TUFAN EGELİ ,
CİHAN AĞALAR ,
ZEKAİ SERHAN DERİCİ , Süleyman Özkan AKSOY,
TAYFUN BİŞGİN ,
ALİ DURUBEY ÇEVLİK ,
MÜCAHİT ÖZBİLGİN ,
BAŞAK BAYRAM , Erkan ÇAĞLIYAN,
IŞIL BAŞARA AKIN ,
CANAN ALTAY ,
MUSTAFA SEÇİL
Giriş: Çalışmanın amacı akut apandisit şüphesi olan gebe hastalarda manyetik rezonans görüntüleme(MRG)’nin
tanı koymada etkinliğinin değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 1 Ocak 2008 – 1 Ocak 2018 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Acil Servisi’ne akut karın ağrısı ile başvuran ve akut apandisit şüphesi ile MRG görüntüleme yapılan, 18-
50 yaş arası gebe hastalar alındı. Hastalara ait veriler retrospektif olarak toplandı. Manyetik rezonans
görüntülemenin gebelikte akut apandisit tanısal sensitivitesi, spesifitesi ve güvenilirliği analiz edildi.
Bulgular: Çalışmaya toplam 33 hasta alındı. Preoperatif MRG yapılan olguların 6(%18)’sında akut apandisit,
1(%0.3)’inde ise sağ over torsiyonu saptandı. Preoperatif bu tanıların doğruluğu, intraoperatif bulgular ve patolojik
incelemeler ile kanıtlandı. Diğer 26(%78) hastada MRG akut apandisit ya da başka bir abdominal cerrahi patoloji
belirlemedi. Bu hastalardan birisinde klinik şüphe duyulması nedeniyle apendektomi yapıldı ancak patolojik
bulgular akut apandisit olarak yorumlanmadı. Geriye kalan 25(%75.7) hasta opere edilmedi ve takipte hiçbirisinde
cerrahi patoloji gelişmedi. Hastaların hiçbirinde MRG ilişkili maternal ya da fetal komplikasyon gelişmedi.
Çalışmamızda MRG’nin gebelikte akut apandisiti saptamada sensitivite ve spesifitesi %100 olarak belirlendi.
Sonuç: Manyetik rezonans görüntüleme, gebelik döneminde akut apandisit tanısını yüksek sensitivite ve spesifite
ile koymayı sağlayan güvenlir bir yöntemdir.
|
Purpose: Multifocal/multicentric breast carcinoma (M/MBC) is defined in cases with two or more foci in same
and different quadrants of breasts. Digital breast tomosynthesis (DBT) addition to digital mammography
(DM) increases the diagnosis of breast lesions and malignancies. While DM, has low sensitivity in multifocal
lesion detection, additional ultrasonography (US) increases diagnostic performance. However, magnetic
resonance imaging (MRI) has the highest sensitivity in M/MBC determination. We here aimed to investigate
diagnostic value of DBT with and without additional US examination in M/MBC. We evaluated our results
with MRI comparatively.
Material and Methods: Between April 2014-March 2017, 64 patients with pre-diagnosis of M/MBC were
enrolled study. DBT, US, and MRI were reviewed separately. One breast radiologist carried out the review,
retrospectively. MRI findings were accepted as gold standard. Lesions and foci of M/MBC in DBT were
classified by presence of calcifications, spiculate masses and asymmetric fibroglandular tissues. Patients’
mean data were compared by one-way analysis of variance (ANOVA). Interrelated variables were evaluated
by using cross tables and Qui Square Tests. P value was accepted as p < 0.05.
Results: DBT diagnosed 53 breasts in 52 patients as M/MBC. Sensitivity of DBT was 76.1%, specificity was
83.3% (p=0.77). US evaluation revealed that 46 breasts in 45 patients had M/MBC. Sensitivity and specificity
of US were 74.1% and 78.8%, respectively (p=0.1). US addition to DBT increased sensitivity to 94,2%.
Conclusion: MRI detects lesions, lesion spread and the dimensions with high accuracy. It is important
that, in M/MBC, US and MRI addition to DBT provides false positivity and negativity decrease, prevents
reoperations.
|
|
|
Amaç: Canlı vericili karaciğer transplantasyonlarında (CVKT) hepatik arter
rekonstrüksiyonu esnasında tanı konulan arteryel çalma sendromu’nun
tedavisinde yapılan gastroduodenal arter ligasyonunun, “duct-to-duct” safra
anastomozlarında komplikasyonlara olan etkisinin değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma retrospektif bir kohort çalışmadır. Dokuz Eylül
Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Karaciğer Nakli Biriminde Haziran 2000-
2017 yıllarında CVKT yapılan 18 yaşından büyük ve en az 6 ay sağ kalımı olan
hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik verileri, greft ağırlığı,
soğuk iskemi süreleri, Child ve MELD skorları, kullandıkları immünossüpresif
ajanlar ve duct-to-duct safra anastomozu yapılan olgularda gastroduodenal arter
ligasyonu sonrası postoperatif biliyer komplikasyonların ortaya çıkıp çıkmadığı
incelendi.
Bulgular: CVKT yapılan 240 hastanın hepatik arter rekonstrüksiyonu esnasında
intraoperatif olarak 11’inde (%4,5) Doppler Ultrasonografi ile gastroduodenal
arter çalma sendromu tanısı konuldu. Hastaların safra yolu anastomozları;
8(%72,7)’inde duct-to-duct anastomoz ve 3(%27,3)’ünde Roux-en-Y
Hepatikojejunostomi şeklindeydi. Ortalama izlem süresi 3260 (371-4357) gündü.
Takiplerinde duct-to-duct safra yolu anastomozu yapılan 8 olgunun hiç birisinde
safra yolu komplikasyonu gelişmediği görüldü (p<0,001).
Sonuç: CVKT’larında safra yolu devamlılığı “duct-to-duct” şeklinde olan
hastalarda arteriyel çalma sendromu’nun tedavisinde gastroduodenal arter
ligasyonu güvenle yapılabilir.
|
CANAN ALTAY ,
MUSTAFA SEÇİL ,
TEVFİK DEMİR ,
TAHİR ATİK , Gülçin AKINCI, Nilüfer Özdemir KUTBAY, Ela Keskin TEMELOĞLU, Ilgın Yıldırım ŞİMŞİR, Seçil ÖZIŞIK,
LEYLA DEMİR ,
ERDAL EREN ,
EMİNE BURÇİN TUNA ,
HASİBE AYTAÇ ,
HÜSEYİN ONAY ,
BARIŞ AKINCI
|
Hounsfield ünitesi (HU), üriner sistem taş dansitesinin kontrastsız bilgisayarlı tomografi (NCCT) değerlendirmesinde kantitatif veri ile tedavi başarı oranlarını gösterme yeteneğine sahiptir. Bu yazıda, iki hastanın NCCT'sinde HU değerleri arasındaki fark (HUdiff) ölçülmüştür. Bize göre, HUdiff değeri tedavi öncesi taş kompozisyonunu öngörebilmektedir
|
|
Malign mezotelyomayı taklit eden plevral metastaz nadir tümörlerden kaynaklanır. Plevraya metastaz yapan en sık tümör primer bronkojenik adenokarsinomdur. Diğer primer akciğer tümörleri nadiren plevraya metastaz yapar. Renal hücreli karsinom (RHK) en sık akciğere metastaz yapmasına ragmen plevral efüzyon ve psödomezotelyoma ile sonuçlanan plevral metastaz oldukça nadirdir. Bu yazıda, küçük hücreli akciğer karsinomu ve RHK'dan kaynaklanan iki farklı psödomezotelyoma olgusunu sunuyoruz.
|
|