Morbihan hastalığı, yüzde persistan eritem ve solid ödemle karakterize görülen bir hastalıktır. Klinik olarak yüzün üçte iki üst bölümünü tutar ve çoğunlukla asemptomatiktir. Hastalığın histopatolojik bulguları spesifik değildir. Hastalığın ayırıcı tanısında Melkersson-Rosenthal sendromu, sistemik lupus eritematozus, dermatomiyozit, sarkoidoz, skleromiksödem, kronik aktinik dermatit, lenfoma ve anjioödem gibi hastalıklar yer alır. İlk olarak 1957 yılında bildirilmiş olan Morbihan hastalığıyla ilgili literatürde az sayıda olgu bildirilmiştir. Biz de tek başına oral izotretionin 60 mg/gün ile tedavi ettiğimiz bir Morbihan hastalığı olgusunu sunuyoruz. Başka nedenlerle açıklanamayan fasyal eritem ve ödemli hastalarda Morbihan hastalığı akla gelmelidir. Hastalığın tedavisinde sistemik izotretinoin etkili bir seçenek olarak kullanılabilir. Hastalığın patogenezi ve izotretinoinin etkinliği açısından ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
|
Dermatitis herpetiformis, a specific cutaneous manifestation of Celiac disease, is characterized by herpetiform clusters of pruritic urticated papules and vesicles on the skin and granular IgA deposits in the dermal papillae. In the present report, we describe a case of 39-year old male who is previously diagnosed as DH, and after this diagnosis he was serologically and histologically confirmed to have CD.
|
Leishmaniasis, kamçılı protozoonlardan olan Leishmania türlerinin neden olduğu, insanlaraPhlebotomus cinsi dişi kum sinekleri ile bulaşan paraziter bir hastalıktır. Leishmaniasisin en sıkgörülen formu kutanöz (KL) formudur. Dünya Sağlık Örgütü dünyada 98 ülkede yaklaşık 12 milyoninsanın leishmaniasis ile enfekte olduğunu, 350 milyon kişinin ise risk altında olduğunu bildirmektedir. Her yıl bu rakamlara iki milyon yeni olgunun katıldığı, bu olguların yaklaşık bir buçuk milyonunun KL olduğu düşünülmektedir. Özellikle son yıllarda yaşanan siyasi iç karışıklıklara ve savaşlara bağlı olarak endemik bölgelerden ülkemize göç eden mülteciler ya da bu bölgelere belirlisüreler için giden vatandaşlarımızın Leishmania ile enfekte olması sonucu ülkemizin endemikolmayan bölgelerinde de KL olguları görülmeye başlanmıştır. Bu makalede, yurt dışı kaynaklı birKL olgusunun itrakonazol-kryoterapi kombinasyonu ile tedavisini sunmaktayız
|
Perforan dermatozlar, kollajen, elastin, fibrin gibi dermal bileşenlerin transepidermal eliminasyonu ile karakterize bir grup hastalıktır. Perforandermatozlar primer olarak reaktif perforan kollajenöz, elastozis perforans serpiginoza, perforan folikülit ve edinsel perforan dermatoz olmaküzere dört ana hastalık formunu kapsar. Perforan dermatozlarla ilgili literatürde az sayıda bilgi mevcuttur. Nadir görülmelerinden ötürü kolaylıkladikkatten kaçabilmektedirler. Edinsel perforan dermatoz, özellikle diyabet, kronik böbrek yetmezliği gibi sistemik bir hastalığı olup kaşıntılıpapülonodülleri, merkezi kraterli dev plakları olan hastalarda akla gelmelidir. Bu hastalarda öncelikli olarak alta yatan hastalığın tedavisine ekolarak dar bant Ultraviyole B’nin (dbUVB) etkili olabildiğini düşünmekteyiz. Biz de oldukça nadir görülmesi nedeniyle, dbUVB ile tedavi ettiğimiz,kollajen lif eliminasyon paterninin hakim olduğu dev lezyonlu bir edinsel perforan dermatoz olgusunu sunduk.
|
Herpes zoster, dorsal kök ganglionlarında latent halde bulunan varisella zoster virüsün reaktivasyonu ile ortaya çıkan bir enfeksiyondur.Herpes zoster nadiren sağlıklı çocukları etkiler. Herpes zoster tanılı pediatrik hastaların klinik ve demografik özelliklerinin araştırılmasıamaçlandı. Aralık 2014 ile Aralık 2016 tarihleri arasında hastanemiz Deri ve Zührevi Hastalıkları polikliniğine başvurmuş 16 yaş altı herpeszoster tanısı almış 55 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların klinik ve demografik özellikleri, geçirilmiş suçiçeği öyküsü veya suçiçeği aşısı,tetikleyici faktörler ve komplikasyonlar retrospektif olarak incelendi. Hastaların 28’i kız (%50,9) ve 27’si erkekti (%49,1). Yaş ortalaması10,16±4,1 idi. En sık tutulan dermatomlar; torakal (%52,7), servikal (%12,7) ve sakral (%9,1) bölgeydi. En sık saptanan semptom yanmabatma hissiydi (%43,6). Sadece bir olgunun suçiçeği aşısı vardı. Sadece 2 olguda sekonder bakteriyel enfeksiyon saptandı. Hiçbir hastapostherpetik nevralji geliştirmedi. Herpes zoster çocuklarda nadir görülen bir hastalıktır. Çocukluk çağında görülen herpes zosterin kliniği veprognozu erişkinlerden farklıdır. Her ne kadar torakal tutulum çalışmamızda en sık saptanmış dermatom olmakla birlikte çocuklarda servikalve sakral tutulum da dikkat çekmektedir. Suçiçeği aşışı sonrasında herpes zoster gelişebilmektedir. Sağlıklı çocuklarda iyi seyreden herpeszoster genellikle komplikasyonsuz iyileşmektedir.
|
B hücreli lenfomalar, lenf nodlarında ortaya çıkan non-Hodgkin lenfomaların büyük çoğunluğunuoluşturmalarına karşın, primer kutanöz lenfomaların az bir kısmını oluşturur. Primerkutanöz lenfomalar farklı klinik görünüm, histopatoloji, immünfenotip özellikler gösteren heterojenbir grup hastalıktır. Primer kutanöz B hücreli lenfomalar, tüm kutanöz lenfomaların %20-25’inioluşturmaktadır. “Primer kutanöz difüz büyük B hücreli lenfoma, diğer tip” oldukça nadir görülenbir kutanöz lenfoma olup, literatürde sınırlı sayıda olgu bildirilmiştir. Tanı kriterlerinin olmamasıve sınıflandırma kriterlerinin karışık/belirsiz olması nedeniyle hastalar yanlış veya geç tanı alabilmektedirler.Bu olgu sunumunda, primer kutanöz B hücreli lenfomaların oldukça nadir görülen butipini ayırıcı tanıda akla gelmesini vurgulamak amacıyla sunmak istedik.
|