Fıkhî Açıdan Aile İçerisinde Yapılan Mülkiyet Nakilleri ve Aile Vakfıyla İlişkisi
Toplumların temel yapı taşı, en küçük birimi olan ailedir. Bu yüzden toplumun düzeni ailenindüzeni ile başlar. İslâm da bu sebeple aileye önem vermiş, ailenin devam etmesine ve dağılmamasına hassasiyet göstermiştir. Aile içi ilişkilerin her türünde hakkaniyet ve adaletin ön plandatutulmasını emretmiştir. Bu ilişkilerin bir ayağını da ekonomik ilişkiler oluşturur. Genel olarakekonomik ilişkiler malın ya da menfaatin nakledilmesi ile oluşmaktadır. Mal, sahibi hayattaykennakledilebildiği gibi vefatından sonra da nakledilebilir. Yine malın tümden nakli mümkün olduğu gibi sadece kullanım hakkının nakli de mümkündür. Aile içerisindeki bu nakillerde genelhükümlere uyulmakla birlikte istisnai hükümlerin de konulduğu görülmektedir. Öte yandansadece aile içine has ekonomik uygulamalar da belirlenmiştir. Bir vakıf çeşidi olan aile vakıflarının ise aile içerisinde gerçekleşen bu nakil hükümleriyle doğrudan bağlantılı oluşturulduğusöylenebilir. Fakat hükümleri tek bir uygulamadan hareketle oluşturulmamış, bütün nakil uygulamalarından az veya çok faydalanılmıştır. Çünkü her ne kadar hibe, vakıf, miras, vasiyet gibibirden çok uygulama ile arasında benzerlik bulunsa da aile vakıfları kendisine has bir uygulamadır. Aile vakıflarına yönelik hükümlerdeki bu benzerliğin ve farklılığın ortaya konulması ise ailevakıflarının mahiyetini ve aile düzenine olan katkısını göz önüne serecektir.