Halıcılık geleneksel Türk sanatları içerisinde önemli bir yere ve tarihî bir geçmişe sahiptir. Busanat, başından beri Türklerin yaşadığı her coğrafyada varlığını sürdürmüştür. Halı dokuma tekniğinibulan ve onu dünyaya tanıtan da yine Türkler olmuştur. 19. yüzyıl ortalarına doğru Türk halıcılığı eskideğerini kaybetmeye başlamıştır. Üzerinde çalıştığımız defterde; halıcılık faaliyetlerini geliştirmek veüretimde rağbeti arttırmak için devlet tarafından birtakım tedbirler alındığı görülmektedir. OsmanlıDevleti, dokunan halıları istenilen kaliteye yükseltmek ve herkesin kullanmasını sağlamak amacıylatüccarlara, sözleşme ile belli bir miktarda sermaye vermiştir. Burada önemli olan bir mesele var kio da teşviktir. Destek olarak verilen sermayenin sadece yeni tarz halı üretimi yapmayı taahhüt edentüccarlara verilmesi çok önemlidir. Halı üretecek kişilere imalat ile ilgili bilgiler yetkili memurlartarafından verilmiş ve çalışanlar da talep edildiği şekilde dokumuşlardır. Yeni tarz halı üretimineteşviki arttırmak için yükleniciler taltif edilmiş; eski usül dokumalar için gümrük vergisi alınmayadevam ederken bu yeni uygulamaya ise vergi muafiyeti getirilmiştir. Böylece ucuza mal edilen ve dahaçok rağbet göreceği düşünülen halılar imal edilmiştir. Tarihî Uşak halısı, “Nev-resim” görünümü ileklasik formundan uzaklaşmış ve yeni desenlere kavuşmuştur. Sonuç olarak devlet büyük bir yatırımla,maddî ve teknik destek vererek halıcılığın gelişmesine katkı sağlamıştır.