Ceyhun CENGİZ

ORCID: 0000-0002-5177-2540

0

Makale Sayısı

5

Proje Sayısı

0

Aldığı Atıf Sayısı

0

h-index

0

Kendine Atıf Sayısı

0

Kendine Atıf Oranı(%)

0,00

Yayın ve Atıf Sayıları

Kurum İşbirliği

Kurum	Yayın Sayısı
YOZGAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ	5
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI	2
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ	1
KAYSERİ ŞEHİR HASTANESİ	1

Yazar İş birliği - Yazarlar

Sırala:


1. Assessment of Relationship Between Sleep Position and Nasal Septum Deviation with Polysomnographic Data Ender ŞAHİN, Yavuz Selim İNTEPE , Ceyhun CENGİZ , Hakan DAĞISTAN , İLKNUR HABERAL CAN , Bülent ÇİFTÇİ Ender ŞAHİN, Yavuz Selim İNTEPE , Ceyhun CENGİZ , Hakan DAĞISTAN , İLKNUR HABERAL CAN , Bülent ÇİFTÇİ ENT Updates Yıl: 2021 Cilt: 11 Sayı: 1 Sayfa Aralığı: 38 - 40 Doküman Tipi: Makale ÖZ Objective: The aim of this study was to investigate the relationship between septum deviation and sleeping position in patients with nasal septum deviation. Methods: The study included 25 patients with nasal septum deviation on the right side, 25 patients with septum deviation on the left side, and 25 patients without septum deviation as the control group. The polysomnography reports of these patients were assessed retrospectively, and the spans of rest in the right, left, and supine positions were evaluated. Results: The right side-lying time was significantly longer than the left side-lying time in the group with right side deviation (P < .01). In the group with left sided septal deviation, the left side-lying time was significantly longer than the right side-lying time (P < .01). There was no significant difference between the 2 side-lying periods (P = .118). Moreover, the ratio of sleep duration in the supine/non-supine position in the groups with deviation was significantly higher than that in the control group. Conclusion: The results of our study showed that patients with nasal septum deviation slept more in the supine position than those without deviation and slept more on the deviated side when sleeping in the non-supine position.
2. Alt Konka Hipertrofisinin Ortalama Trombosit Hacmi Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi Ender ŞAHİN , Yunus KANTEKİN , Ceyhun CENGİZ , Hakan DAĞISTAN , İLKNUR HABERAL CAN Ender ŞAHİN , Yunus KANTEKİN , Ceyhun CENGİZ , Hakan DAĞISTAN , İLKNUR HABERAL CAN Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Yıl: 2021 Cilt: 29 Sayı: 2 Sayfa Aralığı: 77 - 80 Doküman Tipi: Makale ÖZ Amaç: Alt konka hipertrofisi (AKH), sık görülen nazal obstrüksiyon sebeplerinden biridir. Nazal obstrüksiyonun, kronik hipoksiile ilişkisi bilinmektedir. Ortalama trombosit hacmi (OTH) değeri, kronik hipoksi oluşturan durumlarda yükselmektedir. Bu çalışmanın amacı,alt AKH’nin OTH değeri üzerine etkisinin incelenmesidir. Gereç veYöntemler: Çalışmamıza, Ağustos 2018 ve Mart 2019 tarihleri arasında kulak burun boğaz polikliniğine burun tıkanıklığı nedeniyle başvuran ve AKH tespit edilen 80 hasta ile yaş ve cinsiyet olarak benzer50 sağlıklı kişi dâhil edilmiştir. Hasta ve kontrol grubuna ait kan örneklerinde OTH değerleri ölçülerek karşılaştırma yapılmıştır. Verilerinanalizi için SPSS istatistik programı (SPSS for Windows Version 21.0,SPSS Inc, Chicago, IL, ABD) kullanılmıştır. Bulgular: Gruplar arasında yaş ve cinsiyet bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu(sırasıyla p=0,532, p=0,911). Hasta grubunda ortalama OTH değeri,10,52±0,79; kontrol grubunda ortalama OTH değeri, 9,75±0,62 olarakbulundu. AKH grubunun ortalama OTH değeri kontrol grubuna göreistatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksekti (p<0,001). Sonuç:Çalışmamızın sonuçları, AKH olan hastaların OTH değerlerinin sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermiştir. AKH’ye yönelik yapılacak tedavilerin OTH üzerine etkisiniinceleyecek çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır.
3. The Effect of Ear Drainage and Middle Ear Inflammation due to Chronic Otitis Media on Infrared Tympanic Temperature Measurement Ceyhun CENGİZ , Hakan DAĞISTAN , Yunus KANTEKİN , Ender ŞAHİN , İLKNUR HABERAL CAN Ceyhun CENGİZ , Hakan DAĞISTAN , Yunus KANTEKİN , Ender ŞAHİN , İLKNUR HABERAL CAN ENT Updates Yıl: 2021 Cilt: 11 Sayı: 2 Sayfa Aralığı: 77 - 80 Doküman Tipi: Makale ÖZ Background: The effect of ear drainage and middle ear inflammation due to chronic otitis media (COM) on infrared tympanic temperature measurement (ITTM) has not been demonstrated so far. This study aimed to reveal these effects. Methods: Sixty patients with one perforated ear and one contralateral intact ear were included. These patients were divided into 2 groups. Group 1 included 30 patients with draining ears and inflamed middle ear mucosa, and group 2 included 30 patients with no drainage for the last 3 months and with normal middle ear mucosa. Tympanic temperature measurements were done for all ears in both groups. The data obtained from both groups were compared between and within groups. Results: Mean perforated ear temperature and mean intact ear temperature were 36.95 ± 0.67°C and 36.74 ± 0.67°C, respectively, in group 1. This difference was statistically significant. In group 2, no statistically significant difference was found between the mean perforated ear temperature (36.87 ± 0.51°C) and the mean intact ear temperature (36.84 ± 0.51°C). A comparison of the perforated ears and the intact ears between the groups revealed no significant difference. Conclusion: Although ear drainage and middle ear inflammation due to COM may lead a slight elevation in tympanic temperature, this elevation is not clinically significant. Neither wet perforation nor dry tympanic membrane perforations affect tympanic temperature. ITTM may still be a reliable method for temperature measurement in patients with COM.
4. PREDICTORS OF POSTOPERATIVE HEARING OUTCOMES AFTER ENDOSCOPIC STAPEDOTOMY SURGERY FOR OTOSCLEROSIS Kamil Gökçe TULACI , Erhan ARSLAN , Hasan ÇANAKCI , Tugba TULACI , Ceyhun CENGİZ , Haşmet YAZICI Kamil Gökçe TULACI , Erhan ARSLAN , Hasan ÇANAKCI , Tugba TULACI , Ceyhun CENGİZ , Haşmet YAZICI KBB-Forum Yıl: 2020 Cilt: 19 Sayı: 4 Sayfa Aralığı: 363 - 373 Doküman Tipi: Makale ÖZ Aim: To investigate predictors of postoperative hearing outcomes in endoscopic stapedotomy. Methods: Patients who underwent endoscopic stapedotomy for otosclerosis and met the inclusion criteria were included in this retrospective study. Patients were divided into two groups according to postoperative functional success. Group 1 included patients whose postoperative air bone gap (ABG) was ≤10 dB, and Group 2 included patients whose postoperative ABG was >10 dB. Logistic regression analysis were used to evaluate possible factors affecting postoperative hearing outcomes and receiver operating characteristics (ROC) analysis were used to identify the best cut-off threshold for predicting functional success. Results: In both groups, statistically significant improvement was observed in mean air conduction (AC) threshold and mean ABG values after operation ( AC Group1: p<0.001, Group 2: p=0.023, ABG group1: p<0.001, group 2: p=0.002). Group 1's mean preoperative ABG and preoperative AC thresholds were significantly lower than those of Group 2 (p<0.001 and p<0.001, respectively). Preoperative AC thresholds and preoperative ABGs were found to be significant predictors of functional success. For AC: The area under the curve (AUC) = 0.913, 95% confidence interval (CI): 0.823-1.000, p < 0.001, and for ABG: AUC = 0.890, 95% CI: 0.753-1.000, p < 0.001. The best cut-off thresholds in predicting the functional success of the operation were found to be 47.5 dB and 32.0 dB respectively for preoperative AC and preoperative ABG. Conclusion: Lower preoperative ABGs and lower AC thresholds were found to be independent predictors of successful hearing outcomes for endoscopic stapedotomy.
5. AÇIK TEKNİK SEPTORİNOPLASTİDE HASTA MEMNUNİYETİNİN YAŞAM KALİTESİ ÖLÇEKLERİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ Ender ŞAHİN , Hakan DAĞISTAN , Ceyhun CENGİZ , İLKNUR HABERAL CAN Ender ŞAHİN , Hakan DAĞISTAN , Ceyhun CENGİZ , İLKNUR HABERAL CAN KBB-Forum Yıl: 2020 Cilt: 19 Sayı: 4 Sayfa Aralığı: 374 - 379 Doküman Tipi: Makale ÖZ Amaç: Bu çalışmanın amacı açık teknik septorinoplasti yapılan hastaların fonksiyonel ve estetik memnuniyetlerini Burun TıkanıklığıSemptom Değerlendirmesi (NOSE), Rinoplasti Sonuç Değerlendirmesi (ROE), Standardized Cosmesis and Health Nasal Outcomes Survey (SCHNOS) anketleri ile ölçmektir. Ayrıca NOSE ve ROE ölçekleri ile SCHNOS ölçeği arasındaki korelasyonu değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada Mart 2019- Ocak 2020 tarihleri arasında primer açık teknik septorinoplasti operasyonu yapılan 36 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastaların fonksiyonel sonuçlarını değerlendirmek için NOSE skalası, estetik sonuçlarını ölçmek için ise ROE ölçeği kullanıldı. Ayrıca hem estetik hem fonksiyonel sonuçları değerlendirmek için SCHNOS anketi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 15 erkek 21 kadın toplam 36 hastanın yaş ortalaması 32.6 idi. Hastaların ameliyat sonrası ortalama NOSE, ROE, SCHNOS-O (obstruction) ve SCHNNOS-C (cosmesis) skorları ameliyat öncesi değerlerle karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı derecede iyileşme görüldü (p<0.001). Ayrıca NOSE skorları ile SCHNOS-O değerleri arasında güçlü pozitif korelasyon ve ROE skorları ile SCHNOS-C değerleri arasında güçlü negatif korelasyon bulundu. Sonuç: Çalışmamızda NOSE anketi ile SCHNOS-O arasında güçlü pozitif, ROE ölçeği ile SCHNOS-C arasında güçlü negatif korelasyon bulduk. Septorinoplasti yapılan hastaların fonksiyonel ve estetik memnuniyetlerinin değerlendirilmesinde SCHNOS anketinin tek başına kullanımının yeterli olabileceğini düşünüyoruz.