Bu çalışmada, gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’ndan elde edilen balık köftelerinin mikrobiyolojik ve duyusal
özellikleri üzerine biberiye ve defne uçucu yağlarının etkileri araştırılmıştır. Gökkuşağı alabalığı filetoları kıyma haline
getirilmiş ve farklı katkı maddeleri ilave edilerek kontrol grubu (Kk), biberiye uçucu yağı ilave edilmiş grup (Bk) ve defne
uçucu yağı ilave edilmiş grup (Dk) olmak üzere üç balık köftesi grubu oluşturulmuştur.
Tüm köfte örnekleri 4±1oC’de muhafaza altına alınarak periyodik olarak mikrobiyolojik ve duyusal olarak
değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, çiğ balık etinde toplam mezofilik aerobik bakteri (TMAB) sayısı 5,24±0,04
log kob/g, toplam psikrofilik aerobik bakteri (TPAB) sayısı 4,22±0,02 log kob/g olarak belirlenmiştir. Çiğ balık etindeki
TMAB ve TPAB sayısı köfte yapımıyla birlikte tüm köfte örneklerinde (Kk, Bk ve Dk) azalmış, Dk grubu köfte örneklerinde
TPAB için, Bk grubu köfte örneklerinde TMAB ve TPAB için bu azalma örneklerde istatistiksel olarak önemli bulunmuştur
(P<0,05).
Panelistlerin 1. gün değerlendirmesi sonucunda Bk ve Dk köfte örneklerinin genel beğenisinin Kk köfte örneklerine göre
daha iyi olduğu belirlenmiştir. Tüm köfte grupları içerisinde Dk köfte örneklerinin genel olarak panelistlerce daha fazla
beğenildiği saptanmıştır.
|
Bu çalışmada Göller Bölgesi’nin su ürünleri üretiminde lider konumda olan Antalya, Isparta ve Afyonkarahisar’da
faaliyet gösteren toplam 13 su ürünleri işleme tesisi incelenmiştir. Çalışma için önceden belirlenen soruların bulunduğu anket
formu hazırlanmıştır. Ankette işletmelerin kuruluş tarihleri, kuruluş yerleri, kurulu kapasiteleri, personel durumu, hijyen
durumu, iş güvenliği durumu, uluslararası almış oldukları kalite belgeleri, hammadde temin şekilleri, işleme yöntemleri,
üretim ve ihracat durumu ve işleme tesislerinin karşılaşmış oldukları problemler ile ilgili bilgilere yer verilmiştir.
Anket sonuçlarına göre genel olarak işleme tesislerinin Isparta ve Afyonkarahisar’da eşit şekilde dağılım gösterdiği
belirlenmiştir. Antalya’da 5, Isparta ve Afyonkarahisar’da 4’er tesis yerinde ziyaret edilerek anket formları doldurulmuştur.
Tesislerde bayan işçiler daha çok olmak üzere daimi işçiler çalışmaktadır. Sorumlu yöneticilerin çoğunu su ürünleri
mühendisleri oluşturmaktadır. Tesislerin tümünde HACCP uygulanmakta olup hijyen eğitimini almış, iş güvenliği
eğitiminden geçmiş personel çalışmaktadır. Tesislerde iş güvenliği şirketleriyle anlaşmalı iş güvenliği uzmanı bulunmaktadır.
Hammadde temininin hem yerli hem de yabancı üreticilerden karşılandığı tespit edilmiştir. Genellikle tüm tesislerin ihracat
yaptığı tespit edilmiştir. En çok karşılaşılan problemler kalifiye elaman bulmaktaki güçlükler ve hammadde sıkıntısı olarak
tespit edilmiştir.
|
Bu çalışma, Nisan-Haziran 2018 tarihlerinde Mersin İlindeki bir akvaryum işletmesinde yetiştiriciliği yapılan Koi
balıklarında (Cyprinus carpio) görülen ani ölümlerin sebebini ortaya koymak için yapılmıştır. Balıkların deri, yüzgeç ve
solungaç dokularından alınan parazitlerin ölümlere neden olan Argulus japonicus (Brancihura: Arguludae) olduğu tespit
edilmiştir. İncelenen 200 adet balıkta, enfestasyon oranının %33 olduğu saptanmıştır. Ayrıca parazitin morfolojik özellikleri
ve balıklarda oluşturduğu semptomlar incelenmiştir.
|
Bu çalışma Tatlarin Baraj Gölünün fiziko-kimyasal özelliklerini ortaya koymak ve kirliliğin balıklar üzerine genotoksik
etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışma Nisan 2013-Mayıs 2014 tarihleri arasında aylık periyotlarla
yürütülmüştür. Ölçümü yapılmış olan fizikokimyasal parametrelere ait yıllık ortalama değerlerden; su sıcaklığı 15,5 °C,
çözünmüş oksijen 6,44 mg/L, elektriksel iletkenlik 622,9 µmho/cm, toplam çözünmüş madde 0,519 mg/L, tuzluluk 0,40
mg/L, pH 10,67, nitrit 0,77 mg/L, nitrat 1,14 mg/L, amonyak 2,67 mg/L, amonyum 1,54 mg/L, potasyum 17,56 mg/L, sülfat
63,7 mg/L, flor 0,57 mg/L, klor 48,23 mg/L, askıda katı madde 44,75 mg/L, sertlik 10,82 mg/L, CaCO3 195,67 mg/L, fosfat
2,96 mg/L, kimyasal oksijen ihtiyacı 74,05 mg/L ve biyolojik oksijen ihtiyacı 12,5 mg/L olarak belirlenmiştir. Çalışma
sonunda barajın Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği kirlilik sınıflamasına göre “çok kirli sular” kategorisine yakın olduğu
sonucuna varılmıştır. Kirli suya sahip baraj gölünde yaşayan Carassius gibelio ve C. auratus bireylerine ait mikronükleus
frekansları ile kromozom anomalilerinden tomurcuklu nükleus, çentikli nükleus, loblu nükleus ve binükleus frekansları
belirlenmiştir. Barajda yaşayan C. gibelio ve C. auratus türlerinin eritrositlerinde mikronükleus frekansı sırasıyla 6,12±3,61
ve 5,57±2,3 olarak belirlenmiş olup bu sonuçlara göre su kirliliğinin balıklar üzerinde genotoksik etki gösterdiği sonucuna
varılmıştır.
|
Some biological aspects of silverstripe blaasop from the Turkish coast were studied in terms of morphometry age and
growth. Samples were collected between December 2011 and May 2013, comprising of 100 inviduals of Lagocephalus
sceleratus (Gmelin,1789) from Antalya Bay. The age of each specimen was estimated based on vertebra analysis, and the age
of L. sceleratus ranged between one and five years. Length weight relationships were calculated as W= 0.0102TL3.0118 and
Von Bertalanffy growth function Lt=79.48 (1-e
-0.18537(t+0.61791)). The results were discussed with data available from different
studies.
|
In this study, dynamics of competition in the marine fish culture industry in Turkey is investigated. Today, with the
development of technology people's access to information has facilitated. People, with access to information, began to give
importance to - healthful nutrition. Therefore; as a source of healthful protein, the demand for fish is increasing day by day.
Also, this increase in demand motivates the growth of the fish farming industry intensively. Consequently the production of
fishery products is growing almost without any problem. Enterprises that are reaching higher levels in technical knowledge
on aquaculture- face fierce competition with each other. This study aims to uncover the dynamics of competition in the
marine aquaculture industry by evaluating the perceptions of different parties such as: aquaculture enterprises, feed
producers, processing enterprises, the ministry, universities, retail businesses, research institutes, and suppliers that take place
in the sector. The survey prepared for this purpose was conducted with 344 people. Results were evaluated and interpreted
both as a whole and separately according to business types in the sector. The results show that in the marine aquaculture
industry, selling prices of products, quick delivery of products to the market, and financial power are the most important
dynamics of competition.
|
The production extended spectrum beta lactamase (ESBL) and metallo-beta lactamase of strains grown biofilm that were
isolated from Kilis State Hospital sewage water were investigated in this study. Congo red agar, tube adherence, tissue
culture plate tests and SEM analysis were performed for the detection of biofilm production. The extended-spectrum beta
lactamase and metallo-beta lactamase expression of biofilm producing bacteria were tested by using Kirby-Bauer disc
diffusion method according to CLSI guidelines. 5 clinical isolates were revealed to be biofilm producers. From of these
isolates, Enterococcus spp. (C2) and E. coli strains showed strong biofilm producing. One of Enterococcus isolates, SEM
micrograph of C1 has viewed the weak adherence on glass surface. Only one from 5 isolates, Enterococcus spp. (C2) the
strain was determined to synthesis ESBL enzyme. None of the strains was observed to produce metallo-beta lactamase.
ESBL and biofilm production provide an important pathogenic character allowing protection against antibiotic treatments to
Enterococcus spp. (C2).
|
Zooplanktonik organizmalar pelajik besin ağının şekillenmesinde ve biyokimyasal döngülerin gerçekleşmesinde anahtar
rol oynamaktadır. Zooplankton biyokütlesi ve dağılımı hakkında bilgi sahibi olmak, bu canlıların ekosistemdeki organik
madde ve enerji akışına katkılarını tahmin etmek için önem arzetmektedir. 2008 yılının Nisan ve Ekim aylarında Türk
Boğazlar Sistemi (TBS)’nde tek hat boyunca belirlenen istasyonlardan WP-2 plankton kepçesi (ağ göz açıklığı 200µm) ile
zooplankton örnekleri toplanmıştır. Bu örneklerden ölçülen biyokütle değerlerinin epipelajik bölgedeki alansal ve dikey
dağılımı belirlenerek bölgedeki bu konuyla ilgili bilgi eksikliği giderilmeye çalışılmıştır.
TBS’de ortalama mesozooplankton mevcut stoğu alansal ve dikey olarak farklılık göstermiştir. Mesozooplankton
biyokütlesi genel itibariyle ilkbaharda yüzey karışım tabakasında yoğunlaşmış, derinlik ile birlikte azalmıştır. Sonbahar
periyodunda ise geçiş tabakası ortalama mesozooplankton biyokütle değerleri bakımından daha yüksek bulunmuştur. Genel
olarak, boğazlarda yüksek olan bu değerler, Marmara Denizi’nin iç bölgelerinde özellikle kuzey batısında oldukça düşmüştür.
Bölgedeki biyokütle dağılımında istasyon derinliği, derinlik tabakaları ve oksijen miktarı etkili olmakla birlikte, örnekleme
periyodu boyunca gerçekleştiği bildirilen musilaj olayının sıcaklık ve tuzluluk gibi çevresel parametrelerin etkisini büyük
ölçüde maskelediği düşünülmektedir.
|
In this study was investigated the acute (24 and 48 h) effect of sublethal concentrations of malathion, organophosphates
insecticide, on the AChE activity of Gammarus pulex.
For this purpose, two sublethal concentrations of malathion (0.1 and 0.2 mg l
-1
) were applied to G. pulex for 24 and 48 h.
After 24 and 48 hours of malathion exposure, G. pulex samples were taken. In the samples taken, AChE enzyme activity and
protein level were determined and specific AChE enzyme activity was calculated.
Sublethal concentrations of malathion caused time-dependent increased inhibition of AChE activity in G. pulex. In the
group exposed to 0.1 mg l-1 malathion concentration, inhibition of AChE was detected as 50% at 24 h and 74% at 48 h,
compared to control. Similarly, in the group exposed to 0.2 mg l-1 malathion concentration, 60% and 68% AChE inhibition at
24 and 48 h were observed, respectively, compared to the control.
As a result, acute exposure of G. pulex to malathion for 24 and 48 h caused in the high rate inhibition of the AChE
activity. Further, the results show that up to 74% AChE inhibition levels in G.pulex do not cause acute death, and
measurement of AChE activity in G. pulex will be the biomarker of acute malathion exposure and effects.
|
Bu çalışmada, deniz patlıcanı avcılığı yapan balıkçıların sosyo-ekonomik yapısı, avcılık yöntemi, avlanma dönemleri,
kullandıkları av aracı, dalış sırasında kullandıkları ekipmanlar, balıkçı teknelerinin özellikleri ile deniz patlıcanının
pazarlanması, ekonomiye olan katkısının belirlenmesi ve memnuniyet durumları incelenmiştir.
Çalışmada, deniz patlıcanı avcılığı yapan balıkçıların durumunu değerlendirmek ve çözüm önerileri getirmek amacıyla 35
soruluk içeren bir anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması, Nisan ve Mayıs 2017 tarihlerinde İzmir-Dikili, İzmir-Urla ve
Balıkesir-Altınova kıyılarında deniz patlıcanı avcılığı yapan 31 balıkçı ile yüz yüze görüşülerek ve yerinde gözlemler
şeklinde gerçekleştirilmiştir.
Anket sonuçlarina göre balıkçıların, deniz patlıcanı avcılığını dönemsel olarak ve sadece dalarak yaptıkları ve topladıkları
deniz patlıcanlarını canlı olarak işleme fabrikalarına sattıkları ve ücretlerini günlük olarak aldıkları belirlenmiştir. Dalarak
avcılık yapan balıkçıların dalış esnasında kullandıkları tekne ve dalış ekipmanlarının dalış ve avcılık kurallarına uygun
olmadığı görülmüştür.
|