The competitive advantages of knowledge-producing institutions are their wise, creative, enthusiastic, and excited academicians and their competences. Currently, questions come to the fore as to which variables affect the research performance of university-employed academicians, and what role does research performance have in the relationship of these variables with career satisfaction. In answer to these questions, this study hypothesizes that career competences (capital) will positively affect academic productivity and career satisfaction, and that academic productivity will have a mediator effect on the relationship between career competencies and individual career satisfaction, using the groundwork of the competence-based career theory conceptualized as intelligent career by Arthur, Claman, and DeFillippi. With the aim of empirically testing these hypotheses, as well as hypotheses that establish the sub-dimensions of these research questions, two field studies (including one pre-study) have been carried out on academicians working for universities in Turkey. The results reveal that career capital has significant effects on the research productivity of academicians and that research productivity has a mediator effect on the relationship between career capital and career satisfaction.
|
Classifying universities is regarded as an efficient strategy for developing institution-based policy for different types of universities. In Turkey, there is no widely accepted classification or official classification of universities for researchers and policy makers. Regarding this need, the first purpose of this study is to classify universities in Turkey on the basis of institutional size and performance. Since the focus of the study is institutional size and performance, researchers approach the subject from the perspectives of management and organization. Universities were classified using hierarchical cluster analysis. All state and foundation universities were included in the study. The data sources were statistics of the Council of Higher Education (CoHE), ranking lists, University Ranking by Academic Performance (URAP), Ranking of the Entrepreneurial and Innovative University Index (TUBİTAK), strategic plans and annual reports of higher education institutions, and related data on research and publications. Universities were clustured on the basis of objective data not predetermined criteria. The main variables for cluster analysis were quantitative measures, ranking scores, and measures of the quality of teaching and research for each university. The results of the cluster analysis showed that clustering universities by institutional size and performance as two separate variables provided better results. The scale and tenure of universities differentiated them in terms of institutional size and performance variables. Universities founded in the same years were divided into two clusters, mainly according to the size of their vocational schools. It was also found that when publication performance was expressed, those universities that were small/medium sized, focused, and long tenured were separate from other universities
|
Bu çalışmanın amacı Türkiyede üniversitelerde görev yapan rektörlerin sosyo-demografik özellikleri ve kariyer hazırlıkları bakımından mevcut durumunu ortaya koymaktır. Çalışma betimsel bir araştırma olup devlet ve vakıf üniversitelerinde görev yapan 168 üniversite rektörünü kapsamaktadır. Veri toplama sürecinde üniversitelerin resmi Web sayfaları, rektörlerin kişisel Web sayfaları, Yükseköğretim Kurulu Web sayfası ve istatistikleri ile ÖSYM istatistiklerinden yararlanılmıştır. Türkiyedeki mevcut üniversite rektörleri sosyo-demografik özellikleri bakımından ağırlıklı olarak; erkek, rektörlüğünün ilk döneminde, ilk defa 45-55 yaş aralığında göreve başlamış, 50-60 yaş aralığında, Karadeniz ve İç Anadolu doğumlu bir profil sergilemektedir. Kariyer hazırlığı bakımından ise ağırlıklı olarak; İstanbul Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, ODTÜ ve stanbul Teknik Üniversitelerinde eğitim görmüş; mühendislik, tıp, iktisadi ve idari bilimler ile fen-edebiyattan mezun; rektör olmadan bir önceki görevi bölüm başkanı, rektör yardımcısı ve dekanlık olan bir profile sahiptir.
|
Bu makalede, kültürün, psikolojik hareketliliğe etkisi incelenmiştir. Araştırma 277'si Türk ve 105'i Kanadalı olmak üzere toplam 382 akademisyen üzerinde yapılmıştır. Araştırmada kültür, yatay ve dikey bireycilik ile yatay ve dikey toplulukçuluk olmak üzere 4 boyutu içeren INDCOL ölçeği ile ölçülmüştür. Psikolojik hareketliliğinin ölçümünde ise, sınırsız tutum ve örgüt tercihi iki alt boyutunu içeren sınırsız kariyer tutumu ölçeği kullanılmıştır. Veri bağımsız t-testi, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre, Kanadalı ve Türk akademisyenler arasında hem psikolojik hareketliliği hem de kültürün boyutları açısından farklılık vardır. Buna ek olarak, kültürün kariyer hareketliliği üzerinde etkili olduğu ve Türk akademisyenlerin Kanadalı akademisyenlere göre daha fazla toplulukçu ve daha fazla örgütlerinde kalma eğilimine sahip oldukları bulunmuştur.
|
Bu makalede Türkiye’deki özel televizyon kuruluşlarının örgüt yapısında yaşanan dönüşüm incelenmektedir. Çalışmada ulusal çapta yayın yapan ve ratinglerde önde yer alan ticari televizyon kanalları ele alınmaktadır. Veriler televizyon yayıncılığı ile ilgili internet siteleri ve ilgili kanalların yetkili yöneticileri ile yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerden toplanmıştır. Çalışma sonucunda, özel televizyon kuruluşlarında başlangıçta fonksiyon temelli örgüt yapıları olduğu, daha sonra stüdyo altyapılarının tamamlanması ve iç yapımların sayısının artması ile matriks örgüte geçildiği, tedarikçileri ile uzun süreli ilişkilerin gelişmesi nedeni ile şebeke örgütüne dönüştüğü bir evrimleşme süreci tespit edilmiştir. Günümüzde önde gelen özel televizyon kuruluşları şebeke örgütü içindeki aracı işletme gibi yapılandırılmıştır. Özel televizyon kuruluşları, içerik temininde istikrarlı şebekeler içinde büyük oranda dış kaynak kullanımına gitmektedir. Ayrıca temel işlevi olan programcılık yeteneğini şebeke üyesi diğer işletmelere devretmektedir. İnsan kaynakları yönetimi, reklam ve pazarlama, idari ve mali işler gibi destek işlevleri ise içinde bulundukları grubun merkez birimleri tarafından yürütülmektedir. Özel televizyon kuruluşları, bağımsız kuruluşlar olmaktan ziyade, şebeke içinde daha bağımlı, yatay ve yalın örgütlere dönüşmektedir.
|
Türkiye’de yönetim ve organizasyon alanı akademisyenlerce tarafından değişik açılardan incelenmiştir. Bu incelemelerin yönetim ve organizasyon alanındaki yayınlar üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu makalenin konusu, şimdiye kadar ele alınmayan bir konu, yönetim ve organizasyon alanındaki akademisyenlerin kendileridir. Makalenin amacı, söz konusu akademisyenleri akademik özgeçmişleri ve eserleri bakımından incelemektir. Makalede devlet ve vakıf üniversitelerinde görev yapan 305 akademisyenin web ortamında yer alan özgeçmişleri ve eserleri incelenmiştir. Çalışma sonunda özgeçmişler ve eserler bazı değişkenlere göre sıralanmıştır.
|