Okul zorbalığı, kışkırtma unsuru olmaksızın aralarında fiziksel/psikolojik açıdan bir güç eşitsizliği olan çocuklardan güçlünün, karşı tarafa bilerek ve isteyerek, niyetli, kasıtlı, sistemli bir biçimde belli zaman aralıkları ile uyguladığı, mağdurda korku, endişe/zarar vermeyi amaçlayan fiziksel, sözel, psikolojik saldırı/yıldırmayı kapsaması olarak tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda bu çalışmanın zorbalık davranışını tanıma ve okul zorbalığı hususundaki alan yazına katkı sağlaması açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Okul zorbalığı, öğrenim gören her düzeydeki öğrencilerde görülebilmekle birlikte özellikle en yüksek risk grubunu erken adolesanlar (13-15 yaş) oluşturmaktadır. Sosyal dışlama, fiziksel zorbalık ve sözel zorbalık tipolojileri olan zorbalığın, sözel ve fiziksel zorbalık gözlenebilir olması sebebiyle doğrudan zorbalık olarak nitelendirilmiş, sosyal dışlama ise dolaylı zorbalık olarak değerlendirilmiştir. Doğrudan zorbalık itme, vurma, alay etme, tehdit etme gibi açık saldırılar şeklinde iken dolaylı zorbalık, zorba ve mağdurun doğrudan karşılaşmasını gerektirmeyen sosyal gruptan dışlama, dedikodu yayma, şeklinde kendini gösterebilmektedir. Zorbalık davranışlarının dolayısıyla okul zorbalığının meydana gelmesine katkıda bulunan çok sayıda farklı nedenler belirlenmiş olup bunlar genel olarak bireysel, ailesel ve okuldan kaynaklanan nedenler olmak üzere üç ana grupta toplanmıştır. Okul zorbalığı öğrencilerin akademik başarılarını, fiziksel ve psikolojik sağlıklarını ciddi boyutta olumsuz etkilemekte ve bu olumsuzluklar öğrencilerin yaşamları boyunca da devam edebilmektedir. Bu nedenle okul zorbalığı, okulda görevli okul hemşiresi, psikolog, psikolojik danışman, hekim gibi sağlık profesyonellerinin ilgilenmesi gereken bir konudur. Okullarda zorbalık nedenlerinin belirlenmesi ve etkili zorbalığı önleme girişimlerinin disiplinlerarası bir ekip tarafından uygulanması sağlanmalı, öğrencilerin zorbaca davranışlardan zarar görmesi önlenmelidir.