Bu araştırmanın amacı, özel gereksinimli çocuğu olan annelerin bütünlük duygusu ve psikolojik iyi oluşları (olumlu duygular, bağlanma, olumlu ilişkiler, anlam ve başarı) arasındaki ilişkide iyimserliğin aracı etkisini incelemektir. Araştırmaya bedensel engelli (n = 28), Down sendromlu (n = 12), otizmli (n = 29) ve zihinsel engelli (n = 40) çocuğu olan 109 anne katılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Bireysel Bütünlük Duygusu Ölçeği, Yaşam Yönelimi Testi ve PERMA ölçeği kullanılmıştır. Değişkenler arası ilişkileri incelemek için Pearson Çarpım Momentler Korelasyon analizi ve Preacher ve Hayes'in (2008) önerileri doğrultusunda aracılık analizleri gerçekleştirilmiş, dolaylı etkilerin anlamlılığını incelemek için 5000 bootstrap yapılarak bootstrap katsayısı ve güven aralıkları belirlenmiştir. Araştırma sonuçları, özel gereksinimli çocuğu olan annelerin bütünlük duygusu ve psikolojik iyi oluşları (olumlu duygular, bağlanma, başarı) arasındaki ilişkide iyimserliğin aracı etkisinin olduğunu göstermektedir.
|
Araştırmada ergenlerin saldırganlık (fiziksel saldırganlık, sözel saldırganlık, öfke, düşmanlık, dolaylı saldırganlık) düzeyleriniduygu düzenleme ve duygusal başa çıkma becerilerinin ne düzeyde yordadığını belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma 277’si(%58.3) kız ve 198’i (%41.7) erkek toplam 475 lise öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada Saldırganlık Ölçeği,Ergenler İçin Duygu Düzenleme Ölçeği ve Duygusal Başa Çıkma Ölçeği kullanılmıştır. Veriler Pearson Momentler ÇarpımıKorelasyon Katsayısı ve çok değişkenli regresyon analizi ile değerlendirilmiştir. Analiz sonucunda duygu düzenleme ve duygusalbaşa çıkmanın boyutlarının lise öğrencilerinin saldırganlık puanlarının toplam varyansının %45’ini açıkladığı belirlenmiştir.Ayrıca dışsal ve içsel işlevsel olmayan duygu düzenlemenin saldırganlığın tüm alt boyutlarını (fiziksel saldırganlık, sözelsaldırganlık, öfke, düşmanlık, dolaylı saldırganlık) anlamlı olarak yordadığı belirlenmiştir. Duyguyu ifade etme, fizikselsaldırganlığın; duyguyu işlemleme ise düşmanlık ve sözel saldırganlığın anlamlı yordayıcılarıdır. Saldırganlığın duygu düzenlemeve duygusal başa çıkmayla ilişkisi göze alındığında ergenlere duygularını düzenleme ve duygularıyla uyumlu biçimde başa çıkmakonusunda psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti verilebilir. Ergenlerde duygu düzenleme konusuna yönelik grup rehberlikçalışmaları geliştirilebilir ve okullarda bu çalışmalara ağırlık verilebilir. Ülkemizde ergenler arasında saldırganlığın hızlayaygınlaşması saldırganlığı yordayan başka faktörlerin de araştırılmasını gerekli hale getirmektedir.
|
Bu araştırmanın amacı, (a) üniversite öğrencilerinde algılanan stres, öznel iyi oluş vebenlik belirginliği arasındaki ilişkileri ve (b) benlik belirginliğinin algılanan stres veöznel iyi oluş (olumlu duygu, olumsuz duygu ve yaşam doyumu) arasında aracı rolüolup olmadığını incelemektir. Araştırmanın çalışma grubu, bir devlet üniversitesininfarklı fakültelerinde öğrenim gören 281 kadın (%58.7) ve 198 erkek (%41.3) olmaküzere toplam 479 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada kolayulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Öncelikle bütün değişkenlere ilişkinbetimsel istatistikler hesaplanmış, değişkenler arası ilişkiler Pearson ÇarpımMomentler Korelasyon analizi kullanılarak belirlenmiştir. Aracılık analizleri Preacherve Hayes’in önerileri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Dolaylı etkilerin anlamlılığınıincelemek için hem Sobel Z, hem de Preacher ve Hayes’in bootstrapping prosedürükullanılmıştır. Bu araştırmada 10000 bootstrap yapılarak bootstrap katsayısı ve güvenaralıkları belirlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre; algılanan stres ile öznel iyi oluş,olumlu duygu, olumsuz duygu ve yaşam doyumu arasında benlik belirginliğinin kısmiaracı rolü olduğu saptanmıştır. Benlik belirginliği, algılanan stresin öznel iyi oluş,olumlu duygu, olumsuz duygu ve yaşam doyumu üzerindeki etkisinin düşmesindeanlamlı bir etkiye sahiptir.
|
Bu araştırmada ergenlerin duygusal zeka ve saldırganlık düzeyleri arasındaki ilişkide yaşam doyumunun aracı rolü incelenmiştir. Araştırma, ilişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırma 451’i kız, 366’sıerkek toplam 817 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ergenlerin duygusal zeka düzeylerini belirlemek için “Bar-On Duygusal Zeka Ölçeği”, saldırganlık düzeylerini belirlemek için “Saldırganlık Ölçeği”, yaşam doyumu düzeylerini belirlemek için “Çokboyutlu Öğrenci Yaşam Doyumu Ölçeği”kullanılmıştır.Ergenlerde duygusal zeka ile saldırganlık arasındaki ilişkide yaşam doyumunun aracılık rolünü belirlemek için regresyon temelli bootstrapping işlemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ergenlerde saldırganlık ile duygusal zeka ve yaşam doyumu arasında negatif yönlü; duygusal zeka ve yaşam doyumu arasında isepozitif yönlü anlamlı ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Yaşam doyumunun aracılık etkisini incelemek amacıyla yapılan Sobel Z Testi ve bootstrapping sonuçları; ergenlerde yaşam doyumunun duygusal zeka ve saldırganlık arasındaki ilişkide tam aracı role sahip olduğunu göstermiştir.Sonuçlar daha önce yapılan araştırmalar ışığında tartışılmış, sonraki araştırmalar için önerilerde bulunulmuştur.
|
Bu çalışmada öz duyarlığın duygu düzenleme güçlüğünün anlamlı yordayıcısı olup olmadığı incelenmiştir. Ayrıca öz duyarlık ve duygu düzenleme güçlüğü cinsiyet değişkeni açısından ele alınmıştır. Çalışma 263’ü (% 64.9) kadın ve 142’si (%34.71) erkek olan ve yaşları 18 ile 25 arasında değişmekte olan 405 üniversite öğrencisi ile yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği ve Öz-Duyarlık Ölçeği kullanılmıştır. Veriler t testi ve çoklu doğrusal regresyon analizi ile analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda öğrencilerin cinsiyetlerine göre duygu düzenleme güçlükleri, öz sevecenlik, öz yargılama, paylaşımların bilincinde olma ve bilinçlilik alt ölçeği puanları anlamlı farklılık göstermediği bulunmuştur. Bununla birlikte öğrencilerin izolasyon ve aşırı özdeşleşme alt ölçeği puanları kız öğrenciler lehine anlamlı farklılık göstermektedir. Öz duyarlığın duygu düzenleme güçlüğü üzerindeki açıklayıcı etkisini görmek için yapılan çoklu regresyon analizi sonucunda; öz duyarlığa ait altı yordayıcı değişkenin birlikte öğrencilerin duygu düzenleme güçlüğünün anlamlı yordayıcıları olduğu görülmüştür. Bulgular ilgili literatür ışığında
|
Araştırmada (a) ergenlerde intihar olasılığının, benlik saygısı, sürekli öfke, içe yönelik öfke, dışa yönelik öfke ve öfkenin kontrolü arasındaki ilişkileri ve (b) benlik saygısı, sürekli öfke, içe yönelik öfke, dışa yönelik öfke ve öfkenin kontrolünün intihar olasılığını ne düzeyde yordadığını incelemek amaçlanmıştır. Araştırmada “İntihar Olasılığı Ölçeği”, “Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği” ve “Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzları Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma 214 kadın (%50.2), 212 erkek (%49.8) olmak üzere toplam 426 lise öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunda yer alan öğrenciler 15-18 yaş aralığında olup, yaş ortalamaları 15.89’dur (Ss=.85). Araştırmada değişkenler arası ilişkileri belirlemek üzere Pearson Çarpım Momentler Korelasyon analizi ve çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda intihar olasılığı ile benlik saygısı ve öfke kontrolü arasında negatif yönde; benlik saygısı sürekli öfke, içe ve dışa yönelik öfke arasında ise pozitif yönde anlamlı ilişkiler belirlenmiştir. Regresyon analizi sonucunda öfke kontrolü değişkeni dışındaki tüm değişkenlerin intihar olasılığının anlamlı yordayıcıları olduğu belirlenmiştir.
|
Bu çalışmada lise öğrencileri üzerinde uygulanan Genelleştirilmiş Problemli İnternet Kullanım Ölçeği 2’nin (Caplan, 2010) Türkçe uyarlama çalışmasını yaparak geçerli ve güvenilir bir ölçek olup olmadığını sınamak amaçlanmıştır. GPİKÖ 2’nin geçerlik ve güvenirlik çalışması için araştırmanın çalışma evreni 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Adana ili Yüreğir ve Sarıçam ilçesi sınırları içinde birer lise ve Hatay ili İskenderun ilçesinden bulunan bir lise toplam üç liseden 9, 10, 11 ve 12. sınıfa devam eden kız ve erkek öğrencilerden oluşmuştur. 245 kız, 247 erkek toplam 492 öğrenci çalışma grubuna alınmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği doğrulayıcı faktör analiziyle (DFA) çözümlenmiştir. DFA sonucunda dört faktörlü yapının iyi uyum değerleri ürettiği görülmüştür. Faktörler arasındaki korelasyon değerleri .12 ile .59 arasında değişmektedir. Ölçeğin ölçüt geçerliliğini sınamak için Kısa Semptom Envanteri Depresyon Alt Ölçeği ve Young İnternet Bağımlılığı Testi Kısa Formu puanları ile ilişkisine bakılmıştır. GPİKÖ 2 ile depresyon ve internet bağımlılığı arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler belirlenmiştir. Alt ölçeklerin Cronbanch Alfa iç tutarlık katsayısı .51 ile .83 arasında değişirken ölçeğin tamamına ilişkin Cronbach Alpha iç tutarlık katsayısı .85 bulunmuştur. Sonuç olarak, GPİKÖ 2’nin problemli internet kullanımına yönelik eğilimin belirlenmesi amacıyla lise öğrencileri üzerinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu görülmüştür.
|