BACKGROUND: To compare the clinical, biochemical, and histopathological features of patients who underwent appendectomy due to a presumed diagnosis of acute appendicitis (AAp). METHODS: The demographic, biochemical and histopathological data of 8206 patients who underwent appendectomy for AAp between January 2006 and March 2014 were retrospectively analyzed in this study. Patients were compared regarding the following characteristics: disruption by season (autumn vs. winter vs. spring vs. summer), working days (weekdays vs. weekends), histopathological findings (AAp vs. normal appendix [NAp]) and histopathological subgroup (non-perforated AAp vs. perforated AAp vs. NAp). RESULTS: Of the 8206 patients aged between 16 and 89 years, 4763 (58.0%) were male. Appendectomy distribution by season was as follows: autumn (n=1959; 23.9%), winter (n=2062; 25.1%), spring (n=2061; 25.1%) and summer (n=2124, 25.9%). NAp rates were higher in summer than those in other seasons. White blood cell (WBC) and neutrophil levels were significantly higher in autumn and winter compared with those in other seasons. In total, 6120 (74.6%) appendectomies occurred on weekdays and 2086 (25.4%) on weekends. WBC and neutrophil levels were significantly higher on weekends than those on weekdays. Appendectomy distribution by histopathological groups as follows: AAp (n=7414; 90.3%) and NAp (n=792; 9.7%). Appendectomy distribution by histopathological subgroups was as follows: non-perforated AAp (n=6966; 84.9%), perforated AAp (n=448; 5.5%), and NAp (n=792; 9.7%). WBC, neutrophil, and TBil levels in the non-perforated and perforated AAp groups were significantly higher than in the NAp group. While most of the patients with perforated AAp (62.1%) and non-perforated AAp (59.6%) were males, most of the patients with NAp (58.1%) were females. CONCLUSION: This study suggests that a relationship exists between demographic features, histopathological findings of appendectomy specimens, seasons, days of the week, and working days in patients undergoing appendectomy.
|
Giriş: Kondiloma Akuminata (KA), Human Papiloma Virüs’ün (HPV) yol açtığı, cinsel yolla bulaşan, yaygın bir viral hastalıktır. Kondiloma Akuminata’nın tedavisi için çeşitli yöntemler olmakla birlikte, bunların hiçbiri %100 yanıt oranına ulaşamaz. Bu çalışmada daha iyi yanıt oranı ve rekürrensin engellenmesi için, ablatif sıvı azot kriyoterapisi ile elektrokoter ile cerrahi eksizyonun birlikte kullanımının etkinliği ve nüks oranları değerlendirilmeye çalışıldı. Amaç: Kondiloma Akuminata tedavisinde kriyoterapi ile birlikte cerrahinin sinerjistik etkisini değerlendirmek. Yöntemler: Bu retrospektif çalışmada, Kondiloma Akuminata (lokalize veya yayılmış) tanısı ile dermatoloji kliniğine başvurmuş perianal lezyonları olan ve lezyonları perianal bölge ile birlikte anal dentata kadar uzanan hastalar değerlendirildi. Kriyoterapi ile tedavi edilen küçük lezyonların yanısıra büyüklüğü 4 cm’den büyük olan hastalarda cerrahi olarak eksizyonel yöntemler kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 57 hastanın 33’ü kadın, 24’ü erkekti. Ortalama yaş 27,2 olarak saptandı. Hastaların 51’i tedaviye devam etti. Tüm hastalara kriyoterapi başlandı, 14 hastada ek olarak topikal imiquimod başlandı, 10 hastada lezyonlar anal dentata kadar uzanım gösterdiğinden ve boyutları 4 cm’nin üzerinde olduğu için, cerrahi olarak elektrokoterizasyon uygulandı. Kriyoterapi yapılan hastalarda nüks %24,3 iken, hem kriyoterapi yapılan, hem de imiquimod kullanılan hastalarda bu oran %21,4 idi. Cerrahi uygulanan hastaların beşinde 3. ayda rekürrens gelişti ve bu hastalar tekrar cerrahi tedaviye alındılar. Takiplerinde bir hastada nüks saptandı. Uygulanan tedavilerde ciddi bir komplikasyon gelişmedi. Sonuç: Yaptığımız çalışma sonucunda anatomik lokalizasyon ve lezyonun büyüklüğünün KA’nın tedavisinde belirleyici olduğu ve kriyoterapiye ek olarak yapılan cerrahinin nüks oranlarını azalttığı tespit edildi.
|