Nizâmülmülk Etkisi: Otorite Sahibi Bir Vezir Portresi
: Türk ve İslam tarihinin kırılma noktalarından birisi 1040 yılında Selçuklular ile Gazneliler arasında cereyan eden Dandanakan Savaşı’dır. Savaşın ardından Selçuklular hızlı bir yükselişle özellikle Sünnî İslam coğrafyasında etkin ve belirleyici güç haline gelmiştir. Göçebe kültürden gelen ve bir oba hüviyetinde iken çok kısa bir sürede önlenemez bir şekilde hâkimiyet alanını Türkistan coğrafyasından Anadolu içlerine kadar genişleten Büyük Selçuklu Devleti, kurumsal olarak da olgunlaşmaya başlamıştır. Bu noktada hem merkezi yönetimde hem de vilayetlerde ortaya çıkan yetişmiş eleman ihtiyacını birçoğu daha önce Gazneli devlet teşkilatında görev yapmış Fars asıllı devlet adamları karşılamıştır. Bu isimlerden birisi de ileride Nizâmülmülk adıyla şöhret bulacak ve namı isminin önüne geçecek olan Hasan b. Alî b. İshâk et-Tûsî’dir. Nizâmülmülk, devlet gücünün askeri alanda elde edilen zaferlere endekslendiği bir dönemde askerî, idarî, ilmî ve ekonomik alanda attığı adımlar ve aldığı tedbirlerle Büyük Selçuklu Devleti’nin kurumsallaşmasında son derece etkin bir isim olmuştur. Bu etkinlik neticesinde hem halk hem de devlet adamları nezdinde saygın bir yer edinmiştir. Bu çalışma çerçevesinde Nizâmülmülk’ün devlet bürokrasisi içerisindeki konumuna, hükümdar ve hanedan üyeleri ile olan ilişkilerine ve vezirlik sürecinde attığı adımların Selçuklu tarihine yansımalarına değinilecektir.