Fıkıh Usulünde İşaretin Delâleti
Usulcüler lafız üzerinden hükme ulaşmak için farklı delâlet yollarından söz etmişolsalar da, şu dört delâlet şekli üzerinde ittifak etmişlerdir: İbarenin delâleti,işaretin delâleti, nassın delâleti, iktizanın delâleti. Fıkıh usulü eserlerindeibarenin, nassın ve iktizanın delâletleri konuları oldukça açık bir şekilde ortayakonmuştur. Ancak işaretin delâleti konusunun bu denli açık ve net olarak ortayakonulduğunu söyleyemeyiz. Bu çalışmanın amacı kavram olarak ortayaçıkışından günümüze gelinceye kadar işaretin delâleti kavramının tanımı veözellikleri hakkındaki farklı görüşleri analiz ederek bir sonuca ulaşmaktır.Cessâs ve Ebü’l-Hüseyin el-Basrî isim vermeden işaretin delâletininmahiyetinden söz etmiş olsalar da, ilk tanımı yapan usulcü Debûsî’dir. Sonradangelen fukaha usulcüleri bu tanım üzerinde önemli bir değişiklik yapmamışlardır.Mütekellimîn usulcülerinden “işaretin delâleti” kavramına eserlerinde ilk defayer veren kişi Gazzâlî’dir. Yaklaşık olarak o da işaretin delâletini fukahausulcüleri gibi tanımlamıştır. Ancak Gazzâlî ile birlikte mantık ilmi fıkıh usulünegirdiği için artık tanım ve anlatımlarda mantık terimleri de kullanılmayabaşlanmış; bu çerçevede işaretin delâletinin iltizamî delâlet kabilinden olduğuifade edilmiştir. Nitel araştırma özelliğini taşıyan bu çalışmamızda dokümanteranaliz yöntemi kullanılmış olup; ilk dönem kaynaklardan itibaren temel fıkıhusulü eserleri ile son dönemlerde konu üzerinde gerçekleştirilmiş araştırmalartaranarak elde edilen veriler analiz edilmiştir. Böylece bize göre işaretindelâletinin tanımı ve özellikleri konusunda tatmin edici bir sonuca ulaşılmıştır.