The aim of this study was to evaluate the musculoskeletal disorders and their related factors among health workers who face many ergonomic risks due to their working conditions. The research was a cross-sectional study and conducted between April and August 2017. The dependent variables of the research were Cornell Musculoskeletal Discomfort Questionnaire points. It was determined that left knee, waist, and left thigh pain were the most disruptive in the work of the workers with a percentage of 23.1%, 16.8%, and 11.5% respectively. According to multivariate linear regression model, the significant variables were ergonomic risk factors, working time, off-duty work, more than eight hours of work, and the significance persisted also on the degraded final model (p<0.05). A moderate correlation was detected only between the left forearm pain score and ergonomic exposure (Rho=0.445). Back and low back pain scores were the highest score. Making ergonomic arrangements, using assistive equipment for transporting patients, using electric patient beds with adjustable height, and providing training on ergonomics principles to employees is crucial for preventing these problems.
|
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de, iş kazalarının önlenmesi ve güvenli işyerlerinin oluşturulması güvenlik kültürü ile yakından ilişkilidir. Bireylerin güvenlik algı ve tutumlarını ifade eden güvenlik iklimi; iş çevresinden oluşan örgütün simgesel ve politik yönlerini yani durumunu yansıtmaktadır. İşletmeleri değerlendirmede kullanılacak Türkçe bir ölçüm aracı uyarlamaya yönelik çalışma, Manisa’da bulunan tarımsal mekanizasyon işletmelerinde gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin uyum iyiliği değerleri arasında olan Χ2 /df=2,93, yaklaşıklık hataları ortalamasının karekökü (RMSEA)=0,085 ve Ortalama Hataların Karekökü Standart RMR=0,076 değerleriyle kabul edilebilir uyumdadır. Bir diğer ölçüt olan karşılaştırmalı uyum indeksi (CFI)=0,941 olarak sınırda uyumlu bulunmuştur. İç tutarlılık için hesaplanan Cronbach Alfa Katsayısı 0,869 ile orijinal çalışmadaki 0,879 değerine çok yakındır ve McDonald’s Omega Katsayısı 0,880’dir. Madde silindiğinde Cronbach’ın alfa katsayısı ve örtüşmeye göre madde-toplam korelasyon katsayıları incelendiğinde 14 ve 16. maddeler dışında uyumu aşırı derecede etkileyebilecek madde görülmemiştir. Güvenlik İklimi Ölçeği’nin Türkçe sürümünün psikometrik özellikler açısından açıklayıcılığının ve iç tutarlılığının yüksek, model uyumunun iyi düzeyde olduğu belirlenmiştir.
|
Objective: There is an increasing emphasis on the quality of life of caregivers of Alzheimer’s patients since caregive for Alzheimer’s patients has significant negative consequences from physical and psychiatric aspects. The purpose of this study was to explain the effects of social support and caregiving burden on each domain of the quality of life (QOL) of caregivers of patients with Alzheimer’s disease. Materials and Methods: This study employed a simple random convenience sampling design. Results: The vast majority of caregivers were female (71.5%), and their average age was 41.8±11.5 years. Caregivers’ mean social support score was 1.80±1.03. In the univariate analysis, social support positively affected quality of life. However, this effect was not observed in the multivariate analysis. In both the univariate and multivariate analyses, caregivers’ quality of life decreased with an increase in caregiving burden (p<0.001). There was a worsening of 7-9% in all domains of quality of life in response to each unit increase in caregiving burden. Conclusion: Caregiving and QOL are associated; QOL is affected by the increase in caregiving burden depending on the severity of the disease of the person receiving care. This idea is consistent with the results of the present study showing that each unit increase in caregiving burden causes a decrease in QOL. The findings of this study emphasize the necessity of accounting for caregiving burden in all dimensions of quality of life while evaluating the relationships between quality of life and some psychosocial characteristics of caregivers of patients with Alzheimer’s disease.
|
Burcu BAŞARIK AYDOĞAN,
TUNCAY GÖKSEL ,
AHMET EMİN ERBAYCU , Aysen OZ, Pınar ÇELİK, Kader KIYAR GÜRSU,
EBRU ÇAKIR EDİS ,
OSMAN NURİ HATİPOĞLU , Bedriye ATAY YAYLA, Sevin BAŞER,
HAKAN BAYDUR , Erhan ESER
Objectives:psychometric properties of the Turkish version of the Functional Assessment of Cancer Therapy-Lung (FACT-L) scale and the sensitivity tochanges in clinical indicators.Patients and Methods:This study was conducted within the framework of a national multicentre project. Patients with either stage IIIB or IV primary lungcancer diagnosed after April 2010were included in thisstudy. A classical confirmatory approach was used for both the reliability and validity analyses.Internal consistency was tested using Cronbach’s α value, and the validity analysis was performed using construct validity and clinical validity.Results:276 (92.3%) patients were male and the average age was 60.8 ± 9.4 years. The most frequently observed histological type was squamous cellcarcinoma (36.8%), and 61.5% of these stage IV tumours. Cronbachs α values for the subscales ranged from 0.60 to 0.84. The majority of the FACT-Lsubscales revealed inter-scale correlation coefficients greater than 0.35. All sub-dimensions, except that of the social/family well-being scale, are ableto significantly discriminate between stages IIIB and IV. Significantly lower scale scores were detected in patients with stage IV than stage IIIB. Thecomparative fit index was 0.917, and the root mean square error of approximation was 0.091. Dyspnoea, haemoptysis, chest pain, weight loss, anorexia,localised pain, and fever symptoms had a significant correlation with the FACT-L, trial outcome index, and lung cancer subscale.Conclusion:Turkish version of the psychometric properties of the original FACT-L scale is regarded as a valid and reliable tool and can be used safely ina clinical context when managing patients with lung cancer in Turkey.
|
İnsanlar sosyal işlevselliklerini yerine getirmelerinin önünde engel bir durumla karşılaştıklarında sosyal hizmet uzmanlarıtarafından verilen hizmetlere gereksinim duyabilirler. Bu çerçevede bu araştırmanın amacı, Manisa kent merkezinde yaşayanyetişkinlerin sosyal hizmet mesleği ve sosyal yardımlar konusundaki bilgilerini, hizmet kullanım durumlarını ve bunu etkileyenetmenleri ortaya koymaktır. Araştırma Manisa kent merkezinde, 18 yaş ve üzeri bireyleri temsil eden bir örnek üzerinde, kesitselolarak yürütülmüş ilişkisel tarama modelinde bir çalışmadır. Araştırmada örneklem büyüklüğü 1007 olarak hesaplanmıştır.Sonuçlara bakıldığında araştırmaya katılanların % 66,2’sinin sosyal hizmet uzmanının çalışma alanını ve görevlerini bilmediği,% 62,6’sının sosyal hizmet kurum ve kuruluşlarını bilmediği bulunmuş olup, bu sonuçlar eğitim ve çalışma durumuna görefarklılık göstermektedir. Eğitim düzeyi yükseldikçe sosyal hizmetlerden haberdar olma da artmaktadır. Ayrıca hane halkı sayısıarttıkça sosyal hizmetlerden faydalanma oranı da yükselmektedir. Sonuç olarak sosyal hizmetlerin ve sosyal hizmet uzmanınınyeterince tanınmadığı görülmüştür. Sosyal hizmetlerde hak bilincinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmasına ihtiyaçduyulmaktadır.
|
Ahmet E. ERBAYCU,
TUNCAY GÖKSEL ,
ERHAN ESER , Kader K GURSUL, Burcu BAŞARIK, Aysen OZ, Pınar ÇELİK, Ebru C EDIZ, Osman HATİPOĞLU, Bedriye A YAYLA, Sevin BAŞER,
HAKAN BAYDUR
Akciğer Kanserli Hastalarda İzlem Sürecindeki Değişikliklerin Yaşam Kalitesine Etkisinin EQ-5D Ölçeği ve Takip Sonuçları ile Değerlendirilmesi (AKAYAK-1 Çok Merkezli Proje)EURO-QOL (EQ-5D) genel yaşam kalitesi ölçeği bir öz-bildirim ölçeğidir. Amaç Türk toplumunda akciğer kanserinde yaşam kalitesi değerlendirme aracı olarak EQ-5D'nin Türkçe sürümünün güvenilir, geçerli ve uygulanabilir olup olmadığının araştırılmasıdır. Türk Toraks Derneği, Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu ile Sağlıkta Yaşam Kalitesi Derneğinin ortaklaşa yürüttüğü çok merkezli Akciğer Kanserinde Yaşam Kalitesi Projesi çerçevesinde yürütülen prospektif bir kohort çalışmasıdır. Çalışmaya yaş ortalaması 61.3 yıl olan 266 hasta alındı. Hastaların %75,9'u sadece kemoterapi; %9'u ardışık kemoterapi ve radyoterapi, %8,6'sı eşzamanlı kemoterapi ve radyoterapi, %6,4'ü sadece radikal radyoterapi almıştır. Tanı anındaki EQ-5D indeks skor ölçümünün orta derecede güvenilir, 3. kemoterapi küründeki ölçüm, 5. kemoterapi küründeki ölçüm ve radyoterapi sonrasındaki ölçümlerin yüksek derecede güvenilir olduğu bulunmuştur. EQ-5D maddelerinin kendi içinde tutarlı olduğu görülmüştür. EQ-5D Vizuel Analog Skalası tanı anında, 3. kürde, 5. kürde ve radyoterapi sonrası değerlendirildiğinde birbiri ile korele bulunmuştur. Çalışma modelimizde 6 tane uyum indeksi koşulları yerine getirdiğinden EQ-5D ölçeği geçerli bulunmuştur. EQ-5D genel yaşam kalitesi ölçeğinin Türkçe sürümünün psikometrik özellikleri, Türkiye'deki akciğer kanserli hastalarda geçerli ve güvenilir bir ölçektir ve klinik pratikte güvenle kullanılabilir
|
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Cinsel Yaşamda Üstünlük (İktidar) Ölçeğinin (CYÜÖ) güvenilirlik ve geçerlilik ölçütlerini incelemektir. Yöntem: Manisa kent merkezinde 18 yaş ve üzerindeki 479 kadın ile görüşülmüştür. Ölçeğin güvenilirlik analizinde iç tutarlılık katsayısı, geçerlilik ölçümünde açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi, ayırt edici ve bilinen gruplar geçerliliği hesaplanmıştır. Analizde Lisrel, SPSS ve MAP yazılımları kullanılmıştır. Bulgular: CYÜÖ'nün Cronbach alfa değeri 0.86'dır. Ölçeğin ilişki kontrolü alt boyutunun Cronbach alfa değeri 0.85, karar verme iktidarı alt boyutunun 0.76'dır. Doğrulayıcı faktör analizi uyum iyiliği değerleri RMSEA=0.074, ki-kare/sd=2.58 ve CFI=0.93'tür. Ölçek, sosyodemografik özellikler ve şiddete maruz kalma durumunu ayırt edebilir niteliktedir. Diğer toplumsal cinsiyet eşitliği tutumunu ölçen araçlarla anlamlı düzeyde korelasyon göstermektedir. Sonuç: CYÜÖ, cinsel yaşam alanında toplumsal cinsiyet eşitliği tutumunu değerlendiren çalışmalarda kullanılabilecek güvenilir ve geçerli bir ölçektir.
|
Bu çalışmada toplumun üyelerinin sosyal hizmet meslek ve disiplini konusundaki farkındalığınınölçülmesi, toplumun farklı kesimlerinin mesleğe ilişkin bilgi düzeylerine ve tutumlarına ilişkin birçerçeve çizilebilmesi amaçlanmaktadır. Araştırma Manisa kent merkezinde küme örneklemeyöntemi ile seçilen 18 yaş üzeri 500 kişi üzerinde ilişkisel tarama tasarımında kesitsel olarakyürütülmüş bir çalışmadır. Araştırmada katılımcılardan öz bildirime dayalı, yapılandırılmış biranket formu aracılığıyla veriler toplanmıştır. Bu kapsamda katılımcıların temel sosyo-demografikbilgilerinin elde edilmesinin yanı sıra, katılımcıların sosyal hizmete ilişkin bilgilerini ve tutumlarınıölçmeye yönelik sorular sorulmuştur. Araştırmanın verileri 2015 yılının Aralık ayında yüz yüzegörüşme yöntemi ile elde edilmiştir. Araştırmanın veri işleme ve çözümleme aşaması SPSS 15.0aracığıyla yapılmıştır. Karşılaştırmalı bulguların analizinde Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis Htestlerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, katılımcıların %53’ünün daha önce sosyalhizmet mesleğini duymamış olduğu görülmektedir. Bununla birlikte sosyo-ekonomik durumu dahaiyi olan bireylerin bilme ve tutum puanlarının daha yüksek olduğu; sosyal hizmet mesleğini dahaönce duymuş ve sosyal hizmet uzmanı ile karşılaşmış olanların da bilme ve tutum puanlarınındaha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Sosyal hizmet mesleği toplumla çalışan, toplumla ilgili birmeslektir. Bu yüzden, toplumun sosyal hizmeti ve sosyal hizmet uzmanını tanıması, çalışmaalanlarını, çalışma gruplarını, rol ve görevlerini bilmesi, mesleğe ve meslek elemanına karşıolumlu tutum geliştirmesi oldukça önemlidir.
|
Background/aim: The most important issues in elder abuse and neglect are lack of awareness and difficulties in determining the situation. Our aim is to determine the reliability and validity of the Turkish version of the Hwalek Sengstock Elder Abuse Screening Test (H-S/EAST). Materials and methods: The H-S/EAST (15-itemed, three-dimensional: direct abuse, characteristics of vulnerability, and potentially abusive situation) was translated according to the guidelines and experts evaluated it for content validity and cultural adaptation. Participants (n = 252) mean age was 73.4 ± 6.4 years and 58.3% were female. The World Health Organization Quality of Life InstrumentOlder Adults Module (WHOQOL-OLD) and the Barthel Index were used for validity. Cronbach s alpha for internal consistency, exploratory factor analysis for content validity, t-test for construct validity, and discriminant ability were used. SPSS 15.0 was used for analysis and statistical significance was P < 0.05. Results: In test retest reliability, internal consistency coefficient values for direct abuse, characteristics of vulnerability, and potentially abusive situation were 0.88, 0.73, and 0.80, respectively. Cronbach s alpha for internal consistency of the H-S/EAST was 0.741. Exploratory factor analysis obtained 5 factors, and explained variance was 61.8%. Cut-off value was 6, and sensitivity, specificity, and area under the ROC curve were 76.9%, 96.2%, and 0.938, respectively. Conclusion: The Turkish version of the H-S/EAST can be used as a reliable, valid clinical tool for the assessment of elder abuse.
|
Amaç: Bu çalışmanın amacı, çocuklar ve gençler için geliştirilmiş Sağlıkla İlişkili Yaşam Kalitesi Ölçeği KIDSCREEN'i Türkçeye uyarlamak ve psikometrik özelliklerini çözümlemektir. Yöntem: Araştırma Türkiye'nin batısında yer alan Manisa ilinde 8-18 yaşları arasındaki 662 çocuk ve onların anne-babaları (s=552) üzerinde yapılmış geçerlilik ve güvenirlilik çalışmasıdır. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri belirlenmiş, KIDSCREEN-52 ve KINDL Yaşam Kalitesi Ölçeği uygulanmıştır. Araştırmada KIDSCREEN ölçeği Türkçeye uyarlanmış ve psikometrik özellikleri belirlenmiştir. Bulgular: KIDSCREEN-52, KIDSCREEN-27 ve KIDSCREEN-10 indeks çocuk sürümünde Cronbach alfa dağılımı 0.69-0.95 arasındadır. Anne-baba sürümünde ise Cronbach alfa 0.68-0.94 arasında değişmektedir. KIDSCREEN-52 doğrulayıcı faktör analizi uyum indeksi sonuçları iyi düzeyde bulunmuştur. KIDSCREEN ile KINDL ölçeklerinin birbirine benzer yapıları arasındaki korelasyon katsayısı (r=0.45-0.62 arasında) diğer boyutlardan daha yüksek düzeydedir. Ayrıca KIDSCREEN bedensel, ruhsal iyilik ve yetersiz gelir algısını ayırt edebilecek sonuçlar vermiştir. Sonuç: Türkçeye uyarlanmış KIDSCREEN Yaşam Kalitesi Ölçeği çocuk/ergen ve anne-baba sürümleri geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracıdır.
|