Yüzyılı aşkın süredir dünyanın birçok ülkesinde uygulanmakta olan Montessori yöntemi çocukların gelişim ve öğrenmesinin erken yıllardan itibaren özel hazırlanmış bir ortam ve çocuk merkezli yaklaşımlar ile desteklenmesini, çocuğun bağımsız birey olmasını hedefleyen bir eğitim yaklaşımıdır. Bu araştırmada eğitim ve nörobilim ilişkisinden yola çıkılarak, Montessori eğitim yönteminde yer alan temel özelliklerin nörobilimsel bakış açısı ile açıklanması, Montessori ve nörobilimin ilişkilendirildiği araştırmaların incelenerek disiplinler arası bir bakış açısı ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırma, derleme türünde planlanmış nitel bir araştırmadır. Verilerin toplanmasında doküman analizi tekniği kullanılarak iki tarama aşaması ile dokümanlara ulaşılmıştır. İlk taramada Montessori yöntemi ile nörobilimsel çalışmaların ilişkilendirildiği çalışmalar incelenerek Montessori yönteminin "Hassas Dönemler", "Yapılandırılmış Ortam", "Duyu Eğitimi", "Tekrarla Kendiliğinden Öğrenme", "Dil-Beyin" ve "Hareket-Beyin" gibi özelliklerinin nörobilim ile ilişkilendirildiği tespit edilmiştir. İkinci taramada ise Montessori ve nörobilim çalışmalarında bu özelliklerin nasıl açıklandığı incelenmiştir. Araştırma bulguları, Montessori’nin çocuk gelişimi ve öğrenmesine ilişkin oluşturduğu özelliklerin yıllar sonra nörobilim alanında yapılan araştırma bulguları ile de desteklendiğini göstermiştir.
|
Bu araştırmanın amacı okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin öğretmen liderliğine ilişkin görüşlerinin incelenmesidir. Bu çalışma nitel araştırma yöntemi ve fenomenoloji deseni ile yürütülmüştür. Araştırmanın katılımcı grubunu Ankara’da kamu ve özel ilkokullarda görev yapmakta olan 10 öğretmen ile altı okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmen liderliğinin meslektaşlarla işbirliği, karara katılım, paylaşımcı olma, değişime ve yeniliklere öncülük etme, rehber olma, rol model olma gibi kavramlarla ilişkilendirildiği görülmekle birlikte öğretmen liderlerin bürokratik, yönetici tutumu gibi çeşitli engellerle de karşılaştıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda öğretmenlerin liderlik davranışlarının artması amacı ile onları desteklemek, bu becerilerini ortaya koyabilecekleri ve geliştirebilecekleri bir okul kültürü yaratmak önerilebilir.
|
Bu araştırmada, COVID-19 pandemi sürecinde uygulanan uzaktan eğitim hakkında ortaöğretim öğrencilerinin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması desenine göre tasarlanan araştırmanın katılımcılarını Türkiye'nin farklı illerinde öğrenimine devam eden 55 ortaöğretim öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından hazırlanan “yarı yapılandırılmış görüşme formu” aracılığıyla toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın verileri beş tema altında incelenmiştir. Araştırma sonucunda; katılımcıların öğrenme/öğretme ortamı ve disiplin, ders süresi, duyuşsal özellikler ve geri dönütler bakımından uzaktan eğitim sürecine ilişkin olumlu ve olumsuz görüşlerinin olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların uzaktan eğitim sürecinde öğrenci-öğretmen iletişimi, uzaktan eğitimin biyoloji dersine uygunluğu ve uzaktan eğitim sürecinde görev ve sorumluluklarının değişimine ilişkin olumlu ve olumsuz görüşlerinin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca araştırmada, katılımcıların uzaktan eğitim sürecinin etkin ve verimle gerçekleştirebilmesi için daha çok soru çözümü, detaylı anlatım, ders saati ve zaman ayarlaması ve hizmet içi eğitimlerin yapılmasına yönelik öneride bulundukları tespit edilmiştir.
|
Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin sahip oldukları 21. yüzyıl beceri düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yöntemi kullanılan bu çalışma Türkiye’nin doğusundaki bir devlet üniversitesinde yürütülmüştür. Çalışmanın evrenini meslek yüksekokulunda öğrenim gören 534 öğrenci oluşturmaktadır. Örneklem ise seçkisiz bir şekilde belirlenen 358 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi Formu” ve Çevik & Şentürk (2019) tarafından geliştirilen “Çok Boyutlu 21. Yüzyıl Becerileri Ölçeği” kullanılmıştır. Yapılan ön analizler sonucunda verilerin parametrik test varsayımlarını karşılamadığı görülmüş ve bu sebeple nonparametrik tekniklerden (Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testi) yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin sahip oldukları bilgi ve teknoloji okuryazarlığı becerilerinin, eleştirel düşünme ve problem çözme becerileri ile sosyal sorumluluk ve liderlik becerilerinin yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuca ek olarak kariyer bilincinin çok yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Öğrencilerin girişimcilik ve inovasyon becerilerinin ise orta düzeyde yer aldığı belirlenmiştir. Bunun yanında öğrencilerin sahip oldukları 21. yüzyıl beceri düzeylerinin cinsiyet, bölüm, not ortalaması ve baba eğitim durumu değişkenine göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları doğrultusunda çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
|
Bu çalışmanın amacı, öğretmen ve aday öğretmenlerin öğretmenlik mesleğinin statüsünü nasılalgıladığını belirlemeye yönelik Likert tipli bir ölçek geliştirmektir. Araştırma tarama modelindebetimsel bir özellik göstermektedir. Araştırmanın örneklemini Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA)için 319 katılımcı, Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) 960 katılımcı oluşturmuştur. Araştırmadaölçeğin kapsam geçerliği (KGO) için uzman görüşüne başvurulmuş, ikinci aşamada ölçeğin yapıgeçerliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve ölçeğin faktör yapısını doğrulamak içinDoğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) uygulanmıştır. AFA sonucunda toplam varyansın % 39,298’iniaçıklayan, 25 madden oluşan ve 3 faktörden oluşan bir yapı elde edilmiştir. Ortaya çıkanfaktörler; «Öğretmen ve Öğretmenlik Mesleğinin Değeri» (ÖÖMD), «Öğretmenlik MesleğineVerilen Önem (ÖMVÖ)», «Öğretmenlik Mesleğini Etkileyen Hususlar» (ÖMEH) olarakadlandırılmıştır. Ölçeğin genel Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı .855 olarak hesaplanmıştır.Ayrıca ölçeğin güveniliği için bağımsız gruplar t-testi sonucunda, alt-üst %27’lik gruplararasında madde ve faktörlerin ayırt edici olduğu; madde toplam ve madde kalan korelasyondeğerlerinin anlamlı olduğu saptanmıştır. Faktörler arasındaki korelasyon katsayısı, ölçeğintümü için anlamlı bulunmuştur. AFA ile elde edilen üç faktörlü yapı, DFA ile test edilmiştir.Uyum indeksine göre önerilen üç faktörlü yapı doğrulanmıştır. Gerçekleştirilen analizlere göreölçeğin gerekli psikometrik özelliklere sahip olduğu gözlenmiştir.
|
Araştırmanın genel amacı; ilköğretim 4. ve 5. sınıf Fen Bilimleri dersinde araştırmaya dayalı öğrenme yaklaşımı modellerinden rehberli keşfetme modeli ile geleneksel öğretim yaklaşımına göre işlenen dersin, görme yetersizliği olan öğrencilerin fen dersine ilişkin tutumları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesidir. Araştırmada deneysel araştırma desenlerinden çok denekli desenlerin içinde yer alan yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın evreni Ankara ili Altındağ ilçesinde bulunan görme engelliler ilköğretim okulu, örneklemi ise deney grubunda (N=20) ve kontrol grubunda bulunan (N=19) toplam 39 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada, öğrencilerin fene ilişkin tutumlarını ölçmek için Geban, Ertepınar, Yılmaz, Altın ve Şahbaz (1994) tarafından hazırlanan "Fen Bilgisi Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre; araştırmaya dayalı öğrenme yaklaşımının kullanıldığı deney grubundaki öğrencilerin fene ilişkin tutumları, kontrol grubundaki öğrencilere göre anlamlı düzeyde farklılık göstermiştir. Deney grubundaki öğrencilerin cinsiyetlerine, sınıf düzeylerine ve görme düzeylerine fen dersine ilişkin tutumları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Sonuç olarak araştırmaya dayalı öğrenme yaklaşımının görme yetersizliği olan öğrencilerin fen dersine ilişkin tutumlarını geliştirmede geleneksel öğretim yaklaşımına göre daha etkili olduğu söylenebilir.
|
Bu araştırmanın amacı, 5. sınıf fen bilimleri dersindeki “İnsan ve Çevre” ünitesine ilişkin ölçme ve değerlendirme aracı olarak kullanılabilecek geçerliği ve güvenirliği test edilmiş bir akademik başarı testi geliştirmek ve tüm aşamalarını detaylı olarak sunmaktır. İlgili üniteye ait sekiz adet kazanım için belirtke tablosu hazırlanarak oluşturulan 40 soruluk soru havuzu için uzman görüşüne başvurulmuştur. Araştırma örneklemi oluşturulurken ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Ölçüt olarak ilgili üniteyi geçen yıllarda öğrenmiş olma ölçütü baz alındığından araştırmanın örneklemi 6., 7. ve 8. sınıf ortaokul öğrencileridir. Araştırmadan elde edilen veriler için testin ortalama madde güçlüğü, madde ayırt ediciliği ve madde- toplam korelasyonu ile KR-20 güvenirlik katsayısı hesaplanmıştır. Madde analizleri sonucunda testin 27 maddeden oluşuğu görülmüştür. Testin son hali için ortalama madde güçlüğü 0,62; ortalama madde ayırt ediciliği 0,47; KR-20 güvenirlik katsayısı 0,82 olarak hesaplanmıştır. Geliştirilen testin öğrencilerin ünite kazanımlarına ulaşma düzeylerini tespit etmek için öğretmenlere yararlı olacağı düşünülmektedir.
|
Bu çalışmada, haftalık pozitif duygu durumu değişimlerini izleme amacı ile dört hafta boyunca uygulanan bir ‘Pozitif Duygu Durum Ölçeği’ için haftalar arası boylamsal ölçme değişmezliği incelenmiştir. Dört hafta boyunca her hafta aynı gün ve aynı ölçek ile alınan ölçümlerin haftalar arası aynı yapıyı gösterip göstermediği, boylamsal çalışmalarda gama ve beta değişimleri olarak adlandırılan değişim türleri temel alınarak incelenmiştir. Bu çalışmada gama ve beta değişimleri, ölçme değişmezliği açısından sırasıyla şekilsel, metrik ve ölçek değişmezliği aşamaları çerçevesinde ve boylamsal istatistiksel yöntemler kullanılarak çalışılmıştır. Analizler, uygulamayı tamamlayan 215 gönüllü üniversite öğrencisinden toplanan haftalık pozitif duygu durumu ölçümleri üzerinden gerçekleştirilmiştir. Ölçülen özelliğin doğasından kaynaklanan nedenlerle sadece bireyler-arası değil aynı zamanda, zaman içinde oluşabilecek birey-içi değişimleri de içermesi beklendiğinden değişimin incelenmesinde ‘Örtük Büyüme Modelleri’ kullanılmıştır. Birbiri içine yuvalanmış bir seri model hesaplaması ve model karşılaştırmalarından elde edilen sonuçlar incelendiğinde, ölçeğin faktör yapısının haftalık zaman noktaları arasında değişmediği, beklendiği gibi her bir zaman noktasında özelliği tek bir boyut olarak ölçtüğü; faktör yük değerlerinin de haftalar arası değişim göstermediği ancak kesişim değerlerinin haftalar arası değişim gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Diğer bir ifadeyle, çalışılan ölçeğin şekilsel değişmezliği sağladığı ve gama değişimi göstermediği, metrik değişmezliği sağlamasına karşın ölçek değişmezliğini sağlayamadığı için beta değişimi gösterdiği belirlenmiştir. Çalışmanın bulguları, kullanılan uygulama örneği ile sınırlı olsa da alan uygulamalarında gittikçe daha çok yer bulmaya başlayan tekrarlı yapılan ölçme uygulamaları ile toplanan verilerin analizlerinde ihtiyaç duyulacak boylamsal ölçme değişmezliği yöntemlerinin kullanılması ve geliştirilmesi ihtiyacına dikkat çekecek niteliktedir.
|
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki öğretim üyelerinin Covid-19 küresel salgın sürecindeki uzaktan eğitim uygulamalarına ilişkin görüşlerinin incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu 77 öğretim üyesi oluşturmaktadır. Veriler 30 Eylül - 8 Ekim 2020 tarihleri arasında toplanmıştır. Nitel araştırma yöntemi desenlerinden durum çalışması ile gerçekleştirilen bu araştırmada, veri toplama aracı olarak standartlaştırılmış açık uçlu görüşme formundan yararlanılmış ve verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen bazı bulgulara göre, öğretim üyeleri küresel salgın sürecinde teknolojik okuryazarlık kazanılması, küresel salgın sürecinde acil eğitim devamlılığı sağlaması ve alışılmadık bir deneyim yaratması gibi açılardan uzaktan eğitimi olumlu bulmuştur. Altyapı eksikliği, sürece hazırlıksız yakalanılması ve öğrencilerin sisteme erişiminde yaşanan fırsat eşitsizlikleri ise uzaktan eğitimdeki problemli noktalar olarak belirtilmiştir. Öğretim üyeleri, kurumların uzaktan eğitim altyapısının güçlendirilmesi için kaynak ayrılması, ortak tek bir ulusal sistem kurulması ve acil durumlara ilişkin eylem planı hazırlanması gibi önerilerde bulunmuşlardır. Son olarak, gelecekte, uzaktan eğitime yenilikçi teknolojilerin entegre edileceği, bilimsel etkinliklerin uzaktan gerçekleştirileceği ve yeni uzaktan eğitim uygulamalarına geçiş yapılacağı gibi bazı öngörülerde de bulunmuşlardır.
|
Bu araştırmanın amacı, Alkharusi (2007) tarafından geliştirilen “Önerilen Ölçme ve Değerlendirme Uygulamaları Ölçeği”ni Türkçeye uyarlamaktır. Aynı zamanda öğretmenlerin önerilen ölçme ve değerlendirme uygulamalarını gerçekleştirme düzeylerine ilişkin görüşlerinde cinsiyet, branş, mesleki kıdem ve mezun olunan fakülte türü açısından farklılık olup olmadığını incelemektir. Nicel araştırma desenlerinden ilişkisel tarama deseninin esas alındığı araştırmanın çalışma grubunu 408 ortaokul öğretmeni oluşturmaktadır. Ölçeğin dil geçerliği için Türkçe ve İngilizce formdan elde edilen puanlar arasındaki ilişki için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayıları hesaplanmış ve yapı geçerliğini belirlemek için ise doğrulayıcı faktör analizi (DFA) esas alınmıştır. Ölçekte bulunan faktörlerin iç tutarlılık katsayılarını belirlemek amacıyla da Cronbach α iç tutarlılık katsayıları hesaplanmıştır. Ayrıca katılımcıların puan ortalamalarının demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla MANOVA testi kullanılmıştır. Sonuç olarak ölçeğin orijinal halindeki dört faktörlü yapısı ile Türkçe form ve Türkiye popülâsyonundaki yapıları uyumlu çıkmıştır. Ancak ölçeğin orijinal hâli 24 madde iken, uyarlama çalışmasında yapılan analizler sonucunda ölçeğin dört maddesi çıkarılmıştır. Ayrıca pilot veriler ışığında öğretmenlerin önerilen ölçme ve değerlendirme uygulamalarını gerçekleştirme düzeylerinin cinsiyet, branş, mesleki kıdem ve mezun olunan fakülte türü değişkenleri açısından farklılık göstermediği tespit edilmiştir.
|