Amaç: Pediatrik yaş grubunda kurşun kalem ile gerçekleşen penetran korneal göz yaralanmalarını, kurşun kalem ile gerçekleşmeyen korneal yaralanmalar
ile karşılaştırarak klinik özelliklerini değerlendirmek.
Gereç ve Yöntem: 2013-2019 yılları arasında penetran korneal yaralanma nedeniyle en az 6 ay takip edilen 18 yaş altı hastaların kayıtları retrospektif
olarak incelendi.
Bulgular: Kırkbir hastanın 41 gözü çalışmaya dâhil edildi. Kalem ile korneal yaralanması olan ilk grupta 15 (%36,6), kalem harici yaralanması olan
ikinci grupta ise 26 (%63,4) hasta mevcuttu. Hastaların 14’ü (%34,1) kız, 27’si (%65,9) erkekti. Ortalama yaş ilk grupta 8,80±3,32 (3-17), ikinci
grupta ise 8,38±4,12 (3-14) yıldı. Ek patolojiler incelendiğinde ilk grup hastalarında 11’inde (%73,3) iris prolapsusu, 3’ünde (%20,0) göz içinde
kurşun kalem ucu, 5’inde (%33,3) travmatik katarakt izlendi. İkinci grupta ise 14’ünde (%43,8) iris prolapsusu, 7’sinde (%26,9) travmatik katarakt ve
5’inde (%15.6) hifema izlendi. Tüm hastalara primer onarım yapıldı. İlk ve ikinci grupta sırasıyla postoperatif takiplerde 4 (%26,6) ve 18 (%56,3)
hastada kornea santralinde olmak üzere hepsinde korneal haze, 6 (%40,0) ve 10 (%38,4) hastada pupil düzensizliği görüldü. Preoperatif en iyi düzeltilmiş
görme keskinlikleri (EİDGK) sırasıyla ortalama 0,37±0,20 ve 0,13±0,18, postoperatif takiplerde 0,84±0,12 ve 0,48±0,42 olarak değerlendirildi.
İki grup arasında oküler travma skoru, ilk ve son EİDGK açısından istatistiksel olarak anlamlı fark (p <0.05) vardı.
Sonuç: Kurşun kalem ile meydana gelen yaralanmalar çocukluk çağında sık görülmektedir ve hastaların son görme keskinlikleri diğer korneal yaralanmalara
göre daha iyi seviyede olabilmektedir. Bu tip yaralanmaların önlenmesi için aile, öğretmen ve çocukların dikkatli olması konusunda eğitimler
verilebilinir.