Cytomegalovirus (CMV) infection is an important cause of morbidity
and mortality among kidney transplant recipients. Generally it
is presented with a clinical picture called CMV syndrome, but it may
cause invasive tissue involvement as well. The most frequently infected
tissues are lung and gastrointestinal system tissues. Cardiovascular
involvement is rare and generally associated with atherosclerosis
and transplant artery stenosis. In this paper, we present the
case of a renal transplant recipient with aortic aneurysm infection/
dissection and pneumonia associated with CMV infection.
|
Renal infarkt, renal arter tıkanıklığına bağlı gelişen ve renal parenkim hasarına sebep olan nadir
bir durumdur. Etiyolojide en sık neden ateroembolik kardiyak hastalıklardır. Diğer nedenler ise
travma, oto-immün hastalıklar ve hiperkoagülabilitedir. Homosistein, vaskülotoksik bir maddedir
ve Metilentetrahidrofolat Redüktaz (MTHFR) enzimindeki mutasyonlar hiperhomosisteinemi ile
sonuçlanabilir. 35 yaşında bilateral renal infarkt tesbit edilen, etiyolojide MTHFR C677 mutasyonu ve
homosistein yüksekliğini sorumlu tuttuğumuz olguyu nadir olması nedeniyle sunuyoruz.
|
OBJECTIVE: Patients with chronic kidney disease (CKD) have increased risk for cardiac arrhythmias.
Other than comorbidities like diabetes mellitus and cardiovascular disease, factors like acidosis,
uremia and electrolyte imbalance may contribute to this risk. The aim of this study was to evaluate
electrocardiography (ECG) measurements of ventricular repolarization and search for related clinical
features like serum electrolytes that may indicate a risk for arrhythmias in patients with pre-dialytic
CKD.
MATERIAL and METHODS: The study included 107 patients with stage 3-5 CKD and 49 healthy
individuals. ECG parameters; QT, QTc, Tp-e, Tp-e/QT and Tp-e/QTc were measured on ECG recordings
from all participants. Clinical features and serum electrolyte values were recorded.
RESULTS: Mean QTc of patients were higher than healthy controls (p=0.008). We found positive
correlations with QTc measurements and serum magnesium and phosphorus levels. We demonstrated
that Tp-e, Tp-e/QT and Tp-e/QTc were negatively correlated with potassium levels (p=0.023, 0.042,
0.013). Regression for clinical features revealed no other relation for these correlations.
CONCLUSION: Measuring ECG parameters may help to identify additional risk factors for
arrhythmogenesis. We found increased QTc measurements in pre-dialytic CKD patients who were
younger than in previous studies. Tp-e, Tp-e/QT and Tp-e/QTc were negatively correlated with serum
potassium. Electrolyte imbalances like hypokalemia might unravel the susceptibility for arrhythmias
in CKD patients.
|
Yeni direkt etkili antiviraller ile hepatit-C virüs (HCV) enfeksiyonunun etkin tedavisi mümkün
olabilmektedir. Böbrek nakli sonrası ortaya çıkan veya nüks eden HCV enfeksiyonu tedavisi özenli bir
yaklaşım gerektirir. Uygun tedavi seçimi yanında ilaç etkileşimleri de iyi bilinmelidir. Bu olgu sunumu
ve literatür derlemesinde, HCV için tedavi başlandığı dönemde kalsinorin inhibitörü toksisitesi gelişen
bir olguyu tanımlarken, böbrek nakli sonrası antiviral tedavide ilaç etkileşimlerine dikkat çekmeyi
amaçladık. Kırk-sekiz yaşında böbrek nakilli erkek olgu genotip-1b nüks HCV enfeksiyonu için tedavi
başlanması sonrasında ritonavir ile ilaç etkileşimine bağlı akut, şiddetli takrolimus toksisitesi nedeniyle
takip edildi. Antiviral tedavi ve takrolimus kullanımı durduruldu. Klinik düzelme olduktan sonra hasta
düşük doz siklosporin-A (CsA) eşliğinde antiviral tedavi alabildi ve sürdürülebilir viral yanıt elde edildi.
Böbrek nakli alıcılarında uygun antiviral kombinasyonu seçerken HCV genotipi ve klinik özelliklerin
yanı sıra immunosupressif ilaçlarla olası etkileşimlerin de dikkate alınması gerekeceği için, bu olgular
hepatolog ve transplant nefroloğu tarafından yakın izlenmelidir.
|
ÖZKAN GÜNGÖR , Necmi EREN, Betül GÜZEL,
MAHMUT EGEMEN ŞENEL , Muhammed ÇİFTÇİOĞLU, Mehmet TUNCAY, Gülsüm AKKUŞ, Yasemin YAVUZ COŞKUN,
İSMAİL KOÇYİĞİT ,
ERTUĞRUL ERKEN ,
ORÇUN ALTUNÖREN
OBJECTIVE: In our study, we aimed to evaluate the history and awareness of hepatitis in HD patients
with viral hepatitis who were followed up at our center and in different provinces.
MATERIAL and METHODS: A total of 260 HD patients with chronic viral hepatitis from 6 different
provinces were included in the study. A total of 27 multiple-choice questions were asked to the patients
in the presence of a physician, and then the answers given by the patients were evaluated.
RESULTS: The mean age was 57±13 and 162 were male. 97 patients had hepatitis B, 154 (59.2%)
patients had hepatitis C, and 8 patients had coexisting B and C. 241 (92%) patients knew that they
themselves had viral hepatitis, but 224 of these patients knew which type of viral hepatitis they carried.
When asked about the problems that the hepatitis virus may cause in themselves, 56% of the patients
had no idea whereas the remaining patients knew that it can lead to cirrhosis or liver cancer. 48% of the
patients did not have enough knowledge about viral hepatitis. 112 (43%) patients had never gone to an
Infectious Disease or Gastroenterology Clinic for viral hepatitis.
CONCLUSION: In conclusion, the awareness of HD patients with viral hepatitis about this disease
should be increased.
|
AMAÇ: Hemodiyaliz (HD) hastalarında demir preparatları sıklıkla kullanılmaktadır ve belkide bu demir karaciğer ve diğer organlarda birikmektedir. HD hastalarında karaciğerde demir birikimini noninvaziv olarak değerlendirecek bir metoda ihtiyaç vardır. Non renal hasta popülasyonunda Fibroscan ile karaciğer demir yükünü değerlendiren çalışmalar mevcuttur. Çalışmada Fibroscan ile HD hastalarında karaciğer demir yükünün ölçülüp ölçülemeyeceğini araştırdık.GEREÇ ve yÖNTEMLER: Çalışmaya 42 kronik HD hastası dahil edildi. Demir içeriği, serum demir, demir bağlama kapasitesi, transferin satürasyonu ve ferritin değeri ölçülerek değerlendirildi. Karaciğer sertliği tecrübeli bir gastroenterolog tarafından Fibroscan cihazı ile ölçüldü. BULGULAR: Ortalama Fibroscan değeri 9,15 kPa, ferritin ise 565,99 mg/dl idi. Fibroscan değeri transferin satürasyonu ve ferritin ile pozitif, albümin ile negatif korele idi. Çoklu regresyon analizinde sadece ferritin ve albümin Fibroscan değeri için belirleyici olarak bulundu.SONUÇ: Çalışma serum ferritin değeri arttıkça karaciğer sertliğinin arttığını gösterdi. Bu, karaciğerde demir birikimin bir sonucu olabilir.
|
Akrep sokması olguları ülkemizde çoğunlukla güney illerde görülür. Akrep toksini nörotoksik, kardiyotoksik ve nefrotoksik içerik taşır. Nefropati gelişimi akrep sokmasının nadir görülen bir komplikasyonudur. 27 yaşında erkek hasta, akrep sokması sonrası gelişen akut böbrek hasarıyla başvurmuş, etiyoloji muhtemelen hipovolemi ile ilişkilendirilmiştir.
|
Renal enfarktüs bilateral yan ağrısının nadir görülen bir nedenidir. Etiyolojide en sık atrial fibrilasyon ve buna bağlı tromboemboli sorumludur. Madde bağımlılığı, örneğin ekstazi kullanımı renal enfarktüsün çok nadir bir nedenidir. Burada 35 yaşındaki erkek hastada görülen bilateral enfarktüste diğer nedenler ekarte edildikten sonra ekstazi kullanımı sorumlu bulunmuş ve sunulmuştur.
|
Böbrek hastalıklarının değerlendirilmesinde ultrasonografinin önemli bir yeri vardır. Elastografi son yıllarda geliştirilen ve renal fibrozisi gösteren özel bir ultrasonografi yöntemidir. Bu yazıda elastografinin teknik özelliklerini ve kronik böbrek yetmezliği, böbrek nakli ve böbrek kitlesi gibi klinik alanlarda kullanımını güncel bilgiler eşliğinde irdeledik.
|
Hemodiyaliz hastalarında sekonder hiperparatiroidizm tedavisi önemli bir sorundur. İlaç tedavisi çoğu zaman bu hastalarda yetersiz kalmaktadır. Paratiroid cerrahisi uygun hastalarda mutlaka akla getirilmelidir. Bu derlemede, paratiroid cerrahi teknikleri, özellikleri, sonuçları ve komplikasyonları irdelenmiştir.
|