Bu çalışmanın amacı, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) video modüllerinin Fen Bilimleri dersinde kullanımına ilişkin sekizinci sınıf öğrencilerinin görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Bu çalışma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması ile yürütülmüştür. Çalışmanın katılımcılarını 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Van’ın Tuşba ilçesinde bulunan bir ortaokulda sekizinci sınıfta öğrenim görmekte olan 10 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri beş sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Mülakatlar, ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle ZOOM programı üzerinden çevrim içi olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada elde edilen veriler, betimsel ve içerik analiz ile çözümlenmiştir. Çalışmanın sonuçları incelendiğinde sekizinci sınıf öğrencileri EBA video modüllerinin faydalarını, birden fazla duyu organına hitap etme, konuları eğlenceli olarak öğrenmeyi sağlama, konuları pekiştirmeye yardımcı olma, konuları açık ve net olarak ele alma şeklinde belirtmişlerdir. Bunun aksine öğrenciler, konuların yüzeysel olarak ele alınmış olmasını, derse odaklanmayı zorlaştırdığını, videoların kısa ve zihinsel yorgunluğa sebep olduğunu, EBA video modüllerinin sınırlılıkları olarak ifade etmişlerdir. Ayrıca öğrenciler EBA video modüllerinin okulda kullanımı sırasında aksaklıklar yaşandığını, bu nedenle evde bireysel hızları doğrultusunda video modüllerinden faydalanmalarının daha verimli olacağını belirtmişlerdir. EBA video modüllerinin Fen Bilimleri dersi için öneminin daha iyi anlaşılması için, farklı öğretim kademesindeki öğrenciler ile yürütülmesi önerilmektedir.
|
Covid-19 salgını, uzaktan eğitimi zorunlu hale getirmiştir. Bu eğitim yaklaşımında; bilgisayar, tablet, akıllı telefon ve televizyon gibi teknolojik ürünler oldukça fazla kullanılmaktadır. Bu teknolojilerin yanında son dönemlerde öğrenme ortamlarında; simülasyonlar, animasyonlar, hologram, artırılmış ve sanal gerçeklik gibi öğretim teknolojilerinin kullanıldığı görülmektedir. Bu teknolojilerden özellikle hologram teknolojisi ile ilgili yapılan sınırlı sayıdaki çalışmanın sonuçlarına göre öğrenme ortamlarında olumlu katkılarının olduğu söylenebilir. Bundan dolayı hologram teknolojisinin öğrenme ortamlarında kullanımına yönelik öğretmen görüşlerini belirleyen bu çalışmanın alanyazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu kapsamda araştırmanın amacı, Fen Bilimleri öğretmenlerinin fen öğretiminde hologram teknolojisi uygulamalarına yönelik görüşlerini belirlemektir. Araştırmanın yöntemi, nitel araştırma yaklaşımlarından olgubilim deseni olarak belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu ise, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Doğu Anadolu Bölgesi’nde görev yapmakta olan 10 (4 erkek, 6 kadın) Fen Bilimleri öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Elde edilen veriler, içerik analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Çalışmanın sonucunda Fen Bilimleri öğretmenleri, hologram teknolojisinin fen öğretiminde kullanılmasının birçok yararlarının olduğunu ifade etmişlerdir. Bu yararlar; öğrencilerin konuya dikkatlerini çektiği, kavramların öğrenilmesini kolaylaştırdığı, akademik başarıyı artırdığı, konuları somutlaştırdığı ve pekiştirdiği şeklindedir. Çalışmaya katılan öğretmenlerin bazıları hologram teknolojisini fen öğretiminde yeterli düzeyde kullanamadıklarını belirtmişlerdir. Dijital hologram teknolojisinin sınıf ortamına taşınabilmesi için, öğretmenlerin bu teknolojiden haberdar olması ve bu konu hakkında çalışmalara katılmaları gerektiği düşünülmektedir.
|
Araştırmada Fen Bilimleri öğretmenlerinin 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’nda yer alan Mühendislik ve Tasarım Becerileri alanı kapsamında görüşlerinin alınması, deneyimleri sırasında karşılaştıkları sorunların belirlenmesi ve bu sorunlara dair çözüm önerilerinin sunulması amaçlanmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırma, Fen Bilimleri dersini aktif olarak okutan 10 katılımcı ile yapılmıştır. Katılımcı seçiminde amaçsal örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış mülakat formu kullanılmış, veriler Covid-19 pandemisi önlemleri ışığında katılımcılarla uzaktan görüşme yapılarak toplanmıştır. Araştırmada veriler içerik analizi ve betimsel analize tabi tutularak sunulmuştur. Fen Bilimleri öğretmenlerinin 2018 yılından beri uygulamakta oldukları Mühendislik ve Tasarım Becerileri alanı hakkındaki görüşlerinin geçen zaman zarfında değiştiği görülmüştür.
|
Ülkemizin 2023 Eğitim Vizyonunda, ölçme değerlendirmede süreç ve sonuç odaklı bütünleşik bir anlayışın ortaya konulması, akademik başarının ölçülmesinde kullanılan ölçütler ile değerlendirme biçimlerinin çeşitlendirilmesi ve eğitim sistemimizdeki tüm sınavların; amacı, içeriği, soru tiplerine bağlı yapısı ve sağlayacağı yarar bağlamında yeniden düzenleneceği üzerine vurgu yapılmaktadır. Bu araştırmada da Millî Eğitim Bakanlığı [MEB] tarafından ortaokul beşinci, altıncı ve yedinci sınıf öğrencileri için hazırlanan ve yayımlanan beceri temelli sorular revize edilmiş Bloom taksonomisinin bilişsel alan ve bilgi türleri boyutuna uygunluk bakımından incelenmiştir. Araştırmanın deseni nitel araştırma yaklaşımlarından biri olan doküman analizi olarak belirlenmiştir. MEB tarafından beşinci, altıncı ve yedinci sınıflar için hazırlanan beceri temelli 180 adet çoktan seçmeli soru örneklem grubuna seçilmiştir. Alanında üç uzmanın bu soruları Bloom’ un taksonomisinde yer alan bilgi türleri ve bilişsel alan basamaklarına uygunluk bakımından karşılaştırması ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, beceri temelli soruların olgusal bilgi (%21,6), işlemsel bilgi (%3,8), kavramsal bilgi (%74,6) basamağında olduğu görülmüştür. Bununla birlikte soruların hatırlama (%14,4), anlama (%77,9), uygulama (%1,6), çözümleme (%1,1), yaratma (%5) basamağında olduğu saptanmıştır. Çoğunluk olarak değerlendirildiğinde beceri temelli soruların ezberden uzak, yaratıcı düşünmeyi sağlayabilen, problem çözme becerilerinin kazanılmasını hedefleyen, hayal gücünü tetikleyen, günlük hayattaki problemleri içeren ve üst düzey zihinsel becerileri harekete geçirecek türden olması gerektiği de öneriler arasındadır.
|
Covid-19 pandemisi, Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizi de birçok alanda etkilemiştir. Etkilenen bu alanların başında eğitim kurumları gelmektedir. Bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de pandeminin etkisiyle eğitim-öğretim faaliyetleri uzaktan eğitim ile yürütülmeye çalışılmıştır. Bu araştırmanın amacı, Covid-19 pandemi dönemi uzaktan eğitim sürecinde Fen Bilimleri öğretmenlerinin mesleki kazanımlarının ve sorunlarının incelenmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Araştırma, Van ilinde görev yapan 10 Fen Bilimleri öğretmeni ile yürütülmüştür. Katılımcıların belirlenmesinde kolay ulaşılabilir örneklem yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış mülakat formu kullanılmıştır. Pandemi nedeniyle öğretmenler ile mülakatlar “Zoom” üzerinden gerçekleştirilmiştir. Veriler, betimsel ve içerik analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Fen Bilimleri öğretmenleri, Covid-19 pandemi sürecinde yapılan uzaktan eğitim yaklaşımının mesleki gelişimlerine katkı sağladığını belirtmişlerdir. Öğretmenler, özellikle birçok bilgisayar programını, yazılımını ve donanımı etkili bir şekilde kullanmayı öğrendiklerini ifade etmişlerdir. Buna karşın öğretmenler, uzaktan eğitim sürecinde öğretmen ve öğrenci olmak üzere iki temel sorun ile karşılaştıklarını dile getirmişlerdir. Öğretmenlerin uzaktan eğitimde kullanılan teknolojik araçları kullanma konusunda yetersiz oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin uzaktan eğitim sürecine katılma konusunda isteksiz oldukları ve öğrencilerin bilgisayara/internete erişmede sıkıntı yaşadıkları görülmüştür. Bu durum, öğrencilerin derse katılımlarını zorlaştırdığı için öğrencilerde motivasyon düşüklüğüne neden olmuştur.
|
Son yıllarda fen öğretiminde kullanılan öğretim modellerinden birisinin de Ortak Bilgi Yapılandırma Modeli (OBYM) olduğu söylenebilir. Bu modeli diğer öğretim modellerinden ayıran temel özelliklerinden birisi, bilimin ve bilimsel bilginin doğası üzerine odaklanmış olmasıdır. Bu çalışmanın amacı, OBYM’ye dayalı fen öğretiminin sekizinci sınıf öğrencilerinin bilimsel bilginin doğası görüşlerine olan etkisini araştırmaktır. Çalışmada deneysel araştırma desenlerinden, ön-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma grubunu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Van ilinin Tuşba ilçesinde bir ortaokulda 25'i deney ve 25'i kontrol grubundan olmak üzere toplam 50 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada veriler, Bilimsel Bilginin Doğası Ölçeği (BİBDÖ) aracılığıyla toplanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler; bağımlı ve bağımsız t-testi kullanılarak analiz edilmiştir. BİBDÖ’nün tüm alt boyutları açısından, deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön ve son test puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin BİBDÖ son test puanları kıyaslandığında, deney grubu lehine anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, deney grubunda uygulanan OBYM’ye ve kontrol grubunda uygulanan 5E öğrenme modeline dayalı fen öğretiminin sekizinci sınıf öğrencilerinin bilimsel bilginin doğası üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin bilimsel bilginin doğası hakkındaki görüşleri karşılaştırıldığında, deney grubundaki öğrencilerin görüşlerindeki değişimin daha fazla olduğu belirlenmiştir. OBYM’ye dayalı fen öğretiminin bilimsel bilginin doğası üzerinde etkisinin daha net olarak görülebilmesi için farklı öğretim kademelerinde öğrenim gören öğrenciler ile benzer çalışmaların yürütülmesi önerilmektedir.
|
Bu çalışmanın amacı, rehberli araştırma sorgulama öğretim yöntemine dayalı fen öğretiminin yedinci sınıföğrencilerinin Fen-Teknoloji-Mühendislik-Matematik (FeTeMM) tutumlarına etkisini araştırmaktır.Çalışmada, yarı deneysel yöntem kullanılmıştır. Çalışma grubu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılının güzdöneminde Van ilinin Başkale ilçe merkezindeki bir ortaokulda 45'i deney (23 kız, 22 erkek) ve 40'ı kontrolgrubunda (17 kız, 23 erkek) olmak üzere toplam 85 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama araçları olarak;FeTeMM Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi veMann Whitney U-testi kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın sonunda, deney grubunda uygulananrehberli araştırma sorgulama öğretim yönteminin ve kontrol grubunda uygulanan 5E öğrenme modelininyedinci sınıf öğrencilerinin FeTeMM tutumları üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Deney ve kontrolgrubunda yapılan öğretim kıyaslandığında; deney grubunda yapılan öğretimin, ortaokul yedinci sınıföğrencilerinin FeTeMM tutumları üzerinde daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca rehberliaraştırma sorgulama öğretim yöntemine dayalı fen öğretimi, FeTeMM Tutum Ölçeği’nde yer alan özelliklefen ve 21. yüzyıl becerileri üzerinde daha etkili olduğu tespit edilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlarabağlı olarak, rehberli sorgulama öğretim modelinin ortaokul öğrencilerinin FeTeMM tutumları üzerindeetkisinin daha net görülebilmesi için Fen Bilimleri dersinin farklı ünitelerinde kullanılması önerilmektedir.
|
Bu çalışmanın amacı, Fen Bilimleri öğretmenlerinin sosyobilimselkonular hakkındaki tutumve görüşlerinin belirlenmesidir. Bu çalışmada özel durum yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Van il merkezi ve ilçelerinde görev yapmakta olan 289 (134-Kadın, 155-Erkek) Fen Bilimleri öğretmeni ile yürütülmüştür. Çalışmaya katılan Fen Bilimleri öğretmenleri içerisinde amaçlı örneklem yöntemi yardımıyla seçilen 10 öğretmen ile yarı yapılandırılmış mülakat yapılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, Sosyobilimsel Konulara YönelikTutum Ölçeği(SOKTÖ) ve Yarı Yapılandırılmış Mülakatformu kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen nicel veriler,tanımlayıcı istatistik tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Nitel verilerin çözümlenmesinde ise içerik ve betimsel analizden yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda Fen Bilimleri öğretmenlerinin, sosyobilimsel konular hakkında yeterli bilgiye sahip oldukları, Fen Bilimleri dersinde bu konulara yer verdiklerini ve günlük hayatta önem verdikleri belirlenmiştir. Sosyobilimsel konuların toplumu ilgilendirmesive öğretim programında yer alması nedeniyle Fen Bilimleri öğretmenlerinin bu konularla ilgili bilimsel tartışmaları ve çalışmaları takip ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Sosyobilimselkonuların öğretimi, öğrencilerin başka düşünceye saygılı olmalarına, muhakeme ve eleştirel düşünme becerilerine katkı sağlamıştır. Fen Bilimleri öğretmenlerinin sosyobilimsel konular hakkındaki tutum ve görüşlerinin daha net görülebilmesi için geniş katılımlı çalışmaların yapılması önerilmektedir.
|
Bu araştırmanın amacı, Ortak Bilgi Yapılandırma Modeli (OBYM)’ne dayalı fen öğretiminin sekizinci sınıf öğrencilerinin sosyobilimsel konular hakkındaki görüşlerine yansımasını incelemektir. Bu araştırmada, nitel araştırma yaklaşımlarından eylem araştırmasıkullanılmıştır. Araştırma, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında ortaokul sekizinci sınıfta öğrenim gören 25 öğrenci ile yürütülmüştür. Çalışma grubu içindebelli kriterlere göre seçilen altı öğrenci ile uygulama öncesi ve sonrasında görüşmeler yapılmıştır. Araştırmada veriler, Sosyobilimsel Konular İle İlgili Yarı Yapılandırılmış Mülakat (SOBMÜ) formu ile toplanmıştır. Betimsel ve içerik analiz yöntemi kullanılarak veriler analiz edilmiştir. Uygulama öncesinde öğrencilerin antibiyotik kullanımı, grip aşıları, zayıflama hapları, aile planlaması ve genetiği değiştirilmiş organizmalar konusunda yeterli düzeyde bilimsel bilgiye sahip olmadıkları tespit edilmiştir. Uygulamadan sonra öğrencilerin sosyobilimsel konularda bilimsel açıklamalar yaptığı görülmüştür. Öğrenciler uygulama öncesinde zayıflama haplarını kullanarak zayıflayacakları yönünde görüş beyan ederken, uygulamadan sonra zayıflama haplarını kullanmayacaklarınıifade etmişlerdir. Öğrenciler, uzmanların önerdiği doğal yollarla zayıflamanın sağlık açısından daha uygun olduğunu belirtmişlerdir. OBYM’ ye dayalı fen öğretiminin sosyobilimsel konular üzerinde etkisinin daha net olarak görülebilmesi için farklıöğretim kademelerinde öğrenim gören öğrenciler ile nicel temelli çalışmaların yapılması önerilmektedir.
|
Bu çalışma, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından açılan Örgün Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları’nı (DYK) kaynaştırma öğrencilerinin görüşleri çerçevesinde incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın deseni, nitel araştırma yaklaşımlarından özel durum çalışması olarak belirlenmiştir. Veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış mülakat formu ile 2019-2020 eğitim öğretim yılında toplanmıştır. Çalışmanın katılımcı grubunu Van ili Tuşba ilçesinde bulunan iki farklı ortaokulda, 2019-2020 eğitim öğretim yılında ortaokul 5., 6., 7., ve 8. sınıfta öğrenim gören dört kız ve iki erkek öğrenci olmak üzere toplamda altı kaynaştırma öğrencisi oluşturmaktadır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde, betimsel ve içerik analizinden faydalanılmıştır. Bu çalışmanın bulgularında; Örgün Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları hakkında kaynaştırma öğrencilerinin genel olarak olumlu görüşe sahip oldukları fakat uygulamanın bazı noktalarında eksikliklerin bulunmasından dolayı da olumsuz görüşe sahip oldukları tespit edilmiştir. Kaynaştırma öğrencileri, merkezi sınavlara hazırlanmalarına, akademik başarılarını artırmaya ve çalışma ortamı oluşturmaya bu kursların yardımcı olduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca kurslar konusunda kaynaştırma öğrencileri anlamadıkları konu ve soruların tekrarının yapılmasıyla vakitlerinin verimli geçmesini bir fırsat olarak görmelerine karşın derslerde kullanılan yazılı materyallerde yazı puntolarının küçük olmasını eleştirmektedirler. Bunun yanı sıra öğretmenlerin sınıf içi etkinliklerinde bazı değişiklikler yaparak kaynaştırma öğrencilerinin de bu etkinliklere aktif olarak katılmalarını sağlamaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada ortaya çıkan sonuçların başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere kurslar ile ilgili tüm paydaşlara yol göstereceği düşünülmektedir.
|