Okula bağlılık "okul ile ilgili okul içinde ve dışındaki etkinliklere katılma, okulun hedeflerine değer verme ve kendini okul ile özdeşleştirme" olarak açıklanabilir. Alanyazın, özerklik, ait olma, yeterlilik gibi psikolojik ihtiyaçlar karşılandığında okula bağlılığın üç farklı boyutta gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bu boyutlar; duyuşsal, davranışsal ve bilişsel bağlanma olarak ifade edilebilir. Bu çalışmanın amacı, Fredricks, Blumenfeld, Friedel ve Paris (2005) tarafından geliştirilen ve üç boyuttan oluşan Okul Bağlılığı Ölçeği'nin Türkçe formunun psikometrik özelliklerini incelemektir. Öncelikle dil geçerliği, yakınsak ve ıraksak ölçek geçerliği çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Sonrasında, Aydın ili merkez ilçesinde 2014 Bahar döneminde eğitim gören 515 (kız n=261, erkek n=254) öğrenci katılmıştır. Katılımcıların belirlenmesinde uygun örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, üç boyutta kurgulanan ölçeğe ilişkin hipotez model ve veri seti arasında yeterli uyumun olduğunu göstermiştir (?2=618.90, sd=49, ?2/sd=4.15, CFI=.96, SRMR=.05). Doğrulayıcı faktör analizi için çapraz geçerleme sonuçları da model uyumunun iyi olduğunu göstermektedir. Ölçek maddelerinin madde toplam korelasyonları 0.33-0.67 arasındadır. Ölçeğin tüm maddeleri %27'lik alt ve üst gruplarını ayırt etmede yeterlidir. Ölçeğin iç tutarlılık değerleri için hesaplanan Cronbach alfa, davranışsal boyut için 0.68'den, McDonald omega katsayıları ise 0.74'ten yüksektir. Test tekrar test güvenirliği sonuçları 0.70 ile 0.79 arasındadır. Sonuç olarak ölçek üç boyutta okul bağlılığı değerlendirmede yeterli, geçerli ve güvenilir bir ölçektir
|
Öz Okullardaki artan şiddet olaylarıyla birlikte öğrenci- ler arasındaki anlaşmazlıkları en başından sorun ol- madan çözmek ya da anlaşmazlıkları önlemek ama- cıyla, çatışma çözme becerilerini geliştirmeye yönelik, önleyici ve gelişimsel rehberlik hizmetleri gün geçtikçe artmaktadır. Her ne kadar çatışma çözme alanyazı- nında yayın sıklığı artsa da öğrencilerin çatışma çöz- me becerilerini farklı bakış açılarıyla değerlendirmeye yönelik psikometrik niteliği kanıtlanmış ölçme aracı sıkıntısı bulunmaktadır. Bu sebeple de araştırmada iki parçadan oluşan Çatışma Çözme Ölçeğinin Türkçeye uyarlanması kapsamında geçerlik ve güvenirlik çalış- malarıyla ölçek parçalarının psikometrik özellikleri- nin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Aydın ili merkezindeki üç farklı ortaokulda 2011-2012 eğitim öğretim yılının bahar döneminde eğitim gören 175i kız (%45,10), 212si erkek (%54.60) olmak üzere cin- siyet sorusunu yanıtlamayan 1 öğrenciyle 388 öğrenci katılmıştır. Araştırma verilerinin toplamasında ölçekle birlikte kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırmada betimleyici faktör analizi, paralel analiz, doğrulayıcı faktör analizi, Cronbach alfa, McDonald omega, mad- de toplam korelasyonlarıyla %27lik alt üst gruplar için bağımsız örneklemler t-testi analizleri kullanılır- ken araştırma istatistikleri SPSS, LISREL ve R paket programları kullanılarak yapılmıştır. Araştırma kap- samında yürütülen geçerlik ve güvenirlik çalışmaları sonrasında Çatışma Çözme Ölçeğinin çatışma çözme becerilerine yönelik ihtiyaç düzeyini belirlemeye yö- nelik birinci kısmının ve çatışma öncesiyle çatışma sı- rasında çatışmayı yönetme becerilerini değerlendiren ikinci kısmının çatışma çözme becerilerini ve sürecini değerlendirmede kullanılabileceği belirlenmiştir.
|
Etkili psikolojik danışmanın temel niteliklerinden birisi, kişisel ve bilimsel yeterliklerini başarılı bir şekilde bütünleştirebilmesidir. Türkiye'de psikolojik danışmanların teknik bilgi ve kişilik özellikleri açısından genel anlamda bir bütün olarak değerlendirildikleri ve etkililiklerinin ölçmesini hedefleyen bir ölçeğe rastlanmamaktadır. Bu çalışmanın amacı genel olarak bir psikolojik danışmanın sahip olması gereken entelektüel yeterlik, enerji, esneklik, destek, iyi niyet ve öz-farkındalık özelliklerini belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirmektir. 283'i kadın 111'i erkek toplam 394 psikolojik danışman, araştırmanın katılımcılarını oluşturmaktadır. Araştırmada altı faktörlü kuramsal modelin istatistiksel olarak doğrulanma düzeyi ikinci düzey doğrulayıcı faktör analiziyle incelendiğinde, Etkili Psikolojik Danışman Niteliklerini Değerlendirme Ölçeğinin (EPNİDÖ) altı faktörlü yapısının doğrulandığı, maddelerin ait oldukları faktörlerin önemli birer açıklayıcısı oldukları ve standartlaştırılmış parametre tahminlerinin pozitif olduğu belirlenmiştir. EPNİDÖ aracılığıyla elde edilecek veriler psikolojik danışman adayları ve alanda çalışan psikolojik danışmanların mevcut durumlarının belirlenmesine katkıda bulunulabileceği gibi, temel gelişimsel ve eğitimsel ihtiyaç alanlarının tespit edilmesinin de ölçeğin kullanılabileceği düşünülmektedir
|
Araştırmada ortaokul öğrencilerinde, sosyal ve duygusal öğrenme ihtiyaçları ile öz-yeterlik alanları arasındaki ilişkilerin kanonik korelasyon analizi kullanılarak incelenmesi hedeflenmiştir. 2010-2011 eğitim öğretim yılında İzmir ili Buca ilçesinin üç farklı ilköğretim okulundan uygun örneklemeyle seçilen 567 öğrenci (kız n= 286, erkek n= 281) araştırmaya katılmıştır. Veri toplama araçları olarak Sosyal-duygusal Öğrenme Ölçeği, Çocuklar için Öz-yeterlik Ölçeği ve kişisel bilgi formları kullanılmıştır. Araştırma sonucunda sosyal ve duygusal öğrenme ihtiyaçları ve öz-yeterlik arasında pozitif yönde önemli kanonik ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak görev bilinci, akran ilişkileri ve öz-düzenlemeleri yüksek öğrencilerin daha öz-yeterli öğrenciler olduklarına ulaşılmıştır. Diğer bir ifadeyle sosyal ve duygusal öğrenme ihtiyaçları öğrencilerin öz-yeterliğini arttırmada katkı sağlamaktadır.
|
Whether an individual lives in a rural or urban setting may have direct impact on a wide variety of psychological patterns adopted by students. In this study, the effects of positive and negative social behaviors on the relation - ship between social and emotional learning needs and skills gaps of students who reside in both rural and urban areas have been examined. The participants of this research consist of 348 female and 319 male students, forming a total of 667 middle school students living in the province of Çanakkale, Turkey as well as in its sur - rounding areas. The Matson Social Skills Evaluation Scale, the Social-emotional Learning Scale, the Social and Emotional Learning Skills Scale, and personal information form were used to collect data for this research. The Baron and Kenny s approach and the Sobel test were followed during the examination of the model created in the data analysis process. The mediator test examined the effects of positive and negative social behaviors in relationship to students level of social and emotional learning needs and social and emotional learning skills. As a result of this test, it was found that both positive and negative social behaviors exert partial mediation ef - fects over students living in rural and urban areas of the province of Turkey researched
|
Amaç: Bu araştırmada Ege Üniversitesi öğrencilerinde tütün, alkol ve diğer bağımlılık yapan madde kullanımının yaygınlığının ve riskli madde kullanımının kişisel özelliklerle ilişkisinin ortaya konması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya 830 üniversite öğrencisi alınmıştır. Bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımını ve kişisel özelliklerle ilişkisini araştırmak için TASUPQ (Tobacco, Alcohol and Substance Use Prevalence Questionnaire) kullanılmıştır. Sonuçlar: Verilerin çok boyutlu ölçekleme analizi sonucunda üç boyutlu Euclidean uzaklık modeline göre risk alma, güvensizlik, yalnızlık, öfke ile yaşın birlikte, sigara ile alkol kullanımının birlikte konumlandığı saptanmıştır. Dini önemli görenlerle akademik başarısı yüksek olan bireylerin yüksek düzeyde sigara ve alkol kullanımından uzakta konumlandığı, yüksek düzeyde risk alma, güvensizlik, yalnızlık, öfke ve yaş değişkenlerinin birlikte öbeklenerek yüksek düzeyde sigara ve alkol kullanımıyla ikinci boyutta aynı düzlemde yer aldıkları belirlenmiştir. Tartışma: Üniversite öğrencilerinde yapılan bu çalışmada bağımlılık yapıcı madde kullanımı akademik başarı ve dini önemli görme tutumundan uzakta konumlanmakta, yıkıcı davranışlar ve duygular, bağımlılık yapıcı madde kullanımına eşlik etmektedir
|
Bu araştırmanın amacı Sosyal-Duygusal Öğrenme Ölçeğinin Türkçe formunun ortaokul düzeyinde geçerlilik ve güvenirliliğinin incelenmesidir. Araştırma üç farklı gruptan toplanan veri üzerinden yürütülmüştür. Araştırmanın birinci çalışması, ölçeğin özgün formuyla çeviri formu arasındaki benzerliği değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür. Bu çalışma sonrasında ölçeğin her iki formuna ait maddeler arasında önemli ilişkiler belirlenmiştir. İkinci çalışma sonucunda ölçeğin Türkçe formunun ortaokul öğrencileri için geçerli ve güvenilir olduğu, ölçeğin özgün formunu koruduğu ve benzer bir ölçekle önemli düzeyde ilişkilendiği tespit edilmiştir. Üçüncü çalışmada iki hafta arayla ölçeğin test tekrar test güvenirliği incelenerek uygulanan ölçeğin alt boyutlarının ve toplamının kararlılık gösterdiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak ölçeğin sosyal ve duygusal öğrenme ihtiyaçları olarakgörev bilinci, akran ilişkileri ve özdüzenlemeyi bir örüntü içinde değerlendirmede güçlü bir ölçme aracı olduğuna ulaşılmıştır.
|
Bu araştırmanın amacı, sosyal ve duygusal öğrenme becerilerinin çok boyutlu yaşam doyumuna ve umuda etkisini incelemek ve sosyal ve duygusal öğrenme becerilerinin, çok boyutlu yaşam doyumunun ve umudun cinsiyete ve sınıf düzeyine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Bu amaçla, Sosyal ve Duygusal Öğrenme Ölçeği, Çok Boyutlu Yaşam Doyumu Ölçeği, Çocuklarda Umut Ölçeği ile kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırmaya 2009-2010 eğitim-öğretim yılında İstanbul Güngören ilçesindeki bir ilköğretim okulunun ikinci kademesinde eğitim gören toplam 368 öğrenci katılmıştır. Veriler, bağımsız örneklemler için t-testi, tek yönlü varyans analizi, Mann- Whitney U, Kruskall Wallis H testleri ve çoklu doğrusal regresyon ile çözümlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre sosyal ve duygusal öğrenme becerileri ile çok boyutlu yaşam doyumunun alt alanlarının bazılarının cinsiyete ve sınıf düzeyine göre farklılaştığı, umudun yalnızca sınıf düzeyine göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Çoklu regresyon analizi sonucunda, sosyal ve duygusal öğrenme becerileri ile özgüvenin yaşam doyumunu, sosyal ve duygusal öğrenme becerilerinin ise umudu pozitif yönde yordadığı belirlenmiştir.
|
The objective of this study is to examine whether the social and emotional learning needs are affective in preserving the mental health of students during elementary level education. To this end, it was assessed at what level and in what direction the social and emotional learning needs of students in the second stage of elementary level education relationships their mental symptoms. The participants of this study are 320 elementary school students (Girls n= 149, 48.10%; boys n= 161, 51.90%) who were enrolled to an elementary level school during the 2009-2010 school year in the central district of Izmir. The Social- Emotional Learning Scale developed by Coryn, Spybrook, and Blinkiewicz (2009) and adopted into Turkish by Totan (2011) and the Brief Symptom Inventory and the personal information form developed by Derogatis (1992) and adopted into Turkish by Şahin, Durak Batıgün, and Uğurtaş (2002) were used as data acquisition tools in the study. According to the research findings, negative and statistically significant relationships were determined between social and emotional learning needs and the mental symptoms. Also, it was determined as a result of multiple linear regression analysis that the social and emotional learning needs of second grade elementary level students are effective in decreasing the mental symptoms.
|
Bu araştırmanın amacı ilköğretim altıncı sınıf öğrencilerinde, problem çözme becerileri eğitim programının onların sosyal ve duygusal öğrenme ihtiyaçlarından görev bilinci, akran ilişkileri ve öz-düzenleme ile sosyal ve duygusal öğrenme becerilerinden iletişim becerileri, problem çözme becerileri, stresle başa çıkma becerileri ve kendilik değerini arttıran beceriler düzeylerine olan etkilerini incelemektir. Araştırma tam deneysel olarak öntest sontest kontrol gruplu desende kurgulanmış ayrıca gruplara izleme ölçümü de uygulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2009-2010 eğitim öğretim yılı içerisinde İzmir ili Buca ilçesindeki iki farklı ilköğretim okulundan rastgele seçilmiştir. Deneysel işlem sonrasında gruplar arasında farklılıklar Sosyal Duygusal Öğrenme Becerileri Ölçeği ve Sosyal-duygusal Öğrenme Ölçeği kullanılarak incelenmiştir. Araştırma sonucunda problem çözme becerileri eğitiminin görev bilincini, öz-düzenlemeyi, problem çözme becerilerini, stresle başa çıkma becerilerini, sosyal ve duygusal öğrenme ihtiyaçlarını ve becerilerini arttırdığı bulunmuştur. Akran ilişkilerinde sontestte belirlenen artışın izleme testinde ortadan kaybolduğu, iletişim becerileri ve kendilik değerini arttıran becerilerini arttırmada ise problem çözme becerileri eğitiminin etkili olmadığı belirlenmiştir.
|