Bu çalışma insani müdahale kavramını açıklamayı ve insani müdahalenin evrensel bir norma bağlanıp bağlanamayacağını araştırmaktadır. İnsani müdahalenin temel varlık sebebi bir devletin kendi içinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine karşı uluslararası toplumun söz konusu ihlallere ve dolayısıyla o devlete müdahalesidir. Modern dünyanın tabusu olan insan hakları düşüncesinin devletlerin bağımsızlığı gibi haklarında doğurabileceği istisnalardan biri olarak kabul edilen insani müdahalenin hangi temellerle böyle bir maslahat muhakemesine konu edinilebildiği tartışılmıştır. Bu bağlamda insani müdahalenin ne olduğu, tarihi ve zaman içindeki değişimi açıklanmıştır. Dönemin politik hafızası ve devletlerin konumları insani müdahale kararlarını yönlendirmiştir. Sınırlarının ne olduğu sorusu da çalışmanın problemlerinden biridir ve devletlerin egemenlikleri ile uluslararası hukuktaki koruma yükümlüğü mukayeseli bir şekilde değerlendirilmiştir. Uluslararası hukukun bir toplum sözleşmesi olup olamayacağı tartışılmıştır. Ayrıca insani müdahale kararlarının hukuki ve teorik temellerinin anlaşılabilmesi için insani müdahale etiği konusundaki literatüre de değinilmiştir. Kuvvet kullanma yasağının istisnası olarak kendini tanımlayan insani müdahale olgusunun kendini böyle konumlandırmasının hukukiliği tartışılmaktadır. İnsani müdahalenin yeniden düşünülmesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yeniden yapılandırılması yönündeki teoriler değerlendirilmiştir.