Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi

Yıl: 2020 Cilt: 9 Sayı: 1 Sayfa Aralığı: 468 - 487 Metin Dili: Türkçe İndeks Tarihi: 15-06-2020

Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi

Öz:
Türk Müziği’nde söz-müzik veya diğer bir ifâdeyle güfte-besteilişkisi hususu; genel olarak müzik usûlü ile güftenin vezni çerçevesinde elealınmış, arûzlu güftelerin usûlle örtüşüp örtüşmemesi bahsineindirgenmiştir.Hâlbuki Türk Müziği sözlü eserleri incelendiğinde konununtafsilâtlı olduğu ve birkaç müzik türü, farklı vezin biçimleri, çeşitli kültüreletkenler ile Türk Dili’ne özgü birtakım ses ve gramer özelliklerinin TürkMüziği’nin söz-müzik ilişkisinde etkili olduğu açıkça görülmektedir.Bu itibarla Türk Müziği’nin bu yönünü prozodi sistemiyle mahdûdkabûl ederek yapılan değerlendirmeler birçok açıdan noksanlık arzetmektedir.Türk Müziği’nin söz-müzik ilişkisinde umumiyetle göz ardı edilenveya fark edilmeyen fonetik ve gramatik unsurların önem ve değerini izahetmeyi amaçlayan bu çalışma; bu unsurların müzik eserleri üzerindekietkinliğini, varlığını göstermesi bakımından önemlidir.Müzikoloji evreninden Türk Müziği Edebiyatı’yla ilgili olarak sözmüzik ilişkisinin örneklem olarak alındığı çalışmada; kaynak tarama, kritikve analiz gibi nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır.ÖzetEdebiyât, bir milletin duygusal ve düşünsel yapısını çeşitlibiçimlerde ifâdesidir. Toplumun edebî ve kültürel varlığını en etkili ortayakoyan olgu ise şüphesiz mûsikîdir.Türk Edebiyâtı geleneğinde duyguların dışavurumu, yazılı birgelenekten ziyâde sözlü ifâde ve aktarıma dayanmaktadır. Ön TürkEdebiyâtı ve kültürel varlığı, esas anlamda Şaman Edebiyâtı’nı dakapsamaktaydı. Türkler’in İslâmlaşması’ndan itibâren başlayan yazılıedebiyât ve mûsikî geleneği ise temel olarak halk edebiyâtı, divân edebiyâtıve çağdaş edebiyât şeklinde devâm etmiştir.Yaklaşık bin yıllık süreçte Türk Kültür ve Edebiyâtı, İslâm’ın daetkisiyle kendine özgü ayrı bir varlık kazanmış, mûsikî ve diğer sanatlardanitelik olarak zirveye ulaşmıştır. Elbette bu süreçte Türk Mûsikîsi veEdebiyâtı, yeni birçok sanatsal tür şeklinde yapılanmıştır. Bununla birliktemûsikî ve edebiyât evreninde, birtakım biçimsel özellikler varlıkkazanmıştır.Bu biçimsel özellikler, mûsikîyle ve edebiyâtla ilgili olmakla birliktemûsikî ve edebiyâtın bütünleşmesi ile ayrı bir varlık hâline gelmiştir.Mûsikî edebiyâtı anlamına gelen kültürel ve bilimsel evren; mûsikîsanatının özelliklerinin edebî ve kültürel ürünlerle örtüşmesi kurallarınıifâde eder.Türkler’in İslâmlaşması sürecinin başlarında mûsikî edebiyâtınailişkin olarak Âşık Edebiyâtı ve Dîvan Edebiyâtı şeklinde iki temel kültürelvarlık söz konusu olsa da Osmanlı Dönemi’nde nitelikçe zirveye çıkan buedebî sahalar, diğer kültürlerle etkileşime girildiğinde farklı bir yapıkazanmıştır.Bu etkileşim, en temel anlamda Kânûnî Sultan Süleyman’ın batıülkelerine verdiği siyâsî ayrıcalıklarla başlar. Bu dönemde sanat ve edebiyâtalanlarına erişmemiş kültürel etkileşim, Osmanlı Devleti’nin batılılaşma, batıkültür ve medeniyetinden yararlanma niyetiyle hareket etmesinden îtibârengözle görünür hâle gelmiştir. Kültürel etkileşimin ilk fiilî adımlarını; 3. SelimDönemi’nden başlatmak mümkün olsa da en etkin sûrette 19. yüzyılınbaşlarına, yani 2. Mahmud’un 1826 yılında mehteri kaldırıp saray mızıkasınıkurmasında aramak isâbetli olacaktır.Mızıka-i Hümâyûn adlı bu yeni yapının kurulmasıyla Avrupa’nınçeşitli ülkelerinden eğitimciler getirilmiş ve bunlara birtakım rütbe veyetkiler verilmiştir. Bu süreçte özellikle müzik kültüründe tam anlamıyla birdeğişim yaşanmıştır. Avrupa kültüründen devşirilen kültürel anlayış,sistem, müzik teorisi ve repertuarı; Osmanlı askerî müziğini ve kültürünüzâfiyete uğratmış, kendi özelliklerini kaybetme ve unutma noktasınagetirmiştir.Öyle ki Hamâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin, Dellâlzâde İsmâilEfendi, Mutafzâde Ahmed Efendi gibi iki öğrencisiyle birlikte Hac’a gitmeyigerekçe göstererek saraydan uzaklaşmak istemesi, bu sürecin ne derecegüçlü idrâk edildiğini açıkça gösterir.Nitekim Türk Mûsikîsi Edebiyâtı’na prozodi adlı batı edebiyâtısisteminin sirâyet etmesi ve hatta günümüze temel metod olarak gelmesi; bugibi bir gönüllü batılılaşma hareketine dayanır.Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde konunun mâhiyeti ayrı birgörünüm kazanmıştır. Bu dönemde batı edebiyâtı ve mûsikîne âit türler,Türk Edebiyâtı ve Mûsikîsi anlayışında kabûl görmeye başlamış,Cumhuriyet’in ilk yıllarında öz mûsikîmizin gelişmesinin çaresi, batı mûsikîsi tekniğinin devşirilmesinde aranmıştır. Bu itibarla prozodisisteminin nüfûzu, Türk Mûsikîsi Edebiyâtı’nda iyice geçerlilik kazanmıştır.Tür olarak sirto ve longa gibi batı etkileşiminin ürünü olan çalgısaleserler yanında kanto gibi sözlü mûsikî türleri de revâc bulmuştur.Elbette böylesi bir edebî anlayışın, yani prozodi sistemininhâkimiyeti söz konusu iken Türkçe sözlü tüm mûsikî türlerine âit eserler;kendi geleneksel özelliklerinden kopuk biçimde icrâ edilmiş ve dinlenmiştir.Bu bağlamda Türk Halk Kültürü’ne âit bir Anadolu türküsünün,klâsik sanat mûsikîsinden bir şarkısının, çağdaş türlerden çeşitli Türkçemûsikî parçalarının; Türk dili, kültürü ve edebiyâtı kurallarından, Türkinsanının duyum özelliğinden bağımsız olarak bestelenmesi doğru kabuledilmiş, hatta bilimsel metod olarak eğitim müfredatlarına dahil edilmiştir.Hâlbuki Türk Mûsikîsi, gerek edebiyatıyla gerekse kendi biçimsel veduyum özellikleriyle husûsî bir yapılanma süreci ile teşekkül etmiştir.Mûsikîde aksak usûl yapısının ortaya çıkışı Türkler’e ilişkinyaratılışsal özelliklerin dışavurumundan ibârettir. Ayrıca Türkler’inyaşamında binlerce yıldır büyük bir yeri ve önemi olan atın yürüyüşdüzeninden bu toplulukların bulunduğu bölgelerin coğrafî yapılarına,kişilik özelliklerinden dil ve kültür yapılarına kadar her olgunun etkisi;şüphesiz mûsikîde de birçok biçimde ortaya çıkmıştır. Ayrıca saraydanhalka kadar her kesimin duysal algısına işlemiş olan askerî mûsikîteşkilâtının, yani mehterin duraksamalı adımları; aksak usûllerin ortayaçıkışının gâyet tabii olduğunu göstermektedir.Dolayısıyla Türkçe sözlü bir mûsikî eserini prozodi sistemikurallarına dayanarak değerlendirmek; vurgu, uzunluk-kısalık, sözcükbütünlüğü ve ulama gibi teknik esasların yanlış uyg
Anahtar Kelime:

Konular: Folklor Tarih Kültürel Çalışmalar Müzik Antropoloji Edebiyat Sanat Edebi Teori ve Eleştiri

The Importance of Phonetic And Grammatical Elements in the Relationship Between Lyrics and Melody in Turkish Music

Öz:
The relationship between lyrics and melody in Turkish music, in general, is handled in terms of the measure of music and the syllable meter of lyrics and is reduced to the regularity of the lyrics written by the arûz system. However, when oral works of Turkish Music are examined, it is clearly seen that the subject is detailed and that several types of music, different meter forms, various cultural factors and the phonetic and grammatical characteristics of Turkish Language are effective in the relationship between lyrics and music. In this respect, evaluations made by accepting within the framework of prosody this aspect of Turkish Music are deficient in many respects. This study, which aims to explain the importance and value of the phonetic and grammatical elements that are generally ignored or unnoticed in the relationship between lyrics and melody in Turkish music, is significant in terms of showing the effectiveness of these elements on music works and musical composition. This study, which takes the lyrics-melody relationship in relation to Turkish Music Literature from the musicology universe as a sample, uses qualitative research methods such as literature review, critique and analysis. Summary Literature is the expression of a nation’s emotional and intellectual structure in various ways. The thing that most effectively reveals the literary and cultural existence of a society is undoubtedly music. The expression of emotions in Turkish literature tradition is based on verbal expression and transfer rather than a written tradition. PreTurkish literature and its cultural presence mainly included Shaman Literature, as well. The literature and musical tradition that started after Islamization of the Turks continued mainly as folk literature, divan literature and contemporary literature. In nearly a thousand years, Turkish culture and literature gained a unique presence with the influence of Islam and reached a peak in terms of quality in music and other arts. Of course, Turkish music and literature were structured as many new artistic genres in this process. However, some formal features have emerged in this musical and literary universe. Aside from being related to music and literature, these formal features have become a separate structure with the integration of music and literature. The cultural and scientific universe, which stands for musical literature, expresses the rules of overlapping of the characteristics of music art with literary and cultural products. Although there were two basic cultural structures regarding the musical literature at the beginning of the Turks’ Islamization process, which were Minstrel Literature and Divan Literature, these literary fields, which came to a peak in the Ottoman Period, gained a different structural appearance when interacting with other cultures. This interaction basically starts with the political privileges that Suleiman the Magnificent provided to western countries. The cultural interaction, which had yet to reach the areas of art and literature in that period, became evident after the Ottoman Empire started acting with the intention of westernization and benefiting from western culture and civilization. Although it is possible to assume that the first steps of cultural interaction were taken during the reign of Selim III, it would be to the point to trace it back to the beginning of the 19th century, when Mahmud II abolished the Janissary Band and established the palace band in 1826. Upon establishment of this new palace band called Mızıka-i Hümâyûn, educators from various European countries were brought in and were given certain ranks and powers. A significant change occurred particularly in the music culture during that process. The cultural understanding, system, music theory and repertoire adopted from the European culture weakened the Ottoman military music and culture and brought it to the point of losing and forgetting its own characteristics. It is portrayed how strongly this process was perceived in Hammamizade Ismail Dede Efendi’s desire to get away from the palace with two of his students, Dellalzade Ismai Efendi and Mutafzade Ahmed Efendi, with an excuse of going on a pilgrimage to Mecca. As a matter of fact, the introduction of the western literature system called prosody into the Turkish Music Literature and its survival to the present day and use as a basic method amount to voluntary westernization. The nature of the subject gained a distinct appearance in the Republican Period. In this period, genres of western literature and music began to be accepted in the understanding of Turkish literature and music, and the revival of the western music technique was considered to be the remedy of improving our own music in the early years of the Republic. In this respect, the influence of the prosody system became more valid in Turkish Music Literature. As genres, in addition to the instrumental works that are products of western interaction, such as sirto and longa, verbal music genres such as canto also became popular. While such a literary understanding, namely the prosody system, was dominant, the works in all Turkish verbal music genres were performed and heard in a manner detached from their traditional characteristics. In this context, the composition of an Anatolian folk song from Turkish Folk Culture, a song from classical art music, various Turkish music tracks from contemporary genres independently from the rules of Turkish language, culture and literature and from the Turkish people’s sensory features was accepted as the right practice and was even included in the curriculum as a scientific method. However, Turkish Music has been formed with a special structuring process within the framework of its literature and structural and sensory features. The emergence of the time signature called aksak usul (odd time signature) in music was the manifestation of the creational features of the Turks. In addition, the impact
Anahtar Kelime:

Konular: Folklor Tarih Kültürel Çalışmalar Müzik Antropoloji Edebiyat Sanat Edebi Teori ve Eleştiri
Belge Türü: Makale Makale Türü: Araştırma Makalesi Erişim Türü: Erişime Açık
  • Açar, K. (2019, 14 Eylül), Emrin olur [Video], Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=CuIN4knVGTM
  • Arel, H. S. (1997), Prozodi Dersleri, 2. Baskı, İstanbul: Pan Yayınları
  • Baha (2019, 21 Eylül), Canım sevgilim [Video], Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=cT_KJYZepM4 Ergin, M. (1999), Türk dil bilgisi, İstanbul: Bayram Basım-Yayım
  • Gençoğlu, M. S. H., (2018), “Türk mûsikîsi’nde güfte-beste münâsebeti”, Bakü: Konservatoriya Elmî Jurnal, 4 (42). ss.. 82–95
  • Gençoğlu, M. S. H. (2019), Kültür ve bestecilik bakımından türk mûsikîsi edebiyâtı, Ankara: Akademisyen Yayınevi
  • Gençoğlu, M. S. H. ve Çelik, A (2019, Eylül), Aruzla yazılmış türk musikisi eserlerinde güfte-beste ilişkisinin esası [Öz], Uluslararası Akademik Araştırmalar Kongresi (ICAR)’da sunulan bildiri, Bolu, Erişim Adresi: https://kongre.akademikiletisim.com/files/icar2019/icar_ozet_kitapcigi.pdf
  • Önaldı, Ş (1980), Türkler’de mûsikî, dil ve edebiyat ilişkileri, 1. Millî Türkoloji Kongresi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İstanbul
  • Payaslı, K. (2018, 10 Ağustos), Küçük yaşta aldım sazı elime [Video], Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=VyEg6rIrcNc
  • Resuloğlu, F. (2019), Muhtasar risale-i musiki adlı eserin transkripsiyonu ve incelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul: Marmara Üniversitesi SBE
  • Sancakoğlu, M. Ş. (2019, 10 Ağustos), Küçük yaşta aldım sazı elime [Video], Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=sdCad8fVEdA
  • Şahin, S. (2019, 20 Eylül), Canım sevgilim [Video], Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=8Rk5WKNjycQ
  • TRT TSM Rep No: 96, 352, 647, 2461, 5989, 6732, 6677, 7967, 10194, 10278, 14359
  • TRT THM Rep No: 2562
APA GENÇOĞLU M (2020). Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. , 468 - 487.
Chicago GENÇOĞLU MEHMET SAİT HALİM Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. (2020): 468 - 487.
MLA GENÇOĞLU MEHMET SAİT HALİM Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. , 2020, ss.468 - 487.
AMA GENÇOĞLU M Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. . 2020; 468 - 487.
Vancouver GENÇOĞLU M Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. . 2020; 468 - 487.
IEEE GENÇOĞLU M "Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi." , ss.468 - 487, 2020.
ISNAD GENÇOĞLU, MEHMET SAİT HALİM. "Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi". (2020), 468-487.
APA GENÇOĞLU M (2020). Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 9(1), 468 - 487.
Chicago GENÇOĞLU MEHMET SAİT HALİM Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 9, no.1 (2020): 468 - 487.
MLA GENÇOĞLU MEHMET SAİT HALİM Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, vol.9, no.1, 2020, ss.468 - 487.
AMA GENÇOĞLU M Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi. 2020; 9(1): 468 - 487.
Vancouver GENÇOĞLU M Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi. 2020; 9(1): 468 - 487.
IEEE GENÇOĞLU M "Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi." İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 9, ss.468 - 487, 2020.
ISNAD GENÇOĞLU, MEHMET SAİT HALİM. "Türk Müziği’nde Söz-Müzik İlişkisinde Fonetik ve Gramatik Unsûrların Önemi". İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 9/1 (2020), 468-487.