSYS. 50 caliber projectile with an initial velocity of 400 m/s is used during the analyses. In the first part of the study, 7075, 6061 and 2024 aluminum alloys are compared for their ballistic impact resistance. Amount of perforation energies (energy absorbing capacity of target) and projectile residual velocities of these alloys are compared. Also, thicknesses of plates are increased up to the point at which the plates don't exhibit full perforations for the used projectile and initial velocity. It is seen that that residual velocity of the Al 7075 T6 is the smallest among the used aluminum alloys which means that 7075 T6 type of aluminum has the higher ballistic impact resistance. In the second part of the study, six different hybrid models that have different combinations of Al 7075 and Kevlar29/Epoxy are proposed. Perforation energies and projectile residual velocities of these proposed models are compared under ballistic impact loadings. It was shown that the hybrid model with 6AL-6KEV orientation, was the optimum structure to resist the ballistic impact loading among the proposed models. Which means that the plate with this orientation has exhibited the maximum energy absorbing characteristics.
|