Fertility, employment and capital accumulation: A case study for Turkey
Türkiyede doğurganlık oranları son yirmi yılda istikrarlı bir biçimde azalma göstermiştir. Bu çalışmada doğurganlık oranlarındaki değişmelerin nüfus yapısı, işgücü arzı ve fiziki sermaye stoku çerçevesinde istihdam üzerindeki etkileri önümüzdeki kırk yıl için incelenmiştir. Bu çalışma doğurganlık oranlarında olası tersine bir gelişmenin sözü edilen değişkenler üzerindeki etkisini de incelemektedir. Çalışma üç aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada, Türkiye nüfusu yaş sınıflarına göre doğurganlık oranları ve hayatta kalma oranları ile tanımlanan Leslie matrisi aracılığıyla öngörülmüştür. Öngörüler farklı doğurganlık oranları için tekrarlanmıştır. İkinci aşamada, çalışan başına fiziki sermaye stoku zaman serisi verileri ile öngörülmüştür. Üçüncü aşamada, ilk iki aşamada elde edilen öngörüler birleştirilmiştir. Böylece farklı doğurganlık oranları altında öngörülen işgücü arzını istihdam edebilmek için gerekli sermaye birikimi artış hızı ne olmalıdır sorusu cevaplanmıştır. Analiz sonuçlarına göre doğurganlık oranları mevcut düzeyinde kalsa da istihdam açısından asıl etki yaklaşık on beş yıl sonra ortaya çıkmakta ve artan işgücü arzını istihdam etmek için gerekli sermaye birikimi yıllık ortalama artış hızının en az yüzde 5 düzeyinde olması gerekmektedir. Öngörülen bu değer incelenen dönemde gerçekleşen sermaye birikimi artış hızından (yaklaşık yüzde 4) daha büyüktür.
Sosyal > İktisat
Sosyal > İşletme