Amaç: Bu çalışmanın amacı, parotis (P) ve submandibuler (SM) bezlerin 5 farklı bölgeye çizilen geri planlar kullanılarak hesaplanan 99mTc-perteknetatı konsantre ve ekskrete etme oranlarını karşılaştırmaktır. Yöntemler: Toplam 49 hastanın 98 P ve 98 SM bezi çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalara 99mTc-perteknetat ile tükürük bezi sintigrafisi yapıldı. Görüntülemenin 15. dakikasında limon suyu ile oral stimülasyon gerçekleştirildi. Geri plan düzeltmesi yapılmaksızın ve geniş frontal, dar frontal, temporal, servikal ve omuz bölgesine çizilen geri planlar kullanılarak hesaplanan P ve SM bezlerin dola- şımdan 99mTc-perteknetatı tutma ve ekskrete etme oranları ayrı ayrı hesaplandı. Bu değerler ikili olarak istatistiksel olarak birbirleri ile karşılaştırıldı. Bulgular: P ve SM bezlerin geri plan düzeltmesi yapılmaksızın hesaplanan radyoaktivite tutulum ve ekskresyon oranları, geri plan düzeltmesi yapılarak hesaplanan oranlardan istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklı bulundu. Ayrıca beş farklı bölgeye çizilen geri planlara göre hesaplanan P ve SM bezlerin radyoaktiviteyi tutma ve ekskrete etme oranları çoğunlukla istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklı bulundu (p<0,05). Sonuç: P ve SM bezlerin perteknetatı tutma ve ekskrete etme oranlarını doğru hesaplamada geri plan düzeltmesi yapmak önemlidir. Bu çalışma P ve SM bezlerin perteknetatı tutma ve ekskrete etme oranlarının kullanılan geri plana göre değişebileceğini ortaya koymuştur.
|
Zübeyir BOZDAĞ, Ahmet TÜRKOĞLU,
BEKİR TAŞDEMİR , Abdullah OĞUZ, Sinan DAL, Abdullah KARAKUŞ, Hıdır BUDAK, Metehan GÜMÜŞ
Amaç: Laparoskopik splenektomi hematolojik hastalıkların tedavisinde son dönemlerde yaygın olarak kabul görmeye başlamıştır. Bu çalışmada laparoskopik splenektomi uyguladığımız hastalarımızın sonuçlarını sunmayı amaçladık. Yöntemler: Kliniğimizde 2012 2015 yılları arasında hematolojik hastalıklar nedeniyle laparoskopik splenektomi yapılan 38 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Laparoskopik splenektomi uygulanan hastaların 15i erkek, 23ü kadın olup, ortalama yaş 33,9 ± 12,9 idi. Splenektomi endikasyonları; 34 hasta idiyopatik trombositopenik purpura (ITP), 4 hasta herediter sferositoz (HS) idi. Cerrahi eksplorasyonda 7 hastada aksesuar dalak tespit edilerek çıkarıldı. Safra kesesinde taş olan 2 HSli hastaya aynı seansta laparoskopik kolesistektomi uygulandı. Bir hastada diseksiyon esnasında görüşü engelleyen hemoraji nedeniyle açığa geçildi. Postoperatif dönemde bir hastada atelektazi ve bir hastada yara yerinde yağ nekrozu gelişti. Ayrıca bir hastada trombositoz gözlendi. ITPli 4 hastada geçici, iki hastada kalıcı refrakter trombositopeni nedeniyle hematolojik tedaviye devam edildi. Bu hastalara operasyon sonrası yapılan dalak sintigrafisinde bir hastada aksesuar dalak tespit edildi. Ortalama hastanede yatış süresi 2,6 ± 0,7 gün olarak bulundu. Sonuç: Hematolojik hastalık nedeniyle uygulanacak splenektomilerde laparoskopik splenektomi; daha az hastanede kalış süresi ve morbidite ile ilk seçenek tedavi modalitesi olarak düşünülebilir.
|
Tansel Ansel BALCI, Engin UZAR, Zehra Pınar KOÇ, Bedriye Büşra DEMİREL,
BEKİR TAŞDEMİR
Tansel Ansel BALCI, Engin UZAR, Zehra Pınar KOÇ, Bedriye Büşra DEMİREL,
BEKİR TAŞDEMİR
Amaç: Bu çalışmanın amacı hangi malignitenin iskelet sisteminin en çok hangi kısımlarına metastaz oluşturduğunun tüm vücut kemik sintigrafisi ile belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Üç yıl içinde kemik sintigrafisi yapılan 1373 hasta retrospektif olarak incelendi. Kanser hastaları akciğer, meme, prostat, mide karsinomu ve diğer kanserler olarak gruplandırıldı. Bu hastalarda kemik metastazlarının en sıklıkla hangi kemiklere olduğu belirlendi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların 838'i kanser hastası idi. Hastalar meme (302 hasta), prostat (158 hasta), akciğer (126 hasta), mide (42 hasta) ve diğer kanserler (210 hasta) tanısına sahipti. Bu kanser gruplarının metastatik hasta sayıları sırasıyla; meme (72 hasta), prostat (68 hasta), akciğer (62 hasta), mide (6 hasta) ve diğerleri (57 hasta) olarak bulundu. Bu metastatik hastalarda en sık metastaz alanları vertebralar, pelvis, ekstremiteler, kostalar ve diğer alanlar şeklinde sıralanmaktaydı. Hasta grubumuz içerisinde kemiğe en çok metastaz yapan kanserlerin sıralaması prostat, meme, akciğer, mide şeklinde olup diğer kanser tiplerinin ise % 27'sinde kemik taraması ile kemik metastazı saptanmıştır. Sonuç: Kemik sintigrafisi yapılan kanser hastalarının yaklaşık dörtte birinde metastatik kemik lezyonlarının izlenmesi bu hastalarda kemik taramasının çok önemli olduğunu göstermektedir. Prostat kanserinde ve diğer kanserler grubunda ekstremite metastazlarının fazla olması dikkat çekicidir. Rutin kemik sintigrafisi çalışmalarında ekstremiteler daha fazla dikkat gösterilmesi gereken alanlar olarak belirlenmiştir.
|