This study aimed to establish the relationship between pre-service elementary mathematics teachers’ (PEMTs) van Hiele geometric thinking levels and their constructivist-based teaching practices. In order to address the research questions framing this study, data related to the PEMTs’ van Hiele geometry reasoning stages were gathered through the van Hiele Geometry Test (VHGT). In addition, constructivist-based teaching practice was examined by conducting the observation protocol named as Reformed Teaching Observation Protocol (RTOP) to the 108 PEMTs. Moreover, interviews were conducted to 15 Turkish PEMTs in order to obtain detailed information about the research question. The results of the data analysis represented that there was a statistically significant positive correlation between the PEMTs’ constructivist-based teaching practice and their van Hiele geometry reasoning levels. As a conclusion, the PEMTs having high level of van Hiele geometry thinking were likely to enact their teaching practices more appropriately to the constructivist approach.
|
Öğretimin kalitesine, eğitimin en önemli yönlerinden biri olan zengin ve derin bir müfredatla yön verilir. Bu programların yol haritaları olan kazanımların değerlendirilmesinde ise bilişsel sınıflandırmalar, yani taksonomiler kullanılmaktadır. Taksonomiler, öğretim programlarının hedeflerine ulaşmak için oluşturulan kazanımların anlaşılmasına yardımcı olur. Çalışma kapsamında bu taksonomilerden biri olan Marzano taksonomisi ele alınmıştır. Araştırmada; 2018 biyoloji, fizik, kimya ve fen bilimleri dersleri öğretim programları kazanımlarının, Marzano’nun yeni taksonomisine göre incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmada, nitel araştırma desenlerinden biri olan doküman incelemesi kullanılmıştır. Taksonominin bilgi ve bilişsel süreç boyutlarına göre toplam 731 kazanımın betimsel içerik analizi yapılmıştır. Çalışma verileri, frekans ve yüzdelik değerler hesaplanarak tablolaştırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, hiçbir disiplin alanında taksonominin bilgi boyutuna dahil edilen psikomotor alanına ait herhangi bir kazanım bulunmamıştır. Kazanımlar her disiplin alanında, bilgi boyutunda sadece bilgi ve zihinsel işlemler alanlarına dağılmıştır. Bilişsel boyutta ise, alma ve kavrama alanına giren kazanım sayısı oldukça fazladır. Üst düzey becerileri içeren analiz ve bilgiyi kullanma alanlarına giren kazanımlar ise daha az sayıda yer almakta veya hiç bulunmamaktadır. Çalışma sonuçlarının eğitmenler, kitap yazarları ve öğretim programı geliştiricilerine fikir vermesi beklenmektedir. Marzano’nun yeni taksonomisinin birçok farklı disiplinde öğretim programlarını değerlendirmede uygulanabilir olması sağlanmalıdır.
|
Şefika TOPALAK
Şefika TOPALAK
Bu araştırma, müzik öğretmenlerinin pandemi dönemi online eğitim ortamlarına yönelik görüşlerinin ne yönde olduğunu incelemek ve online eğitim sürecinde yaşadıkları eğitimin görünümünü belirlemek amacı ile yapılmıştır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden durum çalışması prensipleri ile yürütülmüştür. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi ile belirlenmiş ve on iki katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme soruları aracılığı ile elde edilmiş ve içerik analizine tabi tutularak sonuçlandırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların teknolojik yönden yürütülen programdan kaynaklanan senkron hataları, cihazlara ulaşma, alt yapı ve internet erişiminde tüm eğitim paydaşlarının sorun yaşadığı, öğrencilerin derslere katılımının çok az olduğu, öğrenmeyi ölçmede eksiklik hissettikleri, uygulamaya yönelik konuları derslerine katamadıkları, ancak teknolojik becerilerinin arttığını, dijital içerikleri öğrenme etkinliklerine katmada gelişme hissettikleri, gelecekte online eğitimin olacağını düşündükleri tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre internet alt yapılarının güçlendirilmesi, ihtiyaç sahibi öğrencilerin ve öğretmenlerin belirlenerek cihaz desteğinin sağlanması, öğretmenlere konu ile ilgili hizmet içi kurslar düzenlenmesi önerilmiştir.
|
Bu çalışmada 9. sınıf fizik ders kitaplarında enerji ünitesinde yer verilen örnek türlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Enerji ünitesinde kullanılan örnek türleri Alkan (2016) tarafından geliştirilen ve başlangıç, standart, geliştirici, örnek dışı, uç ve karşıt örneklerden oluşan sınıflandırmaya göre analiz edilmiştir. Çalışmanın yöntemi doküman analizi olup doküman olarak 2018-2019 eğitim-öğretim yılında fizik dersi için Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından uygun görülen ve öğretime sunulan iki ders kitabı incelenmiştir. Birinci ders kitabında (DK1) enerji ünitesinde 65 örnek tespit edilmiştir. Bu örneklerin 35’i başlangıç, 21’i standart, 24’ü geliştirici, 3’ü örnek dışı ve 5’i de karşıt örnek türlerine ait olduğu belirlenmiştir. İkinci ders kitabında (DK2) ise 62 örnek tespit edilmiş olup bu örneklerin 27’si başlangıç, 9’u standart, 32’si geliştirici, 4’ü örnek dışı ve 4’ü karşıt örnek türlerine ait olduğu görülmüştür. Bu iki ders kitabında da uç örneklerin yer almadığı tespit edilmiştir. 9. sınıf düzeyi öğrencilerin fizik öğretimine giriş yaptığı düzeydir. Bu bakımdan başlangıç ve standart örneklerin sayısının fazla olması beklenen bir durumdur. Fizik öğretim programında yer alan diğer ünitelerdeki konularında, örnek türleri açısından incelenmesi ve okullarda kullanılması uygun görülen fizik ders kitaplarının bu açıdan karşılaştırılması tavsiye edilir.
|
Bu araştırmanın amacı, öğrencilerin zaman yönetimine ilişkin sahip oldukları yaklaşımları ve algıları metaforlar aracılığı ile ortaya koymaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomonolojik desen, çalışma grubunun belirlenmesinde ise olasılıklı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada 2020-2021 eğitim-öğretim yılında bir kamu üniversitesinde öğrenim gören 276 öğrenci yer almıştır. Üniversite öğrencilerine metafor cümlesi online olarak gönderilmiştir. Verilerin analizinde “içerik analizi” tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin zaman yönetimi kavramına yönelik oluşturmuş oldukları metaforların, akıp gitme, beceri, çabuk tükenme, değerli olma, durdurulamama, düzen, telafisi olmayan, faydalı olma, zorlu süreç, kontrol, yönlendirici, deneyim, verimli olma, amaçlar, planlama, temel ihtiyaç ve sabır kategorileri altında toplandığı görülmüştür. Zaman yönetimi kavramına yönelik temalar incelendiğinde ise kendini akıntıya bırakma (uyum ve doğal ritimler) yaklaşımı, düzenli yaşam (kendini toparla) yaklaşımı, beceri yaklaşımı, zamana sahip çıkma (savaşçı / hayatta kalma) yaklaşımı ve hedef belirleme yaklaşımı temalarının oluştuğu gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, öğrencilerin zaman yönetimi yaklaşımlarından çoğunlukla kendini akıntıya bırakma yaklaşımını, daha sonra düzen ve beceri yaklaşımlarını, çok az sayıda öğrencilerin ise savaşçı ve hedef belirleme yaklaşımlarını benimsedikleri belirlenmiştir.
|
Fen liseleri; kuruluş amaçları ve bu okullarda öğrenim gören öğrencilerin akademik başarıları dikkate alındığında, mühendislik tasarım süreçlerini benimsemiş nitelikli bireyler yetiştirilmesi için lokomotif kurum olabilir. Bu nedenle fen lisesi öğrencilerinin mühendislik tasarım süreçlerini gerçekleştirme düzeylerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu araştırmada, fen lisesinde öğrenim gören dokuzuncu sınıf öğrencilerinin mühendislik tasarım süreçlerini gerçekleştirme düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca araştırmada fen lisesinde öğrenim gören dokuzuncu sınıf öğrencileri mühendislik tasarım süreçlerini nasıl gerçekleştirdiklerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Durum çalışmasının kullanıldığı araştırma, 2019-2020 yılında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, Türkiye’deki bir fen lisesinin dokuzuncu sınıfında öğrenim gören 27 öğrenciden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında, araştırmacılar tarafından geliştirilen STEM entegrasyon temelli etkinlik kitapçıkları, mühendislik tasarım süreci değerlendirme rubliği ve mühendislik tasarım sürecine yönelik öğrenci formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, fen lisesinde öğrenim gören dokuzuncu sınıf öğrencilerin problemin belirlenmesi, çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve disiplinlerarası bilgilerin entegrasyonu konularında hedeflenen düzeyde oldukları, ancak tasarım süreci konusunda hedeflenen düzeye ulaşamadıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin mühendislik tasarım süreçlerini farklı stratejiler, kriterler ve karar verme mekanizmaları kullanarak gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir.
|
Türkiye’de, 2020 yılı Mart ayından itibaren tüm dünyada yaşanan salgın sebebiyle geçilen uzaktan eğitim süreci sanat eğitimi veren yüksek öğretim kurumlarında da uygulanmaktadır. Sanat eğitiminin birçok alanında uygulama ağırlıklı olan öğretim metotları da süreçten etkilenmiştir. Süreç içerisinde mesleki sanat eğitimi veren kurumlarda görev yapan idareciler, akademisyenler ve öğrenciler bu sürecin tarafları olmuşlardır. Bu araştırmada mesleki sanat eğitimi veren kurumlarda görev yapan akademisyenlerin pandemi sebebi ile geçilen uzaktan eğitimin etkinliğine ve yararına yönelik inançlarını belirlemek amacıyla tarama modelinde bir araştırma yapılarak akademisyenlerin süreç ile ilgili görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Akademisyenler, uzaktan eğitimin ağırlıklı olarak teknik problemler, etkin öğrenme eksikliği, motivasyon eksikliği, katılım yetersizliği ve bireysel farklılıklardan kaynaklanan problemlerle ilerleyebildiği yönünde görüş bildirmişlerdir.
|
Bu araştırmanın amacı, özel gereksinimli çocuğu olan annelerin bütünlük duygusu ve psikolojik iyi oluşları (olumlu duygular, bağlanma, olumlu ilişkiler, anlam ve başarı) arasındaki ilişkide iyimserliğin aracı etkisini incelemektir. Araştırmaya bedensel engelli (n = 28), Down sendromlu (n = 12), otizmli (n = 29) ve zihinsel engelli (n = 40) çocuğu olan 109 anne katılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Bireysel Bütünlük Duygusu Ölçeği, Yaşam Yönelimi Testi ve PERMA ölçeği kullanılmıştır. Değişkenler arası ilişkileri incelemek için Pearson Çarpım Momentler Korelasyon analizi ve Preacher ve Hayes'in (2008) önerileri doğrultusunda aracılık analizleri gerçekleştirilmiş, dolaylı etkilerin anlamlılığını incelemek için 5000 bootstrap yapılarak bootstrap katsayısı ve güven aralıkları belirlenmiştir. Araştırma sonuçları, özel gereksinimli çocuğu olan annelerin bütünlük duygusu ve psikolojik iyi oluşları (olumlu duygular, bağlanma, başarı) arasındaki ilişkide iyimserliğin aracı etkisinin olduğunu göstermektedir.
|
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de 2014-2020 yılları arasında 5-12. sınıf düzeyindeki matematiksel kavram yanılgılarına yönelik yürütülen çalışmaların sistematik olarak derlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda incelenen çalışmaların konu alanı ve yöntemsel eğilimleri belirlenmiştir. İlgili alan yazın ERIC, Web of Science, Science Direct, Dergipark ve Ulusal Tez Merkezi olmak üzere beş farklı veri tabanı üzerinden taranmıştır. Alan yazın taraması araştırmacılar tarafından belirlenen veri arama protokolüne göre yapılmış ve veriler Yayın Sınıflama Formu aracılığıyla toplanmıştır. Sistematik derleme için dahil etme kriterlerine göre seçilen 46 çalışma bu araştırmanın verilerini oluşturmaktadır. Matematiksel kavram yanılgısı çalışmalarının konu alanı eğilimleri incelendiğinde çalışmaların lise kademesine kıyasla ortaokul kademesinde yoğunlaştığı görülmektedir. Ayrıca lise kademesinde en fazla çalışmanın sayılar ve cebir öğrenme alanında yapıldığı görülmüştür. Benzer şekilde ortaokul kademesinde çalışmaların sayılar ve işlemler ile cebir öğrenme alanlarında yoğunluk gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmaların yöntemsel eğilimleri incelendiğinde ise nitel yöntemlerin nicel yöntemlere kıyasla daha fazla kullanıldığı görülmüştür. İncelenen çalışmaların veri toplama araçlarında ise ağırlıklı olarak açık uçlu sorular içeren başarı testlerinin kullanıldığı tespit edilmiştir.
|
Sedef SÜER, Behçet ORAL
Sedef SÜER, Behçet ORAL
Bu çalışmada öğretmenlerin yenilikçi pedagoji uygulamalarını belirlemeye yönelik bir ölçme aracının geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan taslak ölçek Diyarbakır ili merkez ilçelerine bağlı ilkokullarda görev yapan toplam 463 sınıf öğretmenine uygulanmış ve toplanan veriler üzerinde geçerlik ve güvenirlik analizleri gerçekleştirilmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda toplam varyansın %36’sını açıkladığı ve 46 maddelik tek boyuttan oluştuğu belirlenen “Öğretmenler İçin Yenilikçi Pedagoji Uygulamaları Ölçeği” doğrulayıcı faktör analizi ile sınanmıştır. Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı ise 0,95 olarak belirlenmiştir. Yapılan analizler neticesinde öğretmenlerin yenilikçi pedagoji uygulama düzeylerini tespit etmek amacıyla kullanılabilecek güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı elde edilmiştir.
|