Edward Hallett Carr, “What is History” adlı kitabında “tarih geçmiş ve gelecek arasında bitmeyen birdiyalogdur” demektedir. Bu diyalog çoğu zaman yeni nesillere ciltlerce yazılan tarih kitapları aracığıyla değilgenç dimağlara çocukluklarından itibaren verilen tarih ders kitapları aracılığı ile de taşınmaktadır. Özellikle1912-1913 Balkan Savaşları’nın getirdiği siyasi şartlar, Türkçülük akımının tarih ders kitaplarında da önemlibir etkiye sahip olmasına neden olmuştur. Cumhuriyet’in kurulmasıyla Türkiye’de tarih çalışmaları millîdevlet ve onun takip ettiği milliyetçilik fikriyle gelişmiştir. Romanya, Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan veArnavutluk gibi önce özerk sonra bağımsız olan devletlerin elden çıkması, yitirilen Rumeli toprakları vebitmek bilmeyen göç dalgalarının olumsuz etkisi, tarih ders kitapları yazıcılığında da kendini göstermiştir.Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ve Cumhuriyet’in ilk on yılında Romanya ilk, orta ve lise tarih derskitaplarında genellikle “Osmanlı’nın Balkanlar Fütuhatı” bölümlerinde Eflak ve Boğdan’ın fethindenbaşlayarak kronolojik bir tarihi sistematik içinde ele alınmış, bu durum Türk gençlerinin akıllarında RomanyaDevleti ve milletine dair belirgin bir algı oluşmasında çok ciddi bir rol oynamamıştır. Bu makalede, 1908-1932 yılları arasında Türkiye’deki ilk ve ortaokul tarih ders kitaplarında, diğer Balkan Devletlerine oranladevletlerarası ikili ilişkilerin daha gelişmiş olduğu Romanya’nın ne şekilde ele alındığını ortaya koymakamaçlanmıştır. İkili ilişkilerin tarih ders kitaplarına yansıyıp yansımadığını anlamak ve Türkiye-Romanyadostluk ilişkilerinin geliştirilmesinde tarih ders kitaplarından nasıl yararlanılması gerektiğine ilişkin önerilersunmak da makalenin amaçları arasındadır.